Burası Türkiye, olur böyle vakalar diyemiyoruz. Çünkü aynı olaylar Amerika'da da yaşanıyor. Amerikan borsası da bir günde yüzde 10 çıkabiliyor. Ertesi gün yüzde 7-8 düşebiliyor. Nasdaq piyasasanın çizdiği trend ortada. 2000 yılında İMKB oynaklıkta Nasdaq piyasası ile başabaş gidiyor.
Ne tesadüf ki, Nasdaq piyasası da, önceki gün yüzde 10 yükseldi. Türkiye Borsası ise önceki günkü hızını alamadı. Yüzde 19.45'lik sıçramanın ardından dün de yüzde 18.64 değer kazandı. Hisse senedi sıraları yine satıcısız kaldığından kilitlendi. Endeks tam 9'uncu dakikadan itibaren seans sonuna kadar, 111 dadika kilitlendi. Ancak ikinci seansa başlandığında yüzde 10'luk fiyat değişiminden dolayı endeks de çözüldü. Borsa tarihinde ilk kez alıcılar karşısında satıcısı olmayan bir piyasa özelliği gösterdi.
* Kasım'da 14.803'ten başlayan düşüş 4 Aralık'ta 7.324 puanla son buldu. Yüzde 50.48'e varan bir aylık düşüşe karşılık son iki günde yüzde 41.60'lık bir çıkış yaşandı. Her seans tavan yapan fiyatlardaki bu ani dönüş, pek çok kişiye piyasaya girme şansı vermedi.
* Sorunlar bitti mi?- IMF ile yürütülen önlem arayışları dün Başbakan ve bürokratlar tarafından açıklandı. Piyasanın likidite ihtiyacı karşılandığı gibi, yurtdışından alınan kredilere de garanti sağlandı. IMF ve Dünya Bankası'ndan sağlanacak kredilerin takvime bağlanması, büyük likidite ihticadaki bankanın Fon'a devredilmesi, Fon'un ihtiyaç duyması halinde bütün finansmanın sağlanacağının hükümet tarafından güvence altına alınması mali piyasaları yatıştırdı.
Ancak sorunlarımız bir günde çözülmedi. Şimdi ev ödevimizi yapacağız. 2001 yılında enflasyon hedefine ve ödemeler dengesine daha bir önem verecek olmamızın büyüme hızına düşürücü etki yapacağı açık. Faizler düşüyor ama fonlama ihtiyacı bir anda bitmiş değil. Zaten önümüzde, 10 günü bulan bir bayram ve yılbaşı tatilinin olması ekstra bir likidite ihtiyacı doğuruyor.
* Beklentiler takvimi- Bu ayın 14'ünde hem THY hem de Telekom satış ilanına çıkıyor. Aynı tarihte bir de Elektrik Piyasası Kanun Taslağı Meclise sunulacak. Bu üç faktör beklentileri canlı tutabilir. Bir de Türkiye'ye vadedilen paranın 21 Aralık'ta onaylanacak olmasına "yılbaşından sonra yabancılar gelecek" beklentisi eklenebilir.
Bunlar dikkate alındığında, borsanın her seans tavan yapmasının satışları beraberinde getirebileceğini tahmin ediyoruz. Bunun zamanlamasına ise atmosfere göre büyük oyuncuların ve kurumların karar verdiği biliniyor.
En zor günleri ve kasırganın en şiddetli anını atlattığımız bir gerçek. Ancak hayat bu kadar da kolay değil.
Sonuç- "Yemek kaşık kaşık yenir"