Öncelikle Bagel'ı açıklayalım sonra Tribeca'yı... Zaten iki kelime de birbiriyle bağlantılı. Bagel Doğu Avrupa kökenli bir yiyecek olarak tanınıyor. Ama aslında ilk defa Osmanlı Devleti döneminde yapılmış. O dönemde kaliteli undan yapılan ekmek olarak tanımlanan Bagel'lar günümüzde Amerikan simidi olarak biliniyor. Neden mi? Çünkü Amerikalılar Bagel'i çok geliştirmiş. Bizim hâlâ sokakta karper peynir ile sattığımız simidi ne kılıklara sokmuş bir bilseniz. Bir kere nelisini isterseniz var. Sade, susamlı, haşhaş tohumlu, soğanlı, sarımsaklı, karışık, kepekli, fesleğenli, çikolatalı... Sonra içine istediğinizi koyuyorlar. Yani Bagel'den sandöviç yapıyorlar. Bal ceviz Bagel, somon krem peynirli Bagel, hindili bagel, tavuklu bagel, rozbifli bagel...
Bagel'ı bu kadar fazla çeşitlendiren Amerikalılar bunu cafe-restoranlarda satmaya başlamışlar. Amerika'da özellikle çalışan insanların hayatında çok önemli yer tutan ve New York Times, Bagel ve bir fincan kahveden oluşan, "New York Üçlemesi" tanımı içerisinde yer alan Bagel, Türkiye'de de hızla yayılıyor. Şimdilik İstanbul'da Tribeca adındaki cafe-restoranlarda satılan Bagel'lar çalışan insanların tercih ettiği yiyeceklerden biri oldu. Amerikan hamburgerinden sonra Bagel'ı da midemize girdi.
Yeniköy, Akatlar, Gayrettepe, Erenköy, Profilo Alışveriş Merkezi ve Nişantaşı'nda bulunan Tribeca şubeleri yakında Alkent 2000 ve Ankara'da da açılacak. Bütün şubeler sabah saat 07:00'dan itibaren hizmet veriyor.
Tribeca'larda yalnızca Bagel satılmıyor. Mönüleri oldukça geniş. Salataları, pizzaları ve kahveleri çok özel. Salatalar iki çeşit. Klasik ve makarnalı. Örneğin Tribeca'da "Parça somonlu makarna salatası", "Tavuklu rokfor salatası", "Sebzeli makarna salatası", "Jalapeno soslu ton salatası" gibi salatalar yiyebilirsiniz. Dört peynirli ve somonlu pizzasını ise şiddetle öneririz.
Kahveler ve tatlılar ise ayrı bir dünya. Sıcak kahve de soğuk kahve de buzlu kahve de var. Biz Tribeca'nın Nişantaşı şubesini ziyaret ettik. Biz yemek yerken başımızın üstünden yan masalara sürekli dondurmalı sıcak brownie servis ediliyordu. Elimizde olmadan etkilendik. Ve biz de son noktayı brownie ile koyduk. Anladık ki Tribeca müşterisi ağzının tadını biliyor.