|
Takıların serüveni
Kimi zaman gücün, kimi zaman zerafetin simgesi olan takılar, uygarlıklar tarihinden gününümüze ipuçları veriyor
İnsanlık tarihinde önemli bir yer tutan Anadolu uygarlıklarının bugüne bıraktığı izlerden biri de mücevherler. Madenin keşfedilişi ve insanın onun işleyişine bakıp uygarlık yolunda atılan adımları izlemek mümkün. Öyle ki mücevherler, tarihsel gelişimi de gözler önüne seriyor. Önceleri renkli taşlardan yapılan takıların sonraları altınla yoğrulanları 12 yıldır yayımlanan Antik& Dekor dergisinin 62'inci sayısına da konu oldu. Antika, dekorasyon ve sanat üzerine yazıların yer aldığı dergide, Doç. Suhandan Özay'ın "Takının Serüveni" yazısı dikkat çekici. Tarihi giyimden çok daha öncelere dayanan takı ve mücevherin, yüzyıllar boyunca gerek ihtiyaçtan gerekse modadan ötürü değişen işçiliğini anlatan Özay, tarihe de farklı bir bakış sunuyor. Sosyo-kültürel değişime ışık tutan bu nadir objelerin, gelişme dönemi Mısır ve Mezopotamya'da altının kullanılması ile başlıyor.
KUTSALLIK SİMGESİ
Takılar kadınların güzelliğine güzellik katmak için kullanıldığı gibi kimi zaman da bir güç, zenginlik hatta kutsallık simgesi olarak takılmış. Kadın kadar erkeğin de ilgi gösterdiği ve kullandığı takılar, beylik dönemlerinden imparatorluğa geçişte de kendini gösteriyor. Sultanların bileklerinden eksik olmayan bilezikler ya da padişahların küpeleri bunun en iyi örneklerinden.
Antik & Dekor'da dikkat çeken bir başka yazı da tılsımların gizemi üzerine. Tarih boyu insanların gizli güçlerden korunmak için bir araç olarak kullandığı 'tılsım'ın bir inanç ve güven sorunu olduğu konu alınıyor. Buna göre sırrına vakıf olmayanlar için bir anlam içermeyen 'tılsım', aslında simgelerden oluşan bir çeşit yazı. Afet ve belalardan korunmak için başvurulan tılsım, günümüzde de geçerliliğini sürdürüyor.
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|