ATATÜRK DÜŞMANLARI
Savaş bir sayfalık yazılı açıklamasında, 19 Mayıs 2000 tarihinde Samsun'da yaptığı konuşmadan alıntılara da yer verdi. Savaş'ın, Samsun konuşmasından alıntı yaptığı bölümde, "...Devletimize sadakatle hizmet eden Atatürkçü kişileri görevlerinden uzaklaştırmaya çalışacaklarından kuşkunuz olmasın. Bunları yapmakla amaçladıkları şey, irtica ve bölücülüğün önünü açmak ve böylece savunmasız kalan Türkiye Cumhuriyeti'ni paramparça etmektir..." denildi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın açıklaması özetle şöyle:

"19 Mayıs 2000 tarihinde Samsun'da yaptığım konuşmada, (Atatürk'ün 'düşman devletler' olarak nitelendirdiği devletler, başka güçlü devletleri de arkalarına alarak, Lozan'ın öcünü almaya hazırlanıyorlar. Çünkü, başa çıkılamayacak kadar büyük ekonomik güçlerini siyasi nüfuzlarını kullanarak, ülkemizin her kesiminde yerli işbirlikçilerini yarattılar.

CUMHURİYETİ PARÇALAMAK
Medyanın önemli bir kesimini amaçları doğrultusunda kullanabiliyorlar. Bundan sonra olacaklar belli. 'Küreselleşiyoruz', 'Devleti değil, bireyi ön plana çıkarıyoruz', 'Demokrasinin önünü açıyoruz' gibi parlak ambalajlara sararak hazırlattırdıkları yasa ve Anayasa değişiklikleriyle, yaptırdıkları ekonomik uygulamalarda, ülkemizde gelir dağılımına daha da bozup, işsizliği arttıracaklarından, köylümüzü perişan hale getireceklerinden, cumhuriyetimizi şeriatçı ve bölücü akınlara karşı, savunamaz hale getireceklerinden, devletlerimize sadakatle hizmet eden Atatürkçü kişileri görevlerinden uzaklaştırmaya çalışacaklarından, okullarımızı ve camilerimizi olabildiğince tarikatların kontrolüne sokmaya çalışacaklarından, Türk ordusunu cumhuriyetimizi koruma ve kollama görevini hakkıyla yapamaz hale getirmek için, ellerinden gelen herşeyi yapacaklarından hiçbir kuşkunuz olmasın.

Bunları yapmakla amaçladıkları şey, 'irtica' ve 'bölücülük'ün önünü açmak ve böylece savunmasız kalan Türkiye Cumhuriyeti'ni paramparça etmektir.) demiştim.

CUMHURBAŞKANI İZİN VERMEDİ
Türkiye Cumhuriyeti için bugüne kadar yaptığım hizmetler, vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunca, bilinmekte ve takdir edilmektedir.

Yargıtay'da yapılan seçimde en çok oyu almama rağmen, Cumhurbaşkanımızca görevimin devamına izin verilmemesi, gerçeklerin vatandaşlarımızca daha iyi algılanmasına neden olacaktır sanıyorum.

İrtica ve bölücülük yanlılarının ikinci cumhuriyetçilerin çıkar amaçlı suç örgütlerinin sevinç çığlıkları bitinceye kadar bekleyeceğim. Görevimin sona erdiği 21 Ocak 2001 tarihinden sonra emekliliğimi isteyeceğim ve gerçekleri halkımıza açıklayacağım. O zamana kadar medya mensuplarının bana herhangi bir konuda soru sormamalarını özellikle rica ediyorum."

İçime sindiremiyorum
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, yeni dönem Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevi için tercihini en yüksek oy alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş yerine, en yüksek ikinci oyu alan Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Sabih Kanadoğlu'ndan yana kullanmasının yankıları sürüyor. Yargıtay kulislerinde dün de gün boyu, Cumhurbaşkanı Sezer'in tercihi üzerine yorumlar yapıldı. Yargıtay üyeleri Savaş'ı dün makamında ziyaret ederek teselli etmeye çalıştılar. Hüzünlü ve kırgın olduğu gözlenen Savaş'ın, Sezer'in kararını eleştirdiği ve yakın çevresine, "Cumhuriyeti korumak için canımı ortaya koydum, ödülü bu oldu. Bana yapılanı içime sindiremiyorum. Bunu hak etmemiştim" dediği öğrenildi.

Şov yapmak yok
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevini 21 Ocak 2001 tarihinde Vural Savaş'tan devralacak olan Sabih Kanadoğlu, dün makamında kutlamaları kabul etti. Kanadoğlu kutlama ziyaretine gelen Yargıtay üyeleri ile yaptığı sohbetlerde, Başsavcılık görevine seçilmesini "Sayın Cumhurbaşkanı'nın takdiri" diye yorumladı. Gün boyu mütevazı bir tavır sergileyen Sabih Kanadoğlu'nun, Yargıtay Başsavcılığı görevi süresince şov yapmaktan kaçınacağını da ifade ettiği öğrenildi. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na Sabih Kanadoğlu'nun seçilmesine dair karar, Resmi Gazete'de yayımlandı.

Ersin BAL