|
EMİN ÖZTÜRK
|
Farkında mısınız?
Hükümetin yapmayı arzuladığını söylediği, hatta yapacağını taahhüt ettiği şeylerle gerçekte yaptıkları arasında genellikle önemli farklar var. Söylenenlere bakılırsa, özelleştirme konusunda çok iddialıyız ama Türk Telekom hisse satışı hikayesi, "nasıl yapılmamalı" başlıklı tezlere konu olmayı çoktan haketti. Hükümetin Türk Telekom'un satışı konusunda iştahlı olduğu konusunda ciddi şüphelerimiz var. Ayrıca, bu defaki yüzde 33.5'lik hisse satışının çok sağlam bir hukuki zemine oturmadığını da söylemek mümkün. (Bu konuda tereddüt etmemize yol açan nedenleri başka bir yazıya bırakalım.)
Doğrudan yabancı yatırımlarını Türkiye'ye davet ediyoruz ama THY'nin hisse satışı söz konusu olduğunda yabancı ortağın alabileceği maksimum payı yüzde 24 ile sınırlıyoruz. Ancak, yüzde 24 azınlık payın doğrudan yatırım yapmayı amaçlayan bir yabancı için fazla anlamlı olmadığını görmüyoruz. Aslında stratejik kararları alma yetkisini vermeyerek "sen portföy yatırımcısı ol" mesajını veriyoruz. Diğer taraftan da portföy yatırımlarını "sıcak para" diyerek aşağılıyoruz.
Memurlar konusu
Bugün yukarıdakilere göre biraz daha detaylı olarak işlemek istediğimiz konu ise memur maaaşları ve istihdamı konusundaki çelişkiler. Sadece dünkü gazete haberleri bile bu konuda hükümetin söyledikleri ile yaptıklarının ne kadar farklı olduğunu gösteriyor:
* Birinci haber, dünkü Sabah'ta "Küçülüyorum diyen devlet kadro şişirdi" başlığı ile yer aldı. Habere göre, 2000 yılının başından beri kamu kurumlarına alınan personel sayısı 79 bin civarında. Hükümet bir yandan bütçe harcamalarını sınırlamak için memur maaş artışlarını düşük tutmaya çalıştığını söylerken diğer yandan da memur sayısını artırmaya devam ediyor. Galiba bütçedeki personel harcamalarının ortalama memur maaşı ile toplam memur sayısının çarpımından oluştuğunun farkında değiller. Bu nedenle, memur maaşlarının yetersizliği artan ölçüde şikayet konusu olduğu halde bütçedeki personel harcamalarının milli gelire oranında bir azalmadığı görülüyor. Diğer bir deyişle, bu hükümet de öncekiler gibi elindeki sınırlı kaynağı gittikçe daha fazla memura dağıtarak popülizm yapmaya devam ediyor.
* Bir başka haber ise hükümetin memurlara bu yılın ikinci yarısı için verilen maaş artışı ile gerçekleşen enflasyon arasındaki farkı iki puan da fazlasıyla birlikte ödeme niyetiyle ilgili. Hatırlanacağı üzere, bu yılın ilk yarısında da aynı uygulama yapılmıştı. Bildiğimiz kadarıyla 2001 yılı için de bütçe yasasına benzer ifadeler konuldu. Bizce yapılan bu iş düpedüz geriye yönelik endeksleme çünkü hükümet çoğu baştan birazı da sonradan olmak üzere geçmiş 6 ayın enflasyonunu iki puan da fazlasıyla maaşlara yansıtmış oluyor. Dolayısıyla geçmiş enflasyon ile bağı koparıp hedeflenen enflasyonun esas alınması politikası lafta kalıyor. Yukarıda vurguladığımız üzere memur maaşlarının düşüklüğü hususuna bizde katılıyoruz ama endeksleme devam ediyorsa bunun da adını koymak gerekir.
|
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|