Yılbaşı gecesi bir şampanya patlatmak âdeti dünyanın birçok yerine öylesine yayılmış ki, yıl boyu şampanyanın yüzünü bile görmeyenler, ne yapıp yapıp o gece bir tane patlatıyorlar. Ama hiç kimse de koca bir geceyi sadece şampanya içerek geçirmiyor. En zenginler bile... Gazı midede şişkinlik yarattığı için şampanya saatlerin 24.00'ü gösterdiği ânı taçlandırıyor...
Sadece şampanyaya değil, diğer tüm içkilere ayrı bir sevgiyle soframızda yer verdiğimiz bir gece yılbaşı gecesi. O gece birçok fantezi içki deneniyor, armağan gelen içkiler açılıyor, kimi evsahibi amatör barmenliğe soyunarak kokteyl hazırlıyor, herkes kendini biraz şımartıyor...
Saat 19.00 suları... Evde toplanma başlıyor. Önerim, gece uzun olacağından sert içkilerle başlamamak. Viski, cin gibi içkiler iki kadehte insanı fazlaca gevşetebilir. Bira mideyi şişirir. En iyisi birkaç küçük kanepe veya çerez eşliğinde, aromatik beyaz ve kırmızı şaraplar yudumlamak... Misket üzümü şarapları, "Primeur" denilen bu yılın taze şarapları ya da likör şarapları bunun için ideal. Daha sofistike zevklere yönelenler ise şeri yudumlayabilirler. Bu tatlı ve yüksek alkollü İspanyol şarabı, kuru yemişlerle iyi gider, iştahı açar, mideyi yemeğe hazırlar.
Uzun oturulacak sofraya gelince... Rakı içeceklere diyecek bir şey yok. Ama yılda bir gece istisna yaratıp sofrayı anason kokutmaz ve hanımlara da içki sohbetine katılma şansını yaratırlarsa, daha iyi olur... Bu durumda kadınla erkeği sofrada uzlaştıracak içki, yani şarap devreye girecek, muhabbet daha kıvamında olacaktır. Sofrada mezelerle birlikte beyaz ve hafif kırmızı şaraplar yudumlanabilir. Hafif kırmızıdan kasıt, Kalecik Karası, Papazkarası gibi aromatik ve ince yapılı şaraplar. Ana yemek olarak hindi pişiriliyorsa, özellikle de Kandıra hindisiyle de kuvvetli beyaz şarapların yanı sıra bu kırmızılar iyi gidecektir. Yavan lezzetli yeni moda beyaz hindilerden pişiriyorsanız, kırmızıya gerek yok, onu beyaz şarapla da yiyebilirsiniz. Balık yiyenlere de tabii ki beyaz şarap tavsiye edeceğiz. Kırmızı et yemekleri devreye girdiğinde, bu kez sıra kuvvetli kırmızılara gelecektir. Biftek, antrikot, kuzu pirzola gibi etlerle Boğazkere ve Öküzgözü üzümlerinden yapılan kırmızılar iyi gider.
Tatlı yanında tatlı şarap açabilirsiniz. Kavaklıdere'nin "Tatlı-Sert"leri, Doluca'nın "Safir"i, ithal şaraplardan Porto, tatlılarla iyi uyum sağlayacaktır.
Yılbaşı sofrası, tatlılarla da bitmez tabii... Arada bir kahveyle mideler bastırıldıktan sonra, yenilmeye ve içilmeye devam edilir. Meyveler, çerezler, cipsler gelir ve sohbet sürdürülür. İşte viski, konyak gibi sert içkiler bu aşamada ortaya çıkmalıdır. Viski, kahramanlık edilip sek içilmemelidir. Harmanlanmış bir İskoç viskisini ya da burbonu buzla karıştırıp içmek, sarhoş olmadan üç-dört kadeh içebilmeye imkân tanır. Bu viskiler aşırı karakteristik lezzetli olmadıklarından, değişik çerezlere de uyarlar.
Saatler 24.00'ü vurduğunda açılacak bir şampanya ya da iyi köpüklü şarap ise bir "ara nağme" olmalı, mideyi serinletip damağı temizlemeli, yaşama sevincini tazelemelidir. Onun rolü budur.
Kısacası, yılbaşı gecesi rakıyı bir gecelik bile olsa unutun. Sofranın başrolüne şarabı yerleştirin, viskiyi yemek sonrasına bırakın, şampanyayla coşmayı da ihmal etmeyin...