30 yıl önce CHP İstanbul İl Başkanı'ydı. Bugün yine aynı koltukta! Bakanlığa dek yükselen 50 yıllık kurt siyasetçi Ali Topuz, "Bugün işimiz daha zor" diyor

ESKİDEN SİYASET İTİBARLIYDI
İsmet İnönü'nün genel başkanlık yaptığı dönemde, 38 yaşında İstanbul İl Başkanı seçilen Ali Topuz, geçen 30 yılın kendisine kattığı tecrübeye rağmen bugün aynı görevin daha zor olduğunu söylüyor: "1970'lerde parti güçlüydü, siyasi gelenekleri sürüyordu, idari yapısı işliyordu. Yüzde 30 civarında oy alıyordu. O zaman toplumu yönlendirme işi partilerindi. Medya, TV ve diğer toplumsal kuruluşlar bu görevi üstlenmemişti. Siyaset öğreticiydi, itibarlıydı. Gittiğiniz yerde, birşeyleri anlattığınızda, o an ikna edebilirdiniz insanları. Şimdi durum zor. 1980'den sonra siyaset çirkinleştirildi. Siyasi yapılar çarpıklaştı, parti disiplini ortadan kalktı. Partide üretim azaldı."

Ali Topuz'un kendi partisiyle ilgili eleştirisi ise şu cümlede gizli: "Biz bir partiyiz, bu kadar büyük örgütümüz var, halka dönük bir çalışma yapıyor muyuz? Koskoca İstanbul'da kaç tane örnek gösterebilirsiniz? Bilmem nerede iki panel yapmak particilik değil ki!"

Deniz Baykal artık parti disiplininin önemine inanıyor

"Bir ilçe başkanı medya önünde genel başkanı eleştiriyor. Sonra da seçmene gidip, 'Bizi seçin, genel başkanımızı da başbakan yapın' diyor. Siz ona oy verir misiniz? Deniz Bey çok affediciydi, geçer, düzelir derdi. Ama artık demokratik disiplinin önemine daha çok inanıyor."

YENİK HİSSEDİYORUM
CHP'nin bu konuda büyük eksikliği olduğunu da söyleyen Ali Topuz, "Gençliğimiz yok her şeyden önce. Gençliği olmayan bir hareketin başarıya ulaşması mümkün mü? Ben 1970'lerde bir işaretimle her ilçede yüzlerce genci yarım saatte harekete geçirecek bir örgüte sahiptim. Bugün İsmet Paşa'nın ölüm yıldönümüne gideceğiz, kaç kişinin gelir, tereddüt taşıyorum. Gelen az olur da ayıp olur mu diye düşünüyorum," diyor...

Ali Topuz, "Bu noktada yenik hissediyor musunuz" sorumuzu ise, "Tabii, şimdi öyle bir kompleks var. Oradan buraya geldik. Ama bu benim için en büyük motivasyon. Diyorum ki 'Buna razı olamayız, kar topu gibi büyümek zorundayız. Tek sorunumuz 'kendimiz'. Bizim başka bir rakibimiz yok. Bizim derdimiz kendimiz," diye yanıtlıyor.

'TOPUZUN SAPI'
Siyasette aktif olarak yer almış herkes gibi Ali Topuz'un da birçok var. İşte bir tanesi:

"İl başkanı olarak seçildiğimde İsmet Paşa, Bülent Ecevit'e, 'Getir bana şu başkanı da bir tanışalım' demiş. Ben de zayıf, orta boylu bir gencim o zaman. İsmet Paşa beni gördüğünde, 'Ben seni uzun boylu, yapılı bir delikanlı sanıyordum. Sen Topuz değil, olsan olsan Topuz'un sapı olursun,' demişti."

'GARAJCI TOPUZ'
Kimi "hizipçi" dedi, kimi "garajcı". Ali Topuz'un 1989'da, Şişli'de bir garajda gerçekleştirdiği toplantı o zamanki SHP kadar diğer partilerde de yankı buldu. Adını "garajcı"ya çıkaran bu toplantı sırasında Ali Topuz, SHP'nin içinde aşırı sol fraksiyonların olmaması gerektiğini, partinin bunlardan temizlenmesiyle yol almanın daha kolay olacağını anlatmıştı. Genel Merkez'nden habersiz yapılan bu "garaj toplantısı" kimilerince parti içi ayaklanma olarak da değerlendirilmişti.

Fügen ÜNAL ŞEN