


Burası niye boş?..
Bu bembeyaz boşluk bir baskı hatası değil.. Burada bir yazı, bir resim, bir fotoğraf, bir şekil olacaktı da unutulmadı..
Aslında yaşı benim yaşımda olanlar iyi hatırlarlar, çok alıştıkları gazete boşluklarını.. l960 ihtilali öncesi Sıkı Yönetim durmadan yayın yasağı yollardı. Bazan bu yasaklar sabaha karşı elimize geçerdi. Ne yapabilirdik.. Hele yazıyı yaz, kurşuna dök, temizle, düzelt, sayfaya koy, saatler alır, gazete ancak ertesi akşama yetişir.. Yasaklanan haberi kazırdık. Orası boş çıkardı.. Ama okuyucu da anlardı, gene bir rezillik olmuş ve yasaklamışlar diye.. Başlardı fiskos.. Bu fiskoslar, haberin aslından çok daha zararlı olurdu ya iktidara o da ayrı.. Bugün böyle yasaklar yok medyada.. O günleri yaşayanlar için bugünler bal badem.. Bu beyaz boşluk o da değil tabii..
Peki ne?..
Bakın fikir benim değil aslında.. İndependent gazetesindeki bir baş yazıydı 1900'lü yıllardan kalma.. Ordan uyarladım..
Bugün bayram.. Mutlu, kutlu bayramlar.. Yeni yılın da eli kulağında.. Onun için bu günü seçtim özellikle.. Çok özel bir gün yaşıyoruz, çok özel bir yıla, 21'inci Yüzyıla gireceğiz 1 ocak 2001'de.. Yepyeni bir yüzyıla girerken 2.5 dakikanız olmalı değil mi?.
Şimdi bakın..
Bu boşlukta bir yazı olsaydı, bu yazıyı okumanız ortalama 2.5 dakika sürecekti.. Yazı yok.. 2.5 dakikanız var oysa, bana ayırdığınız.. O zaman bu 2.5 dakikayı nasıl kullanmanız gerektiğine karar verme hakkım da var, öyle değil mi?..
O zaman iyi dinleyin..
Bu 2.5 dakika benim size bayram, yeni yıl armağanım.. 2.5 dakikamı size bırakıyorum.. Gözlerinizi kapatıp şu iki sorunun yanıtını düşünmeniz için.. Hayatta en değer verdiğiniz şey ne?..
Ve siz, onu nasıl ziyan ediyorsunuz?..
Dikkat edin, konuşmayacak, sadece düşüneceksiniz. O zaman hiç değilse kendinizi aldatmayın..
Sadece 2.5 dakika!..
Hadi başlayın!..
BİZİM DUVAR
Yanlış Hesap artık Bağdat'a kadar sabredemiyor. Çankaya'dan geri dönüyor.
Olay ve Gündem!..
Emniyet Genel Müdürü Trafikten Sorumlu Yardımcısı demek, bu ülkenin trafiğinden sorumlu 1 numaralı adam demektir..
Bu görevde şimdi Nihat Kurtiç var.. Pazartesi akşamı Ali Kırca ile ekrandaydı..
Afyon'da şehir içinde ve dışında trafik kilit olmuş, tatile gidenler tam 17 saat, ölüm tehlikesi geçirerek, aç bilaç tıkalı yollarda kalmışlar.. Kırca onu soruşturuyor..
Afyon Valisi diyor ki.. "4 TIR kaydı devrildi, yolu tıkadı.. Vilayet emrinde bu kadar ağır araçları yoldan kaldıracak güçte çekici yok. Özel sektörden bulabildim. Bunların da kaza yerine ulaşması yollar iyice tıkandığından çok vakit aldı.."
Ali Kırca, bu bayram, TIR'lara ve kamyonlara trafik izni veren Kurtiç'e dönüyor..
"TIR'lar eskiden olduğu gibi uzun bayram tatillerinde yola çıkmasa, böyle feci tıkanmalar olmayacaktı" der gibi..
Demiyor da, der gibi yapıyor. Kurtiç ona bile kızıp Ali'yi azarlıyor:
"Sayın Kırca, sayın Kırca olaylardan gündem oluşturmayın.."
Nerden duymuşsa bu lafı çok sevmiş. Durmadan tekrar ediyor.. Ali Kırca da "Yahu sen ne demek istiyorsun?.. Habercinin gündemi neden oluşur" demiyor, diyemiyor.. "Benim sayın müdürüm.. Gündem lafı, "Gün"den gelir.. Bugünün konusu neyse o" demiyor.. Diyemiyor.. Nazik çocuk ya..
Vay anasını Sayın seyirciler..
Bayram tatiline daha giderken diz boyu rezillik.. Yüzlerce araç, binlerce insan yollarda kalmış.. Kazalarda daha ilk günde onlarla insan ölmüş.. Trafik Genel Müdürümüz "Olaylardan gündem oluşturmayın" diyor.."
Başüstüne Bayım.. "Gelecek bin yılda trafik nasıl harikulade olacak, bugünden aldığınız önlemlerle" onu gündem yapar, bundan böyle onu konuşuruz. Bize ne ölenlerden, telef olan, rezil olanlardan.. Siz eğer, trafiği de haberciliği bildiğiniz gibi biliyorsanız, yandı gülüm keten helva!..
SEVDİĞİM LAFLAR
Küçük balık büyük zeka, büyük balık başa bela
Anonim
(Teşekkürler Şükrü)
Tantan şov!..
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, koalisyonu yıpratma pahasına siyasal şovunu sürdürüyor.. Adalet Bakanına yönelttiği suçlamalar, insafsız, acımasız ve tamamen kendini öne çıkartmaya yönelikti..
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, bu şovun oyuncularından biri olma tuzağına düşmedi. Tıpkı operasyonlar sırasında her saniye gösterdiği soğukkanlılığı bu siyasal etiğe sığmaz ithamlar karşısında da korudu ve Tantan'a hakkettiği yanıtı, çok aklı başında verdi.. İtiraf ederim, başlangıçta Türk'ü pek gözüm tutmamıştı.. Ama adam devlet adamlığı sınavını her olayda başarı ile veriyor her gün gözümde biraz daha büyüyor.. Başlangıçta büyük sandıklarım, mikroskop lamlarına girerken..
Türk, keşke "Devlet adamlığı" dersi de verseydi!..
TEBESSÜM
"Sayın İnternet kullanıcısı,
Şu anda bir Törkiş Laz virusu almış bulunuyorsunuz. Biz Türkiye'de sizin kadar ileri teknolojiye henüz ulaşamadığımız için, bu otomatik değil, elle çalışan bir virüstür. Lütfen bu e-mali herkese yollayıp, virüsün yayılmasını sağlayın.. Sonra bilgisayarınızdaki bütün bilgi ve dosyaları bizzat silin.
Yardımlarınız için teşekkür ederiz.
Hacker Temel
Hakan&Utku'dan
Bayram Keyfi
Noel Baba'nın Bayram ziyaretleri!..
Noel Baba olağan hediye verme turlarından birinde yeni bir eve girer, burada onu çok kötü bir süpriz beklemektedir. Çünkü girdiği ev ne yazık ki Banu Alkan'ın evidir.
Noel Baba-Hohohoo...
Banu Alkan- Hahahaa... Ayol sen de nerden çıktın? İn misin cin misin? Evime nasıl girdin yakışıklı?
N.B- Tanımadın mı beni kadın? Ben çok meşhur biriyim.
B.A. Hahahaaa.. Meşhur mu? Ayol benden daha meşhur kimse olabilir mi dünyada, evrende, kara deliklerde? Hahaha
N.B-Ya keser misin şu sinir bozucu gülüşünü...
B.A- Ayol olur mu hiç? O benim emanati fabrikam... Hahahaaa...
N.B- Ona alameti farika denir... Ayrıca esas benim gülüşüm alameti farikamdır... Bak.. Hohohoooo...
B.AĞ Hahahaa... Gülerim buna... Ayol o ne öyle, fayton şöförü gibi... Ayol dur dur tanıdım ben seni...
N.B- Nihayet!!
B.A- O yarışmada ben birinci olmuştum Oya Aydoğan üçüncü, sen de sonuncu... Hahahaa...Tabi yaaa...
N.B- Ne yarışması yaaa? Çattık haaa...
B.A. Ne zaman çatmıştık, hiç hatırlamıyorum ben...
N.B- Tamam tamam çatmamıştık. Evde çocuk var mı?
B.A- Yok ama istersen yaparız.
N.B- Teşekkür ederim görev başındayken almayayım. Madem evde çocuk yok ben de hediyeyi sana veririm.
B.A- Hediye mi? Ay ne romantik... Benim kasedim çıktı sen aldın mı? Almadıysan ben de sana onu vereyim. Dansetmeyi sever misin?
N.B- Sevmeeeem.
B.A- Tamam ayol ne bağırıyorsun... Sevmezsen sevme. Biz biliyoruz da mı dansa davet ediyoruz sanki... Hüüüüü..... Hadi Bakalım...
N.B- Tamam lütfen ağlama... Kabul ediyorum uzun yoldan geldiğinden olsa gerek biraz asabiyim...Özür dilerim.
B.A- Ay şimdi buldum kim olduğunu.. Mazeretim var asabiyim ben şarkısını söyleyen FKÖ'sün sen... Dur yoksa MFÖ müydü?
N.B-Diilim ya... Ben Noel Baba'yım... Hiç mi duymadın adımı?
B.A. Hani şu develerle gezen adam..
N.B- Deve diil geyik...
B.A- Ayol ha deve ha geyik. Hahahaa. Biri boynuzlu olduğunu saklamıyor hepsi o. Hadi bakalım. Hahaha...
N.B- Burada sadece ben gülerim... Hohohooo..
B.A. Ayol istanbul'da espri mi kaldı ki güleceksin? Hahahaa... Hadi bakalım.. Çuvalı kaldıramıyorsun galiba... Kaldıramazsan kaldırırlar gülüüüüm. Dur sana Neremy parfümü sıkayım da güçlen.
N.B- Sıkma sakın sıkmaa... Yeterince canımı sıktın zaten...
B.A- O zaman sana şarkı söyleyeyim; "neremi neremiiii..."
N.B- Aman Allahım.. Bu ses. Geyiklerim. Geyiklerimi çok beklettim. Sana verilecek hediyeyi de buldum bu arada. Al sana susturucu.
B.A- Susturucu mu? Hahaha.. Şimdi tanıdım seni... Sen aşkım Murat Taşdemirsin değil mi? Aşkımdan saça sakala karıştın değil mi? Geri döndün değil mi?
N.B- Bırak kadın bırak.. İmdaat kurtarın beni...
***
Haber spikeri: Sayın seyirciler şimdi de bir son dakika haberi. Güvenlik güçleri ani bir baskınla Banu Alkan'ın evine girerek kendini yakmak üzere olan Noel Baba'yı kurtardı. Bakırköydeki B Tipi odasına konan Noel Baba "Noel Baba Noel Baba olalı böyle zulüm görmedi. Bırakıyorum bu işleri. İnzivaya çekiliyorum. Dönmiycem." derken Banu Alkan ...fAyol dünyada inzivaya çekilecek arsa mı kaldı? Hahahaa.. Hadi Bakalım" dedi.
hakanutku@hotmail.com