kapat

27.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


Kimin günahı daha fazla?

Galatasaray devreyi ligde ve Avrupa'da averajla lider bitirdi. Ama son dönemde sarı-kırmızılı ekibin futbolundan idari kararlarına kadar birçok konu tartışıldı. Özellikle ligdeki son maçlar, bazı gerçeklerin ve sorunların altının çizilmesi gerektiğini gösteriyor.

Sarı-kırmızılı ekip, dinlenmeden girilen sezonda tam 41 maç yaptı. 18 Kasım'dan 23 Aralık'a kadar 36 günde 2'si Şampiyonlar Ligi olmak üzere 11 resmi maç, bunun son 14 gününde 5 tane 90 dakika çıkardı bu futbolcular. Peki bu maratonda eldeki geniş kadro iyi kullanıldı mı? Hayır!

Lucescu, sakatlık ve cezalı olmadıkça, futbolcularını dönüşümlü kullanmayı beceremedi. Zaman zaman oynayacak durumdaki 4-5 asını birden kesti, ama genelde aynı oyunculara yüklendi.

Lucescu değil yönetim
Noel ve kart cezası izinlerinde sınıfta kalan Lucescu veya futbolcular değil, yönetimdi. Galatasaray son 2 sezonda da benzer uygulamalar yapmıştı. 23 Aralık 1998'de Ankaragücü karşısına tek yabancı (Taffarel) ile çıktı, 2-2 berabere kaldı. Geçen yıl 26 Aralık'ta İstanbul'daki Vanspor maçını yabancısız oynadı; güç bela 2-1 kazandı.

Noel izinlerinin ve bence kasti görülen kartların takımı ne kadar olumsuz etkilediği 2 senedir ortadaydı. Yönetim, son 2 yıldan ders alıp, cezalı ve sakat yabancılarına "Denizlispor maçı bitene kadar gidemezsiniz. Tedavi gerekiyorsa, İstanbul'da olun" diyebilse, kalan yerliler de en azından bilinçaltında "Biz eşekbaşı mıyız?" diye düşünmez ve Denizli maçında çok daha iyi oynardı. Denizlispor'a da "Bizi ne kadar küçümsüyorlar. Günlerini gösterelim" motivasyonu sağlanmazdı.

Lucescu'nun noel izinlerinde günahı yok dedik, ama maçtan sonra "Oruçlu futbolcularım yoğun program nedeniyle son maçlarda güçsüzdü" açıklaması gerçek bile olsa büyük hata. Sen birilerinin noeli ülkelerinde kutlamasına göz yumuyorsan, yüklendiğin yerli futbolcularının oruç sebebiyle güçsüz düşmelerini savunma veya bahane olarak ileri süremezsin. Ayrıca, İtalya, İspanya ve diğer Avrupa Ligleri'ndeki Brezilyalılar noeli kutlamıyor mu? Onlar takımlarını bırakıp evlerine mi uçtular?

Başta Emre olmak üzere Galatasaraylı futbolculara atılan kasti tekmelere gelince... 30 Kasım'da, "Futbolcuların sağlığı, kariyerleri, gelecekleri hakeme emanet edilmiştir. Hakemin öncelikli görevi bu emaneti en iyi şekilde korumaktır. Ama MHK Başkanı Bülent Yavuz'a göre hakemin itilip kakılması, bir futbolcunun kariyerini tehlikeye sokan tekmelere göre daha şiddetli ve daha öncelikli cezalandırılmalıdır" diye yazmıştım. Bu kafa değişmezse, ne yazık ki çok yakında seyredecek yıldız bulamayacağız.

Spor Yazarlari sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır