kapat

19.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Amerika: Düğme AB
Son günlerde olaylar üzerine Başbakan Ecevit'in "Bir yerden düğmeye basılmış olabilir" tartışmasına ABD'de de katıldı. ABD yetkilileri, "Basılan bir düğme yok, Türkiye AB'ye yaklaştıkça buna karşı çıkan kesimler harekete geçiyor" görüşünde

Başbakan Bülent Ecevit'in son zamanlarda üst üste gelen ekonomik ve toplumsal sıkıntılar üzerine "bir düğmeye basılmış olabileceğini" söylemesi üzerine başlayan tartışmaya Amerikan yönetim çevreleri de katıldı. İsim ve makamlarının açıklanmaması koşuluyla konuşan kaynaklar, mali kriz, cezaevi olayları ve polislerin yürüyüşü gibi olayların üst üste gelmesi ardında "bir komplo aranmaması" gerektiği görüşünde. Amerikan kaynakları, "mutlaka belirli bir neden aranıyorsa, AB ile katılım ortaklığı belgesine bakılabilir. Türkiye'nin AB üyeliği ihtimali somutlaştıkça, buna karşı çıkan çevreler de tepkilerini değişik şekillerde göstermeleri söz konusu olabilir" yorumunu yapıyorlar.

DÜĞME AB ÜYELİĞİ
Türkiye'de son günlerde yaşanan sıkıntılar üzerine Amerikan kaynaklarınca yapılan değerlendirmeler şöyle:

* AB Katılım Ortaklığı Belgesi'nin yayınlanması ile Türkiye'nin AB üyeliği önündeki en büyük engel ortadan kalktı.

* Bu durum AB'ye olduğu kadar Türkiye'ye de sorumluluklar yüklemeye başladı. Türkiye, yayınlayacağı Ulusal Program ile neleri ne zaman hayata geçireceğini söyleyecek. Yani AB için kendisini bir takvime bağlamış olacak.

* Bir başka takvim baskısı, Birleşmiş Milletler gözetiminde yürütülen Kıbrıs görüşmelerinde ortaya çıkabilir.

* Bu gelişmeler, daha önce Türkiye'de kamuoyunca açıktan açığa tartışılmayan bazı konuların tartışılmaya başlamasına yol açtı.

*Şimdiye dek dokunulmaz sayılan bazı konuların tartışılması, AB üyeliği ile mevcut sistemin devamını isteyenler arasında sürtüşmelere yol açtı.

Bu saptamaların sonucu şu: AB üyeliği ile Türkiye'deki sistemin Avrupa standartlarına çekilmesi zorunluluğunu fark edip, bunda çıkarlarına zarar görenler, tepkilerini sokağa dökmek istemiş olabilir. Bu durum, özelleştirme uygulamalarının geciktirilmesi ve Başbakan Ecevit'in ifadesiyle "gereksiz bir sertlikle yürütülen" bankalar operasyonuyla birleşince yabancı sermaye Türkiye'den çekilmeye başladı.

EKONOMİDE ÇIKIŞ
Yani Amerikalılar'a göre, son aylarda üst üste gelen siyasi, toplum-sal ve ekonomik sıkıntıların altında Türkiye'nin Avrupa'ya yönelişinde yaşadığı iç çelişkiler yatıyor.

Washington'ın şu anda Türkiye'nin gidişine ilişkin en büyük endişesi ise şu anda geride kalmış görünen ani krizin, gerekli önlemlerin alınmamasıyla bir ekonomik krize dönüşmesi.

Biz yetkili, "IMF'in ve bizim desteğimiz, kısa dönemli ve geçici bir rahatlama sağlar" diyor. "Oysa Türkiye'nin bir an önce yapısal değişimlerini tamamlayıp, yabancı sermayeyi kendisine gelmeye ikna etmesi gerekiyor."

Peki Türkiye bunu nasıl yapacak?
Amerikalı yetkili net konuşuyor: "Özelleştirme programınızı artık daha fazla sürüncemede bırakmayın. Çin bile telekomunu özelleştirirken siz sürekli geri kalıyorsunuz. Geçen yıl 10 milyar dolara satabileceğiniz telekomunuzu neredeyse yarı fiyatına düşürdünüz. Hiç değilse Türkiye bu kez sözünde dursun ki, yabancı sermayeye güven versin. Yoksa işiniz kötüye gidiyor."

MURAT YETKİN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır