Hoş, bunların çoğunu farkında bile olmadan yapıyorsunuzdur Allah bilir. Bu her bilgi işlemcinin başına gelir, zaten bilgi işlemcinin de delirmemişi makbul değildir.
Önce klasik numaralarla başlayın, bilgisayarınızı fişe takmayın ve 'yine bozuldu bu meret' diye sızlanın. Onlardan biri etraftayken CD sürücüsünü açıp üzerine kahve fincanı koyun. Eğer 'ne yapıyorsunuz, bunu yapanlarla yıllardır alay ediliyor' derlerse 'evet ama fena fikir değilmiş' deyin. Bilgisayarınızın ağ kablosunu yandaki bilgisayar ile değiş tokuş edin. Büyük ihtimalle her iki bilgisayarı da söküp götürürler ve bir müddet boş yere mıncıklayıp dururlar. Bununla yetinmeyip video kameranızla aile saadetinizi belgeleyen 10 dakikalık bir film çekin ve bu görüntüleri işyerindeki herkese gönderin. Bu durumda e-posta ana bilgisayarının çökmesini garanti altına almış olursunuz. Bir de çalıştığınız kurumun e-posta mesajlarını denetleyip denetlemediğini anlayın. Bunu öğrenmenin en garantili yolu patron hakkında ileri geri konuşmak. Kapının önüne konulduğunuzda anlarsınız ki e-postalar denetleniyormuş.
İlerleyen aşamalarında daha zor numaralara geçebilirsiniz. Mesela Windows'un Türkçe'sini yeniden Türkçe'ye çevirttirin. Sizin anlamadığınız o 'sistem kararsız hale geldi, onulmaz hata oluştu' türündeki çıldırtıcı mesajları o garibanlar hiç anlamazlar. Nedense o terimlerin İngilizce'lerini hatmetmişlerdir ama Türkçe'si onlara Çince gibi gelir. Bütün bunlardan sonra bilgi işlemcinizin akıl sağlığı hala yerindeyse artık vazgeçin ve ona saygıda kusur etmeyin.
mozdemir@sabah.com.tr