kapat

27.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )


Bir bayram yazısı

Bayram'ın ne günahı var?..

Hem bu bayrama küssen, öteki bayram ne yapacaksın?

Biz yaşadıkça bayramlar gelecek, geçecek... Biz yaşadıkça... Elimizdeki en büyük hediye, yaşam!..

Hissetmek, dokunmak, nefes almak, bir bardak su içebilmek kana kana... Sevdiklerimizin varlığıyla mutlu olmak... Duygu ve düşünce alışverişinde bulunmak...

Yaşamın binbir lezzetinden, ziyafet sofrası gibi bir hayat sofrası kurabilmek... Yaşamaktan daha pahalı ve daha değerli ne var, bir düşünün...

Boğaz'da bir yalı mı?

Önünde bağlı bir yat ile bir kotra mı? Sayılamayacak kadar çok para mı? Uçsuz bucaksız araziler mi?

Yoksa, binlerce insanın çalıştığı fabrikalar, bankalarda milyonlarca dolar mı? Yaşamdan daha değerli ne var?

Repo'dan elde edilmiş birkaç milyar lira ile mutlu olmaya çalışmak, paha biçilmez yaşamın mükemmel tablosunda yer tutabilir mi?

Hiçbir şey sağlıkla sürdürülen yaşamın yerini dolduramaz.

Hele o yaşam, değerli dostlarla, birbirini anlayan ve anlaşan aile bireyleri ile zenginleşiyorsa...

Tıpkı o şekerleme reklamında olduğu gibi, bir bayram günü bile kapını çalan yoksa...

Paylaştığın, öfkelendiğin, kızdığın, güldüğün, ağladığın veya birlikte kahkahalar savurduğun hiç kimse kalmamışsa... Yalıda otursan ne yazar?..

Bir değil, 5 tane yatın olsa ne yazar?.. Bitiremeyeceğin kadar servetin olsa kim takar?

Sağlıklı bir yaşam ve dostluklarla çevrelenmiş insan ilişkileri...

En büyük servetimiz değil mi?

Diyeceksiniz ki:

Karamsar olmak için hiç mi sebep yok? Ararsanız çok sebep var.

Eğer yaşadığını unutursan...

Sağlığın en büyük hediye olduğunu farkedememişsen...

Karamsar olmak çocuk oyuncağı... Puslu, kirli ve soğuk havaya bak, dertlen... Maaşın yetmediğine bak, dertlen... Oğlan, son sınavında zayıf getirdi diye dertlen...

Kıza uygun bir damat bulamadın diye dertlen... İstediğin kadar dertlen...

Bir tatile bile gidemedim diye dertlen... Ne olacak bu memleketin hali, diye dertlen...

Sanki memleketin halini sana soruyorlar... Dertlene dertlene, topladığın negatif duygular altında ezil...

Sonra o negatif elektriği, yakınlarına ileterek onları da doğduklarına pişman et!.. Ama sakın şunu atlama:

İyice bak bakalım, hangi mesele çözülmüş? Sen iyiye gitmiyorsan, bil ki sende de kusur vardır...

Sen iyi hissetmiyorsan, bil ki sende de bir kabahat vardır...

Çünkü, ne insanlık, ne de milletler kötüye gider!.. Kusurlarında barış!..

İyiliklerini, güzelliklerini ve sevgiyi öne çıkart! Kendini beğen!..

Çevrende olan biteni, iyimser ve olumlu gözle seyret!..

Beş kuruşluk bir menfaat bile elde etmesen de, paha biçilmez bir pozitiflik ve mutluluk seni kötülüklerden koruyan bir zırh gibi sarar...

Yine o içimizi perişan edip, gözlerimizi nemlendiren şekerleme reklamından örnek verecek olursak...

Seni aramıyorlarsa, sen onları ara!.. Sana gelmiyorlarsa, sen onlara git! Onlar seni öpmüyorlarsa, sen onları öp!.. Sana sarılmadıklarında, sen onlara dokun!.. Hatta bunu yapmak için bayramı bile bekleme!..

Mutlu ve sağlıklı olanlara, her gün bayramdır!.. Hepinizin bayramını, bütün gönlümle ve dostluk duygularımla kutlarken, şunu bilmenizi istiyorum: Ben filozof değilim!..

Bu bahiste hiçbir iddiam da yok!..

Ama iyimser olduğumu biliyorum. Çünkü çok çok uzun bir zamandır, başka hiçbir çaremizini olmadığını keşfettim!

Nice mutlu bayramlara...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır