Resullah da bu sözün üzerine sana, "Vallahi sen gün gelecek zalim olduğun halde Ali ile savaşacaksın!" buyurmuştu.
- Evet, Resullah'ın o buyurduklarını vallahi ben unutmuştum. Şimdi hatırladım. Vallahi daha seninle savaşmam! Zübeyr atının üzerinde askerin içinden çıktı. Oğlu Abdullah ile karşılaştı. Oğlu sordu:
- Ne oluyor, baba?
- Ali bana, Resullah'dan duyduğum, fakat sonradan unuttuğum bir hadiseyi hatırlattı: "Sen Ali zalim olduğun halde savaşacaksın!"
- Sen savaş için mi geldin baba? Sulh için geldin. Bu fitneyi Allah senin vasıtanla düzeltir.
- Savaşmayacağıma yemin ettim.
- Hem insanları topladın, hem de onlar karşı karşıya gelince aralarından çekiliyorsun. Bu olur mu? Yeminine kefaret verirsin olur biter.
Zübeyr düşünmeye başladı. Yeminine keffaret verip savaşa devam mı etsin, yoksa geri mi dönsün? Başını kaldırdı. Yasir oğlu Ammar'ı, Hz. Ali'nin saflarında savaşır gördü. Geçmişi hatırladı.