Rakiplerden iyiyiz
Ligin ilk devresinde hem kendi futbolcularımı hem de rakiplerimi tanımaya çalıştım. Futbolcularım değişimin heyecanıyla oynadılar. Sonlara doğru iyi bir akort yakaladık. Fenerbahçe ve Trabzon maçlarında çok çok iyi oynadık. Belki bunları kazanamadık, ama oynadığımız futbol takımımın kendine olan güvenini arttırdı. Rakiplerden daha iyi ve güçlü olduğumuzu gördük. Diğer takımlar, 13-14 kişiyle oynarken biz 22 kişi ile oynuyoruz. Çok kaliteli bir kadromuz var. Hepsi de çok profesyonel

İki kere tökezledik
İlk yarıda performansımız iki kere düştü. Biri İstanbulspor ve Samsunspor maçları, öteki de Taffarel'in sakatlığı sonrası... Bunların dışında gayet iyi oynadık. Takımın Kerem'e alışması zor oldu, ama daha sonra takım Kerem'i benimseyip kendine olan güvenini tekrar kazandı. Hiçbir zaman hedef puan belirlemedim. Günü yakalamaya, yaşamaya çalışıyorum. Buna Latince'de Carpe Diem derler. Yalnızca o gün yapacağınız işe konsantre olmanız anlamına gelir. O gün neye ihtiyacınız varsa onu hedeflersiniz. Bizim hedefimiz de devamlı kazanmak

Lig, Avrupa ayarında
Benim için futbolcuların sahada gösterdikleri performans önemlidir. Gece yattıklarından kazandıkları parayı hak ettiklerini düşünüyorlarsa, hem onlar hem ben işimizi iyi yapıyoruz demektir. Fenerbahçe ve Beşiktaş son yıllara göre çok güçlenmiş. İyi takımları var. Onlar bizi ileriye ittikçe, biz daha iyi oluyoruz. Türkiye Ligi, bir Avrupa Ligi oldu. Üç büyük takımın dışında Trabzon, Gençlerbirliği ve Gaziantep Avrupa takımları gibi... Seyirci de çok kaliteli. Özellikle bazı şehirlerde seyirci futbolu çok iyi biliyor. İyi-kötü futbolu iyi ayırt ediyorlar

Oyuncularım inanıyor
Kaybettiğimiz ve berabere kaldığımız tüm maçlarda sorumluk bana aittir. Teknik direktörler aldıkları sonuçlarla, futbolcular oynadıkları futbolla yargılanırlar. Galatasaray'ın şampiyon olacağına inanıyorum. Trabzon'dan İstanbul'a dönerken uçakta gördüklerim ve duyduklarım beni bu yola itiyor. Futbolcularım, öylesine talihsiz bir puan kaybı sonrası bile keyiflerini ve inançlarını kaybetmemişlerdi. Kazanmayı bu kadar isteyen bir takım istediğini kesinlikle elde eder. Şampiyonlar Ligi'nde de gözümüz yüksekte. Bu gruptan çıkarsak % 0 yarı final, % 0 final oynarız

Tekme sanki serbest
Antalya maçındaki oyundan mennunum. İlk yarıda 3-4 gol atabilirdik. İkinci devre skoru korumaya yöneldik. Bunu normal karşılıyorum. Futbolcularım çok yorgun, ama gösterdikleri performansla her şeyi hakediyorlar. Emre bu sezon dördüncü kez sakatlanarak oyundan çıktı. Hagi, kendisine atılan tekmelere ve maruz kaldığı faullere hakem tarafından ceza verilmediği için isyan ediyor. Milli Takım'a en çok biz oyuncu veriyoruz. Bu ülkeyi Avrupa Kupaları'nda da en iyi biz temsil ediyoruz. Buna rağmen hakemler bize atılan tekmelere hiç ses çıkarmıyor

Bizans'tan mı geçti?
Maçtan sonra sağlık odamıza bir gelin. 3-4 futbolcumuz tedavide. Doktorlar yetişemiyor. Üstelik, tekmeleri rakip atıyor, sarı kartları biz görüyoruz. Futbolcularım isyan etmekte haklı. Beni Türkiye'de üzen tek şey basının bir kısmının kafasında yarattığı hikaye ve polemiklerle bizi yıkmaya çalışması. Oyuncularla benim ve yönetimin arasını bozmaya çalışıyorlar. Avrupa'da bu tip ayağı yere basmayan, net olmayan karışık durumlar için insanların niye "Türk usulü" dediklerini artık anlıyorum. Bu Bizanslılar'dan da geçmiş olabilir insanlara.

GÖKMEN ÖZDEMİR