kapat

Ramazan Özel
10.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Tek başına vuruştu
Yermuk savaşında Rumlar çok kalabalık ve güçlüydüler.

O gün Zübeyr'e (R.A.) bir çok yiğit müracaat etti. Düşmana kendisiyle birlikte hücum etmek istediklerini söylediler. Zübeyr, "Haydi!" deyince hep birlikte arslanlar gibi düşmanın üzerine atıldılar. Ne zaman ki, Rum safları ile yüzyüze geldiler; Zübeyr döndü baktı ki, arkasında kimse kalmamış. "Hücum etmek için daha ne bekliyoruz" diyen yiğitlerden hiç eser yok. Zübeyr tek başına daldı. Vurdu, vurdu, vurdu... Yoruluncaya kadar vurdu. Geri yerine döndü. O yiğitler tekrar yanına geldiler: "Hamle yap! Bu sefer biz de seninle beraber saldıracağız."

- Siz sözünüzde durmaz, yine dönersiniz.

- Allah'ın izni ile bu sefer sözümüzde duracağız.

Zübeyr tekrar hamle yaptı. Rum saflarına vardığında baktı, o yiğitlerden yine hiç bir eser yoktu. Ama yalnız değildi. Oğlu Abdullah (R.A.) yanı başındaydı. Zübeyr gittiği her savaşa oğlunu da beraberinde götürüyordu. Onun savaşı ve savaşmayı öğrenerek büyümesini, yetişmesini istiyordu. Birlikte düşmanın içine daldılar. Vuruşmaya başladılar. Abdullah atının üstünde düşman askerleri arasında dolaşıyor; kılıcıyla boyunlarını vurmak için, her türlü korku ve endişeden uzaktı.

Hem niçin ve kimden korksundu? O şüphesiz canının ancak Allah'ın kudretli elinde olduğuna ve ecelinin Levh-i Mahfuz'da Allah tarafından tayin edildiğine sonsuz imanı olanlardandı.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır