Biz, Süleyman Demirel'e, birlikte çalıştığı Ortadoğu İnceleme Komitesi Başkanı Amerikalı eski senatör George Mitchell'ın, Washington'da Rum ve Yunan lobisini yapmak üzere kiralandığını bilip bilmediğini sormuştuk..
Demirel bize yanıt verdi. Yanıtında öncelikle İsrail-Filistin barışının ne kadar önemli olduğunu anlattıktan sonra kendisinin de içinde bulunduğu bu komitedeki diğer isimleri saydı ve şunları belirtti:
"... Beş kişiden ibaret olan bu komitede benim, kendi dışımdaki üyeleri belirleme gibi bir yetkim yoktur. Senatör Mitchell'ı bu komiteye koyan ben değilim.. Komitede yer almak veya almamak gibi bir opsiyonum vardı.. Ancak, geçen 35 sene zarfında, burada cereyan eden bütün olayları bilen bir kişi olarak, bunu reddedemezdim. belki, bir kişinin hayatını kurtarmaya yardımımız olurdu. Bu bile çok önemli idi. Bu düşüncelerle bu görevi reddetmedim. Reddemezdim de. Bilginize rica ederim. En iyi dileklerimle..."
Ama biz, sorumuzda, Demirel'in bu gruba niye katıldığını sorgulamamıştık ki.. Biz, sadece, Mitchell'ın Yunan ve Rum lobisi hesabına çalışıp çalışmadığını bilip bilmediğini, kendisine bu konuda devlet kaynaklarından bilgi gelip gelmediğini sormuştuk..
Demirel'in yukardaki cevabı, bu sorumuza cevap teşkil etmiyor.. Demirel, isteseydi, gayet açık biçimde "evet" veya "hayır" cevabını verebilirdi.. Vermemiş.. Ne yapalım, bu sefer böyle olsun..
Peki şimdi kendisine bir soru daha soralım:
"Sayın Demirel, Mitchell'ın bu yeni görevini bilmediğiniz için, kendisi ile yaptığınız görüşmede, Türkiye'nin ABD'deki çıkarları konusunda yardım etmesini istediniz mi? Kendisi size ne dedi?"
Mesut Yılmaz
Ne oluyor sayın Yılmaz?
Türkiye'nin AB'ye vereceği ulusal programın bazı ayaklarını kırpıp onu neden topal ördeğe döndürüyorsunuz?
Yönetiminiz altındaki AB Genel Sekreterliği, idam, Kürtçe TV, anadilde eğitim ve MGK'nın siyasetteki rolü konularında kararları liderlere bırakacak..
Siz bu işin başına geldiğiniz zaman destekledik..
Bizi ve bizim gibi düşünen Türkiye'nin yüzde 70'ini utandırmayın Mesut Bey..
Başladığınız işin arkasında durun.. Biliyoruz ki, bu konularda Türkiye'nin neler yapması gerektiği ayrıntılı biçimde liderlerin önüne gelmezse, çıkacak karar, hem içerde, hem dışarda, çok büyük hayal kırıklığına yol açacaktır..
Türkiye buna layık bir ülke değildir..
Çıkın ve gerçekleri herkese söyleyin.. Korkmayın sayın Yılmaz.. Zafer ancak cesur insanlara gülümser... Ve onların hakkıdır...