Eskiden altın deyince nereye kaçacaklarını şaşıran modacılar, altın hadisesine fena taktılar. Söylediklerine göre 2002'de altın bir yıl olacakmış. Yani bugün al, seneye de giy durumu söz konusu... Calvin Klein'dan Armani'ye, Escada'dan Gucci'ye kadar her mağazanın vitrini altın kaynıyor. Yıllardır gümüşten vazgeçemeyen Gucci'nin saatleri bile artık altın... Kısacası bugünlerde hayat "altın suyuna batırılmış" bir şekilde geçiyor. Yani sahte ama bir o kadar da göz alıcı... Tabii bu altın modası Avrupa'dan çok Türkiye'ye yaradı. Pembe gözlük takmış gibi olduk. Çünkü;
1. Göze hoş gözüküyor,
2. Giyene moral veriyor,
3. Zengin duruyor,
4. Teselli ediyor.
Hep birlikte "altın rengi giyelim güzelleşelim" psikolojisi içine girdik. Bir nevi sarhoşluk bizimkisi...
2000 yılbaşısında herkes milenyuma yaraşır bir renk olarak gümüşü seçmişti... Ama 2001 yılbaşısında kadınların yüzde seksenini altın rengi kıyafetler içerisinde görürseniz hiç şaşırmayın. Çünkü son günlerde mağaza vitrinlerinde hep bu renk kıyafetler sergileniyor. Yılbaşının kraliçesi kırmızının pabucu çoktan dama atıldı. Birkaç ufak aksesuvar ve tabii ki donlar hâlâ kırmızı... Ama hepsi o kadar.
Altın rengi için Mango, Zara, Afrodit gibi ucuz ve trendy mağazalara bir göz atın. Pullu payetli elbiseleri, bluzları, dore pantolonları 30 ila 80 milyon lira arasında değişen fiyatlarla alabilirsiniz.
Ayakkabılarınızın kıyafetlerinizle uyumlu olmasını istiyorsanız Shoe&Me, Nine West ve Elle'de dore çizmeler, altın simli açık ayakkabılar bulabilirsiniz. Ama tabii baştan aşağı dorelenmek diye bir kaide yok... Saçlara atılan altın rengi balyajlar, göz kapaklarının üzerindeki dore farlar, metal altın dudaklarla son noktayı koyabilirsiniz.