kapat

10.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Online
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Orman vurgunu
İstanbul'daki ormanların, kadastro komisyonlarınca rantiyeye peşkeş çekilmesi için "orman" kapsamı dışına çıkartıldığı ortaya çıktı. Bu yolla İstanbul'da 16 bin 510 hektar alan katledildi

Arsa ve arazi rantının yüksek olduğu şehirlerin başında gelen İstanbul, İçişleri Bakanlığı'nın talimatı üzerine mercek altına alındı. İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir Mülkiye Başmüfettişi'nin başkanlığını yaptığı komisyon, yaklaşık bir yıl önce başladığı çalışmalarıyla ilgili olarak hazırladığı raporda çarpıcı sonuçları gözönüne serdi.

Orman Kanunu'nun 2/B maddesindeki "31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş" ibaresinin bu amaçla oluşturulan Orman Kadastro komisyonlarına çok geniş inisiyatif verdiği dikkat çekildi. Rapora göre, özellikle Anadolu yakasında olmak üzere İstanbul genelinde yapılan kadastro çalışmaları ile önemli miktarda orman alanı 2/B maddesi kapsamına sokularak "orman" kapsamı dışına çıkarıldı.

BİR YILLIK ÇALIŞMA
Raporda 1973, 1983 ve 1986 yıllarında yapılan ve halen devam eden uygulamalar ile bugüne kadar Türkiye genelindeki 500 bin hektar arazinin orman alanı dışına çıkarıldığına dikkat çekildi. İstanbul'da 16 bin 510 hektarda 2/B uygulamasının yapılarak orman alanının dışına çıkarıldığı ve şu anda İstanbul'da mülkiyeti onaylanmış 227 bin 605 hektar devlet ormanı bulunduğu ifade edildi. İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir Mülkiye Başmüfettişi'nin koordinatörlüğünde yaklaşık bir yıldır çalışmalarını sürdüren komisyonda Milli Emlak, Arsa Ofisi, Vakıflar, Tapu ve Kadastro ve Emniyet Müfettişleri ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden uzmanlar görev aldı.

Komisyon, özellikle İstanbul'da yaptığı çalışmalar sonrasında orman alanlarının belirli kişi ve gruplarca yağmalanmasına ve organize suç gruplarının ortaya çıkmasına zemin hazırladığını belirledi. Komisyon tarafından Temmuz ayında hazırlanan rapor ise ilgili bakanlıklara gönderildi.

Raporda, Orman Kanunu'nun 2/B Maddesi uygulamalarıyla orman alanı dışına çıkarma işlemlerinde toplu yerleşim yeri şekline dönüşen yerlerde ya da bu orman alanlarının tecavüz edilirken bilinçli olarak zabıt tutulmadığına yer verildi.

Rant grupları nasıl çalışıyor?

Kadastro çalışmaları arasında bazen 8-10 yıl gibi önemli sayılabilecek sürelerin bırakıldığına dikkat çekilen raporda statüsü ortada kalan bu alanlarda hak sahipliği için aranan şartların belirli rant gruplarınca hazırlandığı da kaydedildi.

Fiili kullanım durumu oluşturarak köy nüfusuna kayıtlar yapıldığının anlatıldığı raporda, öyle olmadıkları halde muhtarlıklardan o köyde oturulduğuna dair belgelerin alındığı, arazilerin parsellendiği ve "el senedi" adı altında tapu dışı bir yöntemle alınıp satıldığına dikkat çekildi. Rantçıların hak sahibi olabilecek kişileri önceden belirledikleri ve bütün süreç tamamlandıktan sonra yapılan anlaşma gereği yeniden işlem yaptırarak tüm bu yerleri üzerlerine geçirdikleri ortaya çıktı.

İşgalcilerin şeytani 'saklanma' yöntemi
İstanbul'da özellikle ekonomik gücü yüksek olan birçok kişinin, gerçek işgalci kendileri olduğu halde hak sahibi olabildikleri için köy nüfusuna kayıtlı kişileri "zilyed" olarak gösterdiği de ifade edildi. Tüm işlemler bittikten sonra da mülkiyet anlaştıkları bu kişilerin üzerine geçince aynı gün bu yerleri kendi üzerlerine aldıkları kaydedildi.

Komisyonun hazırladığı raporun sonuç bölümünde ise 1973, 1983 ve 1986 yıllarında yapılan ve halen devam eden uygulamalar ile bugüne kadar Türkiye genelindeki 500 bin hektar arazinin orman alanı dışına çıkarıldığına dikkat çekildi. İstanbul'da da 16 bin 510 hektarda 2/B uygulamasının yapılarak orman alanının dışına çıkarıldığı ve şu anda İstanbul'da mülkiyeti onaylanmış 227 bin 605 hektar devlet ormanı bulunduğu ifade edildi.

'İstanbul'da orman köylüsü yok'
Orman kadastro komisyonlarının "fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş" ifadesiyle çok geniş bir inisiyatif kullanabildikleri, kanunla değiştirilmiş şeklinde "su ve toprak rejimine zarar vermeyen ve orman bütünlüğünü bozmayan" ibarelerinin metinden çıkarılmasıyla da çok daha rahat hareket etme olanağı buldukları anlatıldı.

Böylece önemli miktarlardaki orman alanlarının, orman alanı dışına çıkarıldığı belirtildi. 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2. maddesinden 3302 sayılı kanunla çıkarılan "su ve toprak rejimine zarar vermeyen ve orman bütünlüğünü bozmayan" ibarelerinin yeni bir değişiklikle yasa metnine alınması yönünde çalışma yapılmasıyla yasal boşlukların önüne geçilebileceği bildirildi. Raporda "İstanbul'da geçimini ormandan sağlayan orman köylüsü de bulunmamaktadır" denildi.

Ayşegül ARIKAN


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır