Benim romanım seninkini...
İnternette romancılığı başlatan Duygu Asena'ya Dr.Oetker'den karşılık geldi. Asena'nın romanına alternatif yazan Oetker'in de kitabı basılacak
Her şey Duygu Asena'nın 'ekolay.net' adlı internet sitesinde roman yazmasıyla başladı. Asena romanına iki kadın karakterin diyaloglarıyla başladı. Genellikle telefonda yapılan bu konuşmalarda çoğunlukla Berna ile Belgin'in erkek arkadaşlarından bahsediliyor, hatta nasıl seviştikleri bile anlatılıyor. Tabii bunun yanı sıra bu iki kadının 'kadın olma' problemi de sıkça gündeme getiriliyor. Bu arada Asena, okuyucularından gelen e-mailleri de gözönünde bulunduruyor. Gelen tavsiyeler ona mantıklı gelirse romanının akışını az da olsa değiştirebiliyor.
Gelelim asıl konuya... Asena'nın romanı başladıktan birkaç gün sonra yıllardır puding kapaklarından tanıdığımız Dr.Oetker ismiyle, 'chivi.com' adlı internet sitesinde Asena'ya alternatif bir roman yazılmaya başlandı. Başkarakterleri Berna ile Belgin'in sevgilileri olan romanda Dr. Oetker de okuyucularından gelen e-mailleri değerlendiriyor. Anlayacağınız şu anda iki ayrı internet sitesinde iki ayrı roman fena halde takip ediliyor. Hikayenin sonunun nereye gideceğini öğrenmek için ixir'in kapısına dayanıp Dr. Oetker'in ifadesini aldım. Gerçi o da bilmiyor ya.
Sayın Oetker, neden Duygu Asena'nın romanına alternatif yazıyorsunuz?
Duygu Asena'yı zaten her okuduğumda düşünürüm, o kadınlar kim? Nerede yaşıyor? 'Kadının Adı Yok'u çocukken okudum. Benim hayatımı kaydırdı. İşin doğrusu, hakkında konuşulan bu adamları kendime yakın hissettim. O zaman bu adamlara bir şey yapalım dedim. Bunlar da bir romanın kahramanı olsun. İşte maça gitsinler, rakı içsinler, bunları çekiştirsinler falan. Fikir öyle çıktı. Ama düşündüğüm gibi gitmiyor.
Neden?
Kadınlar rahat durmuyor ki! En az beş kişiyle falan beraber oluyorlar. Ben de bu durumda bir sürü yeni karakter eklemek zorunda kalıyorum. Onları romana sokmaya çalışıyorum. Hiç yokken birden biri geliyor, kadınla beraber oluyor. Onu katayım mı, katmayayım mı çok derin çellişkiler içerisindeyim. Ama iki karakterle yürümeyecek, bu belli oldu.
Durup dururken roman sahibi oluyorsunuz fena mı sayın Oetker?
Dr. Oetker. Başında 'Dr' var. Buna roman da denmez, durduk yerde öyle bir şey yazmak zorunda kaldım. Evet bu yazılanları kitap olarak çıkartalım diye düşünüyoruz. Ama ben böyle bir şeyle uğraşabilir miyim bilmiyorum. İş aldım başıma aslında. En başta düşünce şöyleydi: Biz dalga geçecektik, Duygu Asena kızacaktı, kısa kesecek, eğlenmiş olacaktık. Ama öyle olmadı. İnsanlar bu işi çok ciddiye aldı. Bazıları benim de bunları ciddi ciddi yazdığımı düşünüyor. Onun okuyucuları da okumaya başlamış, e-mailleri de gelmeye başladı. Duygu Asena'nın 19. bölümünde şu beyle bir durum var, onun tedbirini aldınız mı diyor! Asena'nın en son röportajını okudum. Mart 2001'de falan kitabı çıkarmayı düşünüyormuş. Dolayısıyla ocak sonuna kadar uğraşacağız herhalde. Ben n'aparım bilmiyorum.
SİNİRİM BOZULDU
Siz de okuyuculardan gelen taleplere göre yazıları yönlendiriyor musunuz?
Okuyucular da nasıl okuyucularsa! Arada acayip istekler geliyor. Ne yapacağımı şaşırıyorum. Bazıları adamlar Laleli'ye gitsin Rus kadınlarla birlikte olsun falan diyor. Bazen okuyucuyu kırmamak için araya bir takım şeyler sokuyorum ama o kadar da değil.
Duygu Asena hiç aradı mı?
Benim için 'şeker çocuk' demiş. Bu yüzden iki günümü yedi. İki gün telefonum kapalı gezdim.
Kendisinden korkuyor musunuz?
Korkmuyorum da endişeliyim. Şu an kötü taraf benim. O bir roman yazıyor sen niye böyle bir şey yapıyorsun diyebilir. Ama benim ruh halimi de birilerinin anlayacağını umuyorum. Sinirlerim bozuldu.
Neden sinirleriniz bozuk sayın Oetker? Dr. Oetker?
Ben 'Kadının Adı Yok' adlı kitabı küçük yaşta okudum. O zaman sırf erkeklerin olduğu bir okulda okuyordum. Arkadaşlarla falan çok farklı, daha ağır kitaplar okuyorduk. Bambaşka bir dünyam vardı. Hayatı başka türlü biliyordum. Asena'nın kitabını okuyunca endişe ettim, ben başka bir yerde mi yaşıyorum, böyle kadınlar da mı var diye.
Romanda tıkandığınız oluyor herhalde?
Kadınlar birbirlerine sevgilileriyle nasıl seviştiklerini falan anlatıyorlar. Erkekler böyle şeyleri hiç konuşmazlar ki. Böyle yerlerde tıkanıyorum. Çevremdeki arkadaşlara sordum böyle şeyler konuşuyor musunuz diye, yok kimse konuşmuyor. Ben de mecburen böyle yerlerde erkekler için çıkan yeni iç çamaşırlarından falan bahsediyorum.
Bu arada yazdıklarınızı çok argo bulanlar var.
Gelen bir eleştiri şöyleydi; hep sizin gibi erkekler mi okuyor sanki diyorlar. Duygu Asena erkek dünyasını fazla bilmiyor. Örneğin adam maçtan önce kadınla beraberken hali başka olur. Ve kadın onu öyle bilir. Maçtan sonraki halini görmediği için. Oysa maçtan sonra benim yazdığım gibi döner. Bunun başka şekli yok. Tartışmaya açık bir şey değil.
Okuyuculardan gelenler
Dr.Oetker'e
Berna ile Belgin tuhaf kadınlar ama Erkan ile öbürü de tuhaf. En azından Berna ile Belgin'in sanallığının yanında bu iki adam tam Türk erkeği.
Duygu Asena'nın yazdığı site hangisi acaba söyleyin. Onu okumadan size bir şeyler yazamıyorum. Selamlar.
Asena'nın romanını beğenerek okuyorum, ama siz de gerçekten erkeklerin tarafından aktarıyorsunuz olayları. Tek şikayetim bölümlerin diğerine (Asena'nınkilere) göre çok kısa olması ve diğeri epey ilerlediği için bunun geride kalması.
Duygu Asena'ya
Belgin kocasından ayrılacak, yeni bir düzen kurmaya çalışırken farkedecek ki hâlâ gerçek Belgin değil, hayatındaki kararları verirken Ömer'e göre hareket ediyor. Ömer'le de ilişkisini ağırlaştırıp önce kendisini bulacak, sonra ilişkisine dönecek.
Kitabın adı 'Ayın Görünmeyen Yüzü' olsun. Ben bir erkek olarak kadınlar arasında geçen tüm bu muhabbetlerden habersizdim.
Evli olan kadıncağızın başına bir aldatılma gelebilir. Mesela cep telefonuna gelen yanlış bir mesaj sonucu doğan bir duygusallaşma süreci. Eşinin bilgisi dahilinde gelişen bir şey ama sonuçta yaşanılan ikilem.
Yazılardan alıntılar
Dr.Oetker'in romanı
ÖBÜRÜ: Alo, n'aber Erkan? Dün yoktun ortalıkta...
ERKAN: Sorma abi, bizim oğlan dün bisikletten düştü, kafayı gözü yardı.
Duygu Asena'nın romanı
BELGİN: Merhaba, nasılsın?
BERNA: Fena değil, iyiyim, sen nasılsın?
BELGİN: Dün hiç aramadın da merak ettim, ben de çok koşturdum. Burak bisikletten düştü, bacağı yarıldı, hastane, eczane derken arayamadım...
Aslı E. Perker
|