kapat

27.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
EMİN ÖZTÜRK


Aynı gemide olmak - 1

Bu köşede yaptığımız değerlendirmelerde bankaların bilançolarındaki faiz riskine kriz öncesinde fazla dikkat edilmemiş olduğuna ve sonunda bu riskin gerçekleştiğine dikkat çektik. Bu genelleme sistemdeki her bankaya aynen uymayabilir ama kriz sırasında el konulan bankada faiz riskinin aşırı boyutta olduğu da bir gerçek. Ayrıca, devalüasyon korkusu azaldığı için çok fazla gündemde olmamakla birlikte, bir de bankaların bilançolarına yığılı duran döviz açık pozisyon riski var.

Peki bankacılık sektörü portföyünü Hazine kağıtları ile doldurup bunun önemli bir bölümünü gecelik fonlamayla ve döviz borcuyla finanse ederken neden buna dur denilmedi? Bazı bankalar bu risklerini aşırı yükseltirken kendilerine bir şey olmayacağı vehmine nasıl kapıldılar? Bunlara cevap vermek için bankaların denetiminden sorumlu olan kamu otoritesinin konumuna bakmak gerekiyor.

Hazine'nin çelişkisi
Şu anda banka sektöründen sorumlu en üst organ Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK). Ama BDDK bu görevi Eylül ayında devraldı. Daha önce BDDK'nın yetkileri Hazine ile politikacılar (ilgili bakan ile hükümet) arasında paylaşılıyordu. Zaten yukarıda bahsettiğimiz bilanço riskleri de önceki dönemlerde oluştu.

Eski yapıda önemli bir sorun, düzenlemelere uymayan bankalar hakkında ciddi yaptırım uygulamak için politikacılardan onay alınması gereğiydi. Nitekim, zaman zaman Hazine'nin raporlarının politik makamlarda bekletildiği ve işlem yapılmadığı yönünde haberler basında yer almıştır. Ancak sorunu, "Hazine söyledi ama politikacılar yapmadı" dan ibaret görmek en azından eksik olur.

Sorunun diğer boyutu, eski yapıda Hazine'nin birbiriyle çelişen iki görevi olmasıydı. Birincisi, kamu finansmanı. Yani iç ve dış borçlanmayı en uygun vade ve maliyet koşullarında gerçekleştirmek. İkincisi ise bankaları denetlemek ve faaliyetlerini asgari risk düzeyinde sürdürmelerine nezaret etmek. Bu durumda, eğer iç piyasadan uygun şartlarda borçlanılması bankaların daha fazla faiz riski almasını veya döviz açık pozisyonlarını büyütmesini gerektiriyorsa, Hazine'nin hangi işlevini ön plana alacağı sorusu ortaya çıkıyor. Kanımızca Hazine için kamu finansmanı hep daha öncelikli bir konumdaydı. Böylece iç borç yükü ağırlaştıkça banka bilançolarındaki riskler de artmaya devam etti.

Bankalar da gemide
Hani derler ya, eğer birisi size 100 dolar borçluysa o karşı tarafın sorunudur ama 100 milyon dolar borçluysa o artık sizin sorununuzdur. Bankaların Hazine karşısındaki durumu da son yıllarda bu tarife gittikçe daha fazla uymaktaydı. Diğer bir deyişle, iç borç ihalelerine yeterli talep gelip gelmeyeceği ve talebin uygun şartlarda olup olmadığı Hazine'nin olduğu kadar büyük kağıt portföyü taşıyan bankaların da uykusunu kaçırmaya başlamıştı. Bu sayededir ki, daha piyasa yapıcılığı sistemi resmen başlatılmadan önce bazı bankalar "piyasa yapıcılığı sorumluluğu"nu idrak etmişlerdi bile. Bu durumun veciz ifadesi, bankacıların Hazine ile aynı gemide olduklarını söylemesiydi.

Ve hüsran
"Hazine ile aynı gemideyiz" diyerek gittikçe daha fazla risk alan davranış ile "öncelik tartışmasız olarak kamu finansmanıdır" diyen ve bankacılıktaki riskleri görmezden gelen anlayışın izdivacı hüsranla sonuçlandı. Sonuç olarak, bankalar içinde en fazla piyasa yapıcısı gibi davranan bankaya kriz sırasında mecburen el konuldu. Buradaki ironi bir yana, diğer bankalar da faiz riskinin bir gün bizzatihi hayata geçebileceğini yaşayarak öğrenmiş oldular.

Cuma günkü yazımızda Merkez Bankası'nın bu süreçteki rolüne ve tarif ettiğimiz bu yapıdaki köklü değişikliklere değinmeyi amaçlıyoruz.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır