kapat

10.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
EMİN ÖZTÜRK


"Beşibiryerde"

Geçen hafta normal takvimimizin dışında olmasına rağmen pazar günü de yazmış ve "Üçübiryerde" başlığı ile yaşanan mali piyasalar krizinin tezahür ettiği üç nokta (likidite, döviz ve bankacılık) üzerinde durmuştuk.

Bugün de yine normal haftalık akışımızın dışında, bir pazar yazısı ile karşınızdayız. Biliyoruz, geçmişe yönelik kriz analizi okumak artık çok cazip olmayabilir. Ancak, geçmişin hatalarını iyice kavramadan geleceği sağlam bir şekilde yeniden tesis etmek mümkün değil. Dolayısıyla, gününüzü karartma pahasına, bugün de krizle ilgili hataların bir panoramasını sunmak istiyoruz. Geri plandaki makroekonomik gelişmeler bir yana, ikisi evveliyatı olan, üçü ise kriz sırasında gözlemlediğimiz toplam beş kusur olduğu düşüncesindeyiz.

İki zayıf nokta
* Para kurulu türü uygulamalarda piyasaya yerli para verebilmek için döviz girişi olması gerekli. Döviz çıkışı olduğunda ise faizlerin yükseleceği ve tekrar sermaye girişini teşvik edeceği düşünülmüş. Faizin sermaye hareketlerini otomatik dengeleyeceği düşüncesi gerçekten kulağa hoş geliyor. Ancak, bu mekanizmanın günbegün mükemmel olarak çalışacağını beklemek hata, çünkü bu tür ilişkiler anında değil, belli bir vadede geçerli oluyor. Yani kısa dönemli şoklar için bu sistemin bir sigortası olması gerekirdi. Maalesef, herhangi bir günde yüklü döviz çıkışı olup sistemdeki TL likiditesinin hızla daralması durumunda ne yapılacağı konusunda önceden belirlenmiş bir hareket planı olmadığı ortaya çıktı. Birinci zayıflık buydu.

n İkincisi, Demirbank örneğinde somutlaştığı üzere, bazı bankaların çok yüksek faiz riski taşıdığı halde buna göz yumulmuş olmasıydı. Para kurulu türü bir mekanizma ile döviz kurunun seyri önceden sabitlendiğinde faizin çok oynak olacağı belli. Dolayısıyla, bankaların taşıdığı faiz riskinin dikkatle takip edilmesi gerekiyordu.

Üç yönetim hatası
* Geç kalındı: Piyasanın kaotik bir yapıya girdiği 21 Kasım Salı günü çok açıktı. Merkez Bankası'nın likidite desteği ise ertesi gün öğleden sonra geldi. Arada geçen bir gün, mali piyasalar için çok uzun bir süre. Nitekim, piyasalardaki kaos büyüdükçe o ana kadar tedirgin olmayan yabancı yatırımcılar da çekip gitmeye karar verdiler. Böyle acil durumlarda yetkili kişi ve kurumların IMF ile mutabakat sağlamayı beklemek yerine hemen müdahale etmeleri gerekir. Gerekli izahat daha sonra verilebilir.

* Demirbank işi hemen çözülmeliydi: Sistemin tümünü altüst edecek büyüklükte bir likidite açığı olan ve böyle olduğu diğer bankalar tarafından da bilinen Demirbank'ın 6 Aralık gününe kadar çaresiz bir biçimde faizleri yüzde binlerle ifade edilen düzeylere itmesine seyirci kalındı. Kaçınılmaz olan baştan yapılsaydı faizlerdeki yükselme çok daha kısa sürede ve yüzde binlere varmadan durdurulabilirdi. Hazine tahvillerinin en büyük müşterilerinden birisi olduğu için söz konusu bankaya el konulmasında yetkililerin gönülsüzlüğü söz konusu olduysa bu çok büyük bir hata. Vefalı olmak iyi bir şey ama bunun için tüm sistem tehlikeye atılmaz.

* Döviz karşılığı para yaratma kuralına çok erken dönüldü: Daha önce yazdığımız bu konunun yalnızca ana fikrini tekrar edelim: 30 Kasım Perşembe akşamı piyasalarda yangın henüz sönmemişken bu kurala geri dönülmesi yanlıştı. Ertesi gün piyasanın kilitlenip kalacağı korkusuyla normalde birbirine güvenen bankalar bile karşılıklı işlem yapmaktan çekiniyordu. Böylece piyasada var olan likidite de akışkanlığını kaybetti ve faizler daha yukarılara sıçradı. Daha da önemlisi, bu şartlar altında kuralın yine ihlal edilmesi zaruretinin doğacağı ve bunun da kredibilite kaybını artıracağı çok açıktı. Zaten yalnızca bir iş günü geçtikten sonra, yani 4 Aralık Pazartesi günü Merkez Bankası kendi koyduğu tavanı ikinci defa kırdı ve maalesef, bu durum rakamlardan keşfedilene kadar piyasaya duyurulmadı.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır