Cinsel sorunların çözümüne yönelik yardım arayışları, giderek artıyor. Bu konuda hizmet veren birkaç merkezden biri de Doç. Dr. Mehmet Z. Sungur'un sorumluluğunda Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı bünyesinde kurulmuş olan "Cinsel İşlev Bozuklukları Değerlendirme ve Tedavi Merkezi". ( 0312 362 30 30 /66 97) Merkezde, aralarında 10-15 gün bulunan 5 ila 12 terapi oturumu uygulanıyor. Yapılan başvurular arasında en sık görülenler, erkekte ereksiyon bozuklukları, kadında ise vajinismus. Çiftlerin yaşam kalitesini düşüren, evliliklerin boşanma ile sonuçlanmasına neden olabilen ancak kolaylıkla tedavi edilebildiği bilinmeyen vajinusmusu büyüteç altına aldık.
Size başvuran kadınların ne kadarı vajinusmustan yakınıyor?
Vajen gerisindeki kasların ani kasılması sonucu cinsel birleşmenin imkansız hale geldiği bu durumdan, bize gelen kadınların yüzde 70'i yakınıyor. Sadece cinselliğin "ayıp" olduğu görüşüyle yetiştirilenlerde değil, her sosyokültürel seviyede kadında aynı sorunla karşılaşabiliyoruz. Bize yılda bine yakın birey veya çift gelir. Tabii tercihimiz çiftlerin gelmesi. Çünkü biz Ahmet'i ya da Ayşe'yi değil Ahmet'le Ayşe arasındaki ilişkiyi tedavi ediyoruz. Ama kadınlar kocalarını getiremiyor. "Doktor istedi" gibi mesajlar onları harekete
geçirmiyor. "Sana ihtiyacım var" gibi mesajlar amaca ulaşıyor.
Sorunu evliyken çözemeyenler, boşandıktan sonra da geliyor mu?
Evet. Vajinismus nedeniyle ayrılmış kadınlar geliyor. Kadın kendini bu sorunu yaşayan dünyadaki tek kadın gibi algılıyor. Erkek ise bunun karısının geçici korkularından kaynaklandığını ve biraz üzerine giderse çözüleceğini düşünüyor. Maalesef hekimlerin yanlış mesajlarının da bunda rolü oluyor. Mesela "Sen ne biçim erkeksin?" diyen hekimler var. Bu mesaj kocaya, "Karını zorlarsan sorunu halledebilirsin" şeklinde gidiyor. Daha da kötüsü, "Demek ki karın korkuyor. Biraz ilaç veya içkiden sonra birleşmeyi dene" diyenleri de duyuyoruz.
Bu bir tecavüz önerisi!..
Maalesef öyle. İlişki bir kez sağlanırsa, sorun düzelecektir sanılıyor. Oysa ilişkinin tesadüfen bir kez sağlanmış olması sorunu çözmez. Normalde bir kadehle sarhoş olacak kadın, 10 kadeh içse bile bu rahatlığı sağlayamıyor. Tam tersine iradesini koruyor. İlginç vakalar var. "15 yıldır evliyim. Karımdaki korkular nedeniyle henüz ilişkimiz olmadı" diyor erkek. Diyorum ki "Merak etme, tedavi mümkün." Adam "Hayır. Vajinusmustan vazgeçeli çok oldu. Karım alkolik oldu." diyor
Vajinusmus evlilik öncesinde bilinebilir mi?
Birleşme deneyimi olmadan bilinemez, bu yüzden ilk gecede ortaya çıkar. Bazı yörelerde "Kanlı çarşaf gösterme" zorunluluğu, olayı daha da sorunlu hale getirir. Çarşaf gösterilemediğinde iki olasılık vardır: Ya kadın bakire değil ya da erkek 'iktidarsız'dır! Ama bir erkeğin iktidarı penisinden belli olmaz.
İlk gecede ortaya çıkan vajinusmusun size yansıması ne zaman oluyor?
İlk gece bir yerlerini kesip, istenen kanlı çarşafı gösterenlere yakınları bir süre sonra "bebek nerede" diye soruyor ve kolundan tuttukları gibi kısırlık tedavi merkezine götürüyor. Vajinusmus ancak kadın, jinekoloğun masasına yattığı zaman anlaşılıyor. Korkulan ağrı ya da kanama kızlık zarında olacak ya; kadına deniyor ki, "Biz bu zarı anesteziyle alalım. Sorun bitecek."Ve alıyorlar.
Zar gidince vajen kasları otomatikman açılmıyor tabii.
Doğru. Sorun içeriye geçişin olmaması. Zar ise vajen girişinden daha geride. Zarı istediğiniz kadar alın, içeriye geçişe yardımcı olmaz. Bazı hekimler maalesef zarı aldıklarında işin bittiğini varsayıyorlar. Bu ülkede bir tarafta insanlar kızlık zarı için adam öldürsün, öbür tarafta bazıları canları istedikleri zaman kızlık zarı alsınlar! Büyük çelişki! Biz hekimlerin, değerli bulunan kızlık zarını almaya hakkımız yok. Bir jenerasyon oluşuyor şimdi, vajinismusu olan ama kızlık zarı olmayan kadınlar kuşağı. Eşler, "Tıbbi müdahaleye rağmen bu iş olmuyorsa, yapılacak yok" diyor.
Size ne zaman geliyorlar?
Bir süre sonra kadın hâlâ ilişkiye giremediği için aynı filmi görmek istemiyorlar. İlişki sıklığı azalmaya başlıyor. Ayrılıyorlar. Bize gelenler, soruna rağmen birlikte olanlar. 23 yıllık çiftler var. Demek ki eşini bu durumda bile bırakmayan "birkaç iyi adam" var. Onları da 23 haftalık çiftler gibi tedavi edebiliyoruz.
Sorun belki de hanımların, vajenlerini algılama biçiminde?
Çoğu kez "yara" olarak algılıyorlar. Kendilerini çıplak görmeye dayanamıyorlar. Eğer bu, gözardı edilirse vajinusmus tedavisi için verdiğimiz vajen egzersizlerinin yürütülmesinde güçlükler oluşuyor.
Tedavinin süresi nedir?
4 ya da 5 seansta sonuç alınabiliyor. Seansların arasında 10-15 günlük süreler oluyor. Çiftlerden bazı teknikleri ödevler biçiminde evlerinde uygulamaları istenir. Her aşamada hem çiftin birlikte, hem de vajinismuslu kadının kendi başına yürüteceği ödevler vardır. Tüm çiftler için "standart" bir program yok.
Sorunun ruhsal boyutunu hesaba katarsanız, her vaka daha da mı karmaşık?
Vajinusmuslu kadınlar endişelidir. Fiziksel yakınlaşmada eşi birleşme isteyecektir. Erkekler de bilir ki yine uyarılacak ama birleşme noktasına gelince yine kilitlenme olacak. Kadın, kocasına sadece şefkat göstermek için yaklaşmak istese de korktuğu için uzak durur. Bu yüzden kocasıyla aynı anda yatağa girmeyen pek çok kadın var. Kontrolü kadının eline vermek için tedavi bitmeden birleşme olmayacak diyoruz. Yasak, kadını rahatlatıyor, biliyor ki birleşme istenmeyecek. O da kendini cinsel duyumlara daha rahat bırakabiliyor.
Tedavinin aşamaları neler?
İlk aşamada cinsel organlara dokunma yasağı koyuyoruz. Birbirlerinin hassas bölgelerini keşfetmelerini ve birleşme endişesi olmadan tüm dikkatlerini yalnızca duyumlardan aldıkları zevke odaklamalarını istiyoruz. Sonra vajen kaslarını kullanmayı öğretiyoruz. Tuvalette idrarı durdurmak için hangi kaslar kasılıyorsa, birleşme öncesinde kasılan ve birleşmeye izin vermeyen kaslar da bu kaslar. Kadından bu kasıp gevşeme ödevlerini düzenli bir biçimde yapmasını istiyoruz.
Başarılı mı?
Çok. Hastalarımız ödevlerini yaptıkları müddetçe yüzde 100'e yakın başarılı sonuçlar alıyorlar. 5 seans gibi kısa süre içinde tedavisi tamamlanan çiftler, "Madem bu kadar kolaydı tedavisi, biz niye 15 yıl bekledik" diyor, boşa geçirdikleri yıllar için öfke duyuyorlar.