kapat

CUMARTESİ EKİ
30.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Yağmur yiyeceklerimizi yıkadı
Çevre kirliliği yüzünden toprak sofralarımıza zehirli ürünler verdikçe, Avrupa'da uygulanan alternatif üretim bizde de benimsenmeye başladı. Ağır metallerin çöktüğü sebze ve meyveler yerine şimdi üç yıl boyunca yağmurla temizlenen toprakta "organik ürünler" yetişiyor

Adım başı kanser vakaları, sağlıksız bir toplum, zehirsiz, hormonsuz, doğal gıda tüketimi arzusu hızla büyüyen yeni bir sektör yarattı. Türkiye'de yaklaşık 10 yıldır ekolojik tarım yapılıyor ancak üretimin neredeyse tamamı ihraç ediliyor. Ekolojik tarım ihracatı yapan yaklaşık 32 firma artık iç pazara da hizmet etmeye başladı. Son iki yılda İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi şehirlerde sayıları 15'i bulan doğal ürün satan dükkanlar açılmaya başladı. 1980'li yıllarda çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kayısı ile başlayan ürün sayısı bugün köy tarhanasından doğal çocuk mamalarına, şifalı sulardan otlara, doğal tekstil ürünlerinden doğal kozmetik ürünlerine, ekolojik şaraptan bala kadar bini aşkın çeşitle ürün yelpazesini genişletti.

Türkiye'nin en büyük ekolojik ve doğal ürünler satan mağazası AGGROLAND Başkent'te açıldı. Ankara Güç Birliği Girişimi'ne mensup bir grup genç işadamının bu organizasyonu, yıllardır Avrupalı'nın yediği, kendi topraklarımızın en temiz, en doğal besinlerini artık bize ulaştıryor. Başkentli girişimcilerin asıl amacı çevre ve sağlıklı gıda tüketme bilincini geliştirmek. Aggroland'ın Genel Müdürü Ali Özlem Güvenir'le Çankaya'daki mağazada, bu trendi konuştuk.

Aggroland fikri nasıl doğdu?
Avrupa'dan ekolojik çikolata ve oradaki mağazalarda satılan Türkiye'den ithal edilmiş ekolojik Türk mercimeği getirildi. Proje, Türkiye'deki durumu incelemem ve Hollanda'daki NaturWinkel'leri ziyaretimle gelişti. Bizim bu mağazamızda gördüğünüz malların büyük bir bölümü yaklaşık 10 yıldır tamamen Avrupa'ya giden, özel sertifikalı mallar.

Yani insanımızın kendi zenginliklerinden haberi yok.
Ne yazık ki ekolojik gıda konsepti yok Türkiye'de. Son yıllarda bakıyoruz her mevsim domates, kabak, patlıcan var. Aa ne kadar güzel diyorduk. Ama anladık ki bu güzellik hormanlardan, ilaçlardan, kimyasallardan geliyor. Biz sonuçta zehir yiyoruz. Pestisidlerin kalıntıları var yediklerimizde ve bunun farkında olmuyoruz. Birikiyor, birikiyor. Günün birinde kanser veya başka hastalıklar olarak ortaya çıkıyor.

İzmir ve İstanbul'da bu organik gıdaları satan küçük çaplı dükkanlar açılıyor...

Evet, 30-40 metrekare kadar küçük dükkanlar. Bizim sloganımız Türkiye'nin en büyük ve en gelişmiş mağaza zincirini yaratmak. Aggroland Kafe'siyle birlikte 350 metrekareye oturuyor.

Ekolojik ürünler nerede yetişiyor?
İzmir, Manisa, Isparta, Antakya, Şanlıurfa, Muğla, Aydın'ın ekolojik kirliliği olmayan yerlerinde, Mavi Deniz, Işık Tarım, Rapunzel gibi Türk halkının bilmediği fakat Avrupalılar'ın çok iyi tanıdığı firmalar var. 10 yıldır ekolojik üretim yapıyorlar ve işleyip Avrupa'ya satıyorlar.

Nasıl oldu da bu ürünleri iç tüketime aktarabildiniz?
Biz bu mağazayı açarken çok zorlandık mal toplamak için. Çünkü bize dediler ki, "Bizim bir iç pazar kaygımız yok, üretimimizin tamamı Avrupa'ya gidiyor." Ankara Güç Birliği Girişimi olarak, yani Başkent'in 60 tane işadamının birleştiği bir kuruluş olarak sosyal sorumluluğumuz var. Biz bu sağlıklı ürünlerini, Türk halkının da tanıması hakkıdır diyerek, bastırıp aldık. Bu zinciri, beş yıl içerisinde 20 mağazaya çıkarmayı düşünüyoruz. Ürüne talep artacak. Dolayısıyla köylünün de artan bir şekilde organik tarım yapmasına yol açacak.

Avrupa'da organik ürünler çok pahalıdır. Bizde nedir fiyatlar?

Avrupa'da organik ürünlerin fiyatı, diğer ürünlerin dört katıdır. Buranın bir sosyete marketi olmamasına çalışıyoruz. Mesela domatesimizin fiyatı şu anda Migros'tan ucuz. Birçok üründe oran bire bir bile değil. Yani dışarda örneğin 100 liraya alacağınız ekolojik olmayan bir ürünü bizde 120-130 liraya alabilirsiniz.

Yeni girişimciler için ne kadarlık maliyeti var bu işin?
Bu konuya gönül veren, sağlıklı yaşama inananlar müracaat etsin istiyoruz. İsim hakkı, dekorasyon, bilgisayar sistemleri, alt yapısı dahil yaklaşık 90-100 bin dolar gerekir sanırım başlangıç için. Mağazanın içinde doğal ürünlerin tadılacağı kafe de olacak tabii.

Ankara Güç Birliği Girişimi'nden sözedelim biraz da.
Ankara'nın adı Başkent. Sanayi, ticaret, sanat, finans başkenti İstanbul. Dikkat edin İstanbul dükalığı her fırsatta hükümete, bakanlara, sisteme yerli yersiz ültimatom yağdırır. Girişimimiz Ankara'da büyük bir sinerji. Hedefi 10 yılda Türkiye'nin en büyük Tarım Holdingi olmak.

Organik tarım nasıl yapılıyor?
Tarım yapılacak arazinin üzerinde üç yıl boyunca hiçbir kimyasalın olmaması gerekiyor. Yani üç yıl bir tarlayı bomboş bırakıyorsunuz. Tarla yağmurla yıkanıyor, organik tarıma hazır hale geliyor. Özel organik tohum ekiliyor. Ekolojik hayvan gübresi kullanılıyor. Zararlılarla mücadele zamanı ilaç sıkılmıyor, biyolojik mücadele yapılıyor. Bir de sadece kendi tarlanızın temiz olması yetmiyor. Yanındaki tarlada ilaçlı bir şey üretiliyorsa, 500 metreye kadar sizin tarlaya yanaşmaması lazım.

Ekolojik üretim Türkiye'de yapılabiliyorsa, denetimi kim yapıyor?
Genelde İzmir'de yerleşik uluslararası sertifika veren firmalar var. Hollandalıların Skal, Almanların Inac, Demeter, İsviçrelilerin Imö ve bunun gibi iki üç tane daha. Bunlar boş tarladan başlıyor, tohumundan ürün çıkıp işlenene kadar her safhasında kendi uzmanları olan ziraat ve gıda mühendisleriyle denetliyor. Tarladan toprak numunesi alıyorlar, Avrupada'ki laboratuvarlarda test ediyorlar. Mesela şu şeftali kompostosu kavonozunun üzerinde Skal damgası var. Bu şu demek; içindeki meyveden suyuna kadar her şeyiyle Hollanda'nın uluslararası sertifika kuruluşu Skal tarafından denetlenmiştir. Çünkü bu uluslararası sertifika kuruluşlarının denetiminden geçmemişse Avrupa bu ürünleri asla satın almıyor. Sağlıklı gıda tüketmek isteyen Avrupa halkının ihtiyacı, düşünün bizim topraklarımızdan, onların kontrolüyle çıkıyor.

NURİYE AKMAN


Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır