|
'Amerika'yı değiştirdim'
Clinton'dan yeni başkan Bush'a: "Kavga etme, benim yaptığım gibi dinamik bir merkez oluştur"
AMERİKA Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton, Beyaz Saray'daki 8 yıl boyunca çok zorlu görevlerle karşılaştı. Ama tarihi bir gezi düzenlediği Vietnam'da geçirdiği bir 15 dakika var ki, o en zorlusuydu... Clinton hayatının belki de en zor dakikalarını şöyle anlatıyor: "Vietnam'a varışımızda resmi karşılama töreni düzenlediler. Milli marşlar filan çalıyordu. İşte o 15 dakika boyunca tek düşünebildiğim Vietnam'da ölen lise arkadaşlarım ve intihar eden Oxford Üniversitesi'ndeki oda arkadaşımdı. Başka bir şey düşünemiyordum. Donmuş kalmıştım. Sonra, kendi kendime, 'Ben Amerika başkanıyım' dedim. Silkinip kendime geldim ve temaslara bu şekilde başlayabildim..."
ÇİN'İ ÇOK SEVDİM
Dış gezilerinde en çok Çin'i sevdiğini ve bu ülkeden etkilendiğini belirten Clinton, Beyaz Saray'da geçirdiği 8 yılın dökümünü yaptı. Amerika'nın ünlü New York Times gazetesiyle uzun bir röportaj veren Clinton, günahıyla sevabıyla başkanlık dönemini anlattı. Zaman zaman kişisel hatalar yaptığını itiraf eden Clinton, bu hataların bedelini en çok kendisinin ödediğini söyledi. Clinton'ın en büyük avuntusu ise ailesinin ve ülkenin bu hatalardan zarar görmemesi olmuş: "Mutlu bir yaşamım olduğu için, ailem dağılmadığı için, ülkem iyi durumda olduğu için mutluyum" diyor.
SÖZLERİMİ TUTTUM
Ancak hatalarına rağmen iyi bir başkan olduğunu düşünüyor. "Arkansas valiliği yaptığım 80'li yıllar boyunca ülkede bir kutuplaşma yaşandığını görüyordum. Washington'daki kavgalar ülkeyi felç ediyordu. Ben göreve başladıktan sonra da kavgalar yaşandı. Bunların çoğu çirkin ve kırıcı kavgalardı. Ama hiçbir şey felç olmadı. 92'de göreve gelirken verdiğim sözleri tuttum ve iyi bir başkanlık yaptım.
Yani Amerika'nın politik hayatını değiştirdim" diyen Clinton, başarısını çok farklı kesimleri ve değerleri sentezleyip, bir arada çalışacak hale getirmek olarak görüyor. Clinton'ın yeni başkan George W. Bush'a önerisi ise şu: "Kongre şu anda her zamankinden de bölünmüş. Senato'da iki partinin de 50 sandalyesi var. Kavga etmek istiyorsan edebilirsin ve sonuçta daha da bölünmüş bir ülke çıkar ortaya. Bir şeyler yapmak istersen, önümüzdeki dört yılda oldukça yenilikçi işler yapılabilir. Ama bunun için, tıpkı benim gibi dinamik bir merkez oluşturmalısın."
İŞTE BAŞKAN CLINTON'IN 'EN'LERİ
En iyi yemek: Delhi'de, otelde First Leydi'yle birlikte yediğim yemek. Phoneix'de yediğim Meksika yemeklerini de sevdim ama Delhi bambaşkaydı.
En iyi dış gezi: Hindistan'i, Çin'i sevdim. Vietnam'da iyiydi. Ama en sevdiğim gezi 1995'teki İrlanda gezisiydi. Annem İrlandalıdır. Belfast Belediye Sarayı'nda Noel ağacını açışımız, Van Morrison'un 'Have I told you lately that I love you' şarkısını söylemesi. Harikaydı.
En iyi konuşma: 1993'te Memphis'te Mason'lara yaptığım konuşma iyiydi. Bu yıl Demokrat Parti'nin kurultayında yaptığım konuşma da fena değildi.
En kötü konuşma: 1988'de Dukakis'e karşı başkanlık yarışından çekildiğimi açıkladığım konuşma. İnsanlar hala dalga geçiyorlar. Ama konuşmanın ardından 700 tane olumlu mektup almıştım...
En sinirlendiği istek: Bu güzel bir soru. O kadar güzel bir soru ki uzun uzun dert yanabilirim. Sana oy verdim, lütfen torunumla birlikte bir fotoğraf çektirir misin denmesi. Yani aptalca bir şey...
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|