kapat

Ramazan Özel
25.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Şirk batağına dikkat
Sihirbazlık, falcılık, müneccimlik ve benzeri yollara başvurarak gaybı bildirmeye kalkışmanın sahteliğini İslam açığa vurmuş, insanların bu şekilde şirke sürüklenmesine engel olmuştur.

Geleceği bilmek sadece Allah'a mahsustur
İnsanı şirke götüren en önemli sebeplerden birisi Allah'a has olan bir takım bilgilerden kendine pay ayırmak ve böylece Allah ile ortaklık taslamaktır. Kuran-ı Kerim ile Hz. Peygamber insanları şirke sürükleyen bu illeti kesin bir ifadeyle yasaklamıştır. Nitekim Cenab-ı Hakk Kuran-ı Kerim'de: "Gaybın anahtarları O'nun katındadır, onları ancak O bilir. Kara ve denizde olanı da O bilir. Bir yaprak düşmez ki, O'nun bilgisi dışında olsun. Yerin karanlıklarında olan bir tane, yaş ve kuru hepsi apaçık bir kitaptadır," (En'am, 59) buyurmuştur. Bir topluluğun Hz. Peygamber'i karşılayarak bir takım şiirler okudukları sırada "İçimizde yarın ne olacağını bilen Allah'ın Resulü var" manasındaki bir mısrayı da okuyunca; Peygamberimiz derhal buna engel olmuştur. Çünkü kendisi Kuran'ın ifadesiyle: "De ki: 'Ben size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum; gaybı da bilmem. Ben size bir meleğim de demiyorum. Ben ancak bana vahyedilene uyuyorum.' De ki: 'Hiç kör olanla gören bir olur mu? Hala düşünmüyor musunuz?" (En'am, 50) buyurmuş ve gaybı bilmenin Allah'a mahsus olduğunu net bir şekilde açıklamıştır.

İslâm, sihirbazlık, falcılık, kahinlik, müneccimlik ve herhangi suretle gaybı bildirmek için başvurulan her çarenin sahteliğini açığa vurmuş, insanların bu yoldan şirke sürüklenmesine engel olmuş ve merakı istismar edenlere Müslümanlar'ın dikkatini çekmiştir.

Bir takım gizli kuvvetlerin insanlar üzerinde tesir ettiğini iddia ederek büyü ile, tılsım ile, üfürük ile cinlere ve şeytanlara adaklar adamakla, kurbanlar kesmekle bu tesirleri gidermeye çalışmak, birtakım gizli kuvvet ve tesirlerin insanlara nüfus ettiğine inanarak bunlara karşı gelmekle meşgül olanlara değer vermek de insanı manevi (gizli) şirke götüren tehlikeli davranışlardandır.

"Onlar bütün bunlarla bir kimseye zarar veremezler. Allah ne dilerse ancak o olur. Onlar kendilerine zarar verecek ve fayda vermeyecek şeyleri öğrenirler. Halbuki gayet iyi bilirler ki, bu yolda yürüyenlerin ahiretten hiçbir nasipleri yoktur." (Bakara suresi 102)

İnsanları şirke götüren sebeplerden birisi de, Cenab-ı Hakk'a munhasır olan birtakım ibadetleri, O'nun dışında başkalarına yapmaktır. Allah'a has olan ibadetlerde sıfatlarda, başkalarına pay ayırmak, daha sonra bu başkalarını Allah'ın zatına da ortak saymaktır. Geçmişte şirk batağına saplanan bazı insanlar, Allah'a karşı secdeye kapandıkları gibi putlarına da, din uluları saydıkları kimselere de secedeye kapanırlardı. Hz. Peygamber bütün bunları kesin bir ifadeyle ve şiddetle yasaklamıştır.

MEHMET NURİ YILMAZ


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır