Ebru Hanım, biraz fazla şuursuz bir durum olmuyor mu gözlerin hepsi sizin üstünüzdeyken gece kulüplerinde mafya babalarının oğullarıyla gönül eğlendirmek?
Dikkatle bakarsanız ne saçımın rengi ne de boyu tutuyor. Üç yıl önce çekilmiş fotoğraflar onlar. O zamanlar Harun'la nişanlıydım.
Üç yıl öncesinin fotoğrafı mıydı yani?
Evet. Üç yıl öncesinin fotoğrafıyla aslı astarı olmayan bir haber. O dönem yapmıştım çünkü o zaman inzivaya çekilmiştim ve evlenmek üzereydim. Birbirimizi de çok sevdiğimiz için öpüşerek poz vermiştik. Yanlış belki ama...
Peki ilişkiniz sürüyor mu?
Hayır. Görüşüyoruz, konuşuyoruz ama sadece arkadaşız. Mafya beni koruyormuş, şuymuş buymuş... Artı Harun'un mafyayla hiç ilgisi yok.
Babasının peki?
Ben o aileyi de tanıyorum. Mafyayla ilgisi yok. Tertemiz, pırıl pırıl bir insan. Vurma kırma, öldürme... Böyle işlerle hiç ilgisi yok.
Ne iş yapıyor peki?
Bilmiyorum. Ama zannederim dış ticaret firmaları var. Son derece mütevazı insanlar. O aile mafya değil. Mafyaya kendimi teslim etmek istersem başka insanlar var. Bayağı da bildik insanlar. Koruyalım dediler.
Anlamadım, mafya açık bir teklif mi getirdi?
Evet. Olaylar patlak verdiği zaman mafya çevresinden haber gelmişti, arkamda olduklarını, korumak istediklerini...
Ne karşılığında?
Bir şey karşılığında değil. Bu çeteye düşman olan ve bitmesi gerektiğine inanan insanlar. Belki onlara da zararları dokunmuş insanlar. En azından ne kadar zararlı olduğunu bilen insanlar. Bazı öz değerleri olan insanlar...
Tanıyor muydunuz?
Hayır, hiç tanımadığım insanlar. Ama tarzım değil.
Mafya için "tarzım değil" diyeni de ilk kez duyuyorum...
Değil ama!
Demek istediğim, durumu "pileli etek tarzım değil" kadar rahat söylemeniz. Nedir peki sizin tarzınız?
Legal yollar. Zaten onlar da adam vermek gibi tekliflerde bulunmadılar. Başım sıkıştığında aramamı söylediler.
Kim peki bunlar?
Bilmiyorum.
Ne yaparlar peki?
Bilmiyorum. İsim vermek istemiyorum. Beni zaten devlet koruyor. Emniyet koruyor.
Ne kadar koruyorlar?
Arkamdalar, biliyorum. Daha fazla detaya girmek istemiyorum.
Adnan Hocacılar sizce suçlu bulunacak mı?
Tabii ki. Sonuna kadar direteceğim. Suçlu da bulunsa yatacağı kadar yattı. Önemli olan suçlu olduklarının ispatlanması. Bu bana yeter.
Mahkemeye göbeği açıkta bir kıyafetle inadına mı gittiniz?
İnanın hiç aklıma gelmedi... Oramı açayım tepki alayım. Hiç düşünmedim. Bilsem asla giymezdim. Avukat sivrilmeye çalışıyor. Her gittiği mahkemede olay çıkartıyormuş. İkincisi mahkeme başkanına "Bu kadın hafiftir" demeye çalışıyor.
Avukata öpücük meselesi?
Mümkün mü Allah aşkına! DGM salonunda. İnsanın deli olması lazım. Deli olsam da o suratsız adama öpücük göndermem. Ben şunu yaptım: 20'nin üzerinde kişi şikayetçi oldu Adnan Hoca'dan. Fakat mahkemeye ifade vermeye gelince hepsi vazgeçti. Teker teker giriyorlar "görmedim, duymadım" diyorlar. Bana çok komik geldi, anneme döndüm ve üç maymun hareketi yaptım. (Elle göz kapama, kulak kapama ve ağız kapama hareketi) Avukat bunun böyle olduğunu bildiği halde "konuşmadım" işareti için öpücük diyor. Saptırmak için. Diğer avukatlarından birisi geldi resmen özür diledi.
Niçin vazgeçtiler?
Vazgeçtiler, vazgeçirildiler. Benim bir yorum yapmamam gerek yok. 20 küsür kişiden dört kişi kaldı.
Uğraşmak mı istemediler?
Yok sanmıyorum. Kimse oğluna kızına şantaj yapıldıktan sonra bu kadar vurdumduymaz olamaz. Ya tehdit, ya da tekliftir.
Size teklif var mı?
Benimle görüşmeyi çok istediler. Bunu kan davasına dönüştürmemek gerektiğini söylediler. Bu bir çeşit tehdittir aslında. Öldürürlerse öldürsünler, artık ecel diyeceğim.
Olmaz olur mu! Beni bir seks objesi olarak görmelerini istemedim. Ama belirli bir müddet hep öyle görüldü. Gerçi öyle görseler de avuçlarını yaladılar ama ben psikolojik olarak çok etkilendim. İlişkilerime çok yansıdı. Kimseyle görüşmek istemiyordum zaten. Çok uzun süre evden hiç, ama hiç çıkmadım. Bugüne kadar 50 bin kere intihar ederdim ama günah olduğu için yapmadım. Ben depresyonun en kralını yaşadım. Gene intihar etmedim. Kendimi yedim bitirdim, çok zayıfladım. Artık şunu düşünüyorum: Hasta olursun ve bir yerin kesilir. Sakat kalırsın. O sakatlıkla ömür boyu yaşamak zorunda kalırsın. Benim durumum aynen bu.
Harun Bey'le nasıl oldu?
Harun'la ilişkimde onun karakteri beni rahatlattı. Belli özdeğerleri olduğunu görmem, kadın kız peşinde olmadığını görmem, benim samimiyetime ve onu sevdiğime inanıp beni sevmesi güven verdi tabii. Mütevazı yaşayan, evde icabında televizyon seyreden, sinemaya giden, birbirimize yeten insanlardık. Seks objesi olarak görmüyordu. Benim beynimi seviyordu. Harun'u da çok rencide etmişler. O kadar kötü bir camia ki.
Seks hayatınız olumsuz etkilendi mi?
Yaşadım... Yalan söylemeye gerek yok. Hâlen de yaşıyorum. Beni gördüğünde öpmeye çalışan erkek sıfırdır. Adnan hocanın amacı neyse bunun da amacı o besbelli. O yüzden kaçıyorum. Seksten önce çok farklı şeyler geliyor. Ama seksi de silmiş değilim hayatımdan. Aslında atlatmıştım ama bugünlerde yeniden gündeme gelmesi konunun, mahkemeler falan yeniden yıprattı beni. Adımın onlarla anılması, magazin medyasında bu şekilde söz edilmesi yine çok üzdü beni. Ama tabii eskisi kadar değil. Çünkü şimdi onlar güçsüz. Eskiden okyanusta boğulan bir kızdım. Şimdi çabuk atlatıyorum.
Niçin mankenliğe dönmediniz?
Ben çok kısa süre yaptım mankenliği ve o kadar da sevmedim. Oyunculuk, sunuculuk yapayım istedim ama umduğum gibi gitmedi. Adnan Oktar onu da engelledi. Teklif geliyor, sonra birden vazgeçiyorlar. Zaten amacım hep şarkıcı olmaktı. Geçen yaz sahneye çıktım. Gayet iyiydi. İnsanlar kapılardan taşıyordu. İnşallah single'ım da önümüzdeki günlerde çıkacak.
Şarkıcılıkta gerçekten bir gelecek görüyor musunuz?
Görüyorum tabii. Ders aldım, güzel söylediğimi söylüyorlar, repertuvarım zengin, e görüntü de var. Neden para kazanamayayım? Neden olmasın? Şu an şarkı söyleyenlerin birçoğundan bir eksiğim yok, hatta fazlam var.
Mutlu Tönbekici