Piyasa, yeni tanıştığı ve henüz soyunu sopunu bilmediği bu yeni teknolojiye ilk görüşte aşık olur. Bu teknoloji onun hayatının dönüm noktası olacaktır. Şimdiye kadarki durum teknoloji öncesi olarak anılacak ve geçmişe sünger çekilecektir. Maalesef işler umulduğu kadar hızlı gelişmez. Şişirilmiş beklentileri karşılanmamış olan piyasanın sinirleri bozulur. İlk fırsatta tokadı basıp zavallı teknolojiyi annesinin evine göndermeye kalkar. Artık aşk bitmiştir, sadece hayal kırıklığı vardır.
Web'in kendisi bile böyle bir örnek olarak verilebilir ama o kadar genel bir kanıya varmak için henüz erken. Kişiselleştirme adıyla bilinen teknoloji ise ne yazık ki bu makus talihi paylaşıyor. Kişiselleştirme şu demek. Belli bir web sayfasına bağlandığınızda, sayfa sizi tanıyacak ve ona göre açılacak. Sizin merak ettiğiniz konularda haberlere yer verip, sizin yaşadığınız yerin hava durumunu bildirecek. Tabii satış yaparken de sizin zevkinize uygun ürünler önerecek.
Aslında işin kalbi de tam burada. İyi tasarlanmış bir web sitesinin milyonlarca insana aynı anda adıyla hitap edip her birinin ihtiyaç ve beğenilerine en çok uyan ürünleri satmaya kalkmasını düşünebiliyor musunuz? Bunun değeri ölçülebilir mi?
Web satıcılarını heyecanlandıran ve ağızlarının suyunu akıtan bu teknoloji hızını epey kesmiş gibi görünüyor. Jupiter ve Forrester gibi dünyaca ünlü analiz kurumlarının sitelerine baktığımızda artık webde kişisel hizmet sunmaya fazla yatırım yapılmadığını görüyoruz. Başka sorunlar da var. Mesela dünyadaki kişisel hizmet veren sitelerin yüzde 80'i bu hizmetin sonuçlarını ölçemiyor, işe yarayıp yaramadığını bile bilmiyor. Bu işin piri olan amazon.com, aldığınız bir kitapla aynı kategoride olan diğer kitapları da satmaya çalışıyor. Hem teklif var, hem ısrar. Ama aldığınız kitabı yeniden satmaya kalkıyorlar. Buyurun işte büyük bir kişiselleştirememe hatası.