kapat

20.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ŞÜKRÜ KIZILOT(skizilot@sabah.com.tr )


Bir İngiltere bir de Türkiye örneği

Türkiye'de çok sayıda işyeri ve şirketi olan bir işadamımız, İngiltere'de de şirket kurup ticari faaliyete başlamış. Bir süre sonra, kafasına takılan birkaç konuda bilgi almak için, İngiltere'deki vergi dairesine gitmiş. Bundan sonrasını kendisinden dinleyelim.

"Vergi dairesine gittiğimde, giriş kapısındaki numaratörden bir sıra nosu alıp bekledim. Sıram geldiğinde, bankoya yanaştım. Görevli memur, saygılı ve güleryüzlü bir tavırla, nasıl yardımcı olabileceğini sordu. Ben de kafama takılan konuları tek tek sordum ve doyurucu bilgiler aldım. Ardından, sorduğum konularla ilgili birkaç broşürü de daha sonra okumam için verdi. Sorularımın yanıtını almanın da mutluluğu içinde, kendisine teşekkür ederken, bana bir kart uzatarak şunları söyledi;

- Bu kartta bir isim ve bir telefon numarası var. Siz bizim için çok önemlisiniz ve zamanınız, sadece sizin için değil, bizim için de çok değerli. Bu nedenle, kafanıza takılan herhangi bir konu olduğunda, buraya kadar gelmenize gerek yok. Kartta yazılı kişiye telefon etmeniz yeterli... Buraya kadar gelip zaman kaybetmeyin, o zamanı işinize ayırın ki, daha çok kazanın, biz de daha çok vergi alalım..."

Bir de Türkiye
Aynı işadamı, Türkiye'ye döndüğünde, öteden beri hesabının bulunduğu bankaya gidiyor. Bankada 100 milyar liranın üzerinde mevduat hesabı var. Tam para çekeceği sırada, bankadaki hesabına vergi dairesince haciz şerhi konulduğunu öğreniyor. Yaşadığı ani şokun da etkisiyle, banka yetkilisi ile tartışıyor. Banka yetkilisi de, ellerinden birşey gelmeyeceğini beliterek, vergi dairesinden gelen şu yazıyı gösteriyor;

"Dairemiz mükellefi (...) nın bankanızda hesabının bulunup bulunmadığı, hesabının bulunması halinde 6183 sayılı AATUHK'nun hükümleri gereğince, dairemizce bankanıza haciz bildirisi gönderilmek üzere, sözkonusu mevduatına haciz şerhi konularak, dairemiz adına bloke altına alınması ve mevduat hesap numarası ve miktarını dairemizce yapılacak işlemlere esas alınmak üzere acele bildirilmesini rica ederim. Vergi Dairesi Müdür Yrd.- İmza"

Adamcağız, vergi dairesinin bankaya gönderdiği haciz talebine ilişkin yazıyı okuyup bitirdiğinde, neredeyse küçük dilini yutacakmış. Çünkü, ödenmemiş vergi borcu hiç yokmuş. Vergi ödeme makbuzlarını da alıp, canı sıkkın bir şekilde vergi dairesine gidiyor ve bir de bakıyor ki, yaklaşık 1 milyar lira ödenmemiş vergi borcu gözüküyor. 1 milyar liralık vergi borcu için de, 100 milyar liranın üzerindeki mevduatının tamamına haciz uygulanmış. Daha doğrusu, vergi dairesinin bankaya gönderdiği yazıda "vergi borcunun tutarı" belirtilmediği için, banka zorunlu olarak tüm hesabı, vergi dairesi adına bloke altına almış. Demek ki, bir trilyon lira mevduatı da olsa, 1 milyar liralık vergi borcu için tamamına el konulacakmış...

Adamcağız şaşkın bir şekilde makbuzlarını çıkartıp göstermiş. Aslında böyle bir borcu olmadığını da kanıtlamış ama zaman kaybı, işlerinin aksaması ve sinir harbi, yanına kâr kalmış...

Yine de birşey söyleyemeden, yutkunarak vergi dairesinden çıkmış. Aracına binerken de, İngiltere'deki vergi dairesi görevlisinin şu sözlerini anımsamış;

"- Bizim için çok önemlisiniz ve zamanınız sadece sizin için değil, bizim için de çok değerli..."

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır