kapat

07.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


Fazilet söylentileri korkutuyor

Türkiye bir uçurumun kenarından döndü. Mali piyasalar öyle bir allak bullak olmuştu ki, pekçok kişi gelecekten bile umudunu keser haldeydi.

Bu kriz günleri çok kişinin canını yaktı. Hatta el konulan Demirbank da bu krizin kurbanı oldu. Kimbilir daha bilmediğimiz ne kurbanlar vardır.

Para piyasaları ve bağlantılı olarak reel sektör, krizin endişelerini üzerlerinden atarken, şimdi de "Fazilet söylentileri korkusu" dillerde dolaşıyor.

Anayasa Mahkemesi'nin Fazilet Partisi ile ilgili kararının açıklanması eli kulağında. Yani her an bir karar açıklanabilir. İşte piyasaların, iş ve siyaset dünyasının merakla beklediği karar bu.

Anayasa Mahkemesi Fazilet partisi'ni kapatacak mı, kapatmayacak mı?

Diyelim ki kapattı, bu kapatma ne şekilde olacak, kaç milletvekilinin milletvekilliği düşecek?

Bu nokta çok önemli, çünkü Fazilet'in sadece kapatılmasının etkisi o kadar çok değil. Siyasi etkisi elbette var, ancak ekonomiye yansıması bir seçim ortamı doğuracak kadar milletvekilinin düşmesiyle gerçekleşecek.

Bu nedenle piyasada şimdi hesap yapılıyor, Fazilet kapatılırsa ve 50-60 milletvekilinin üyeliği düşerse ne olacak? Çünkü biliyorsunuz Anayasa gereği Meclis'in yüzde 5'i boşalırsa ara seçime gidiliyor. Fazilet'ten büyük çapta milletvekili boşalması olursa, bu ara seçim olmakla birlikte tüm Türkiye çapında yapılacak ve bir genel seçim havası gibi algılanacak.

İşte ekonomistler, krizden dönen Türkiye'nin böyle bir faturayı kaldırmakta çok zorlanacağı yolunda birleşiyor ve diyorlar ki "Eğer Fazilet bu şekilde kapatılırsa, ekonomi ağır yara alır."

Peki Anayasa Mahkemesi kararı ne yönde olacak? Bu kararı bilmek mümkün değil, ancak Fazilet partisi davasına da herhalde kimse sadece yasalar açısından bakmıyordur. Bu tür davalar aynı zamanda siyasidir.

Öğrendiğime göre Ankara'da çok yoğun kulisler sürüyor. Koalisyon ortaklarının böyle bir kapatmaya pek sıcak bakmadıkları belirtiliyor. Muhalefetteki DYP'nin de kapatmaya karşı olduğu biliniyor.

Ya askeri kesim? Askerlerin tavrı belli, Fazilet'in irticaya yeşil ışık yakan politika ve uygulamalarından son derece rahatsızlar. Partinin kapatılmasından üzüntü duymayacakları kesin, ancak bu konuda görüş bildirerek bir baskı unsuru oldukları yönünde bir bilgi almadım.

Şimdi beklemede herkes. Karara göre herşey tekrar değişebilir.

Hava Trafik Kontrolörleri hala mutsuz
Sorunlarını dile getirmek için hava trafiğini yavaşlatan ve bu eylemi çok uzun sürdüren Hava Trafik Kontrolörleri verilen sözlerin hala tutulmamasından şikayetçi. Eylemleri tepkiye neden olan, ancak seslerini ancak bu şekilde duyuran görevlilere Ulaştırma Bakanı ücretleri ve çalışma koşullarını iyileştirme sözü vermişti. Bu söz hala tutulmadı. Ayıptır.

Hiç içki içilmeyen kent
Malatya'da bir konu çok dikkatimi çekti. Hangi lokantaya gitsek bira dahil hiç içki yoktu. "Belki bizim gittiğimiz yerler öyle" diye düşündüm önce. Ancak daha sonra dikkat ettim görünür hiçbir lokantada içki yok, bira yok. Sonunda sordum "Burada lokantalarda içki satılmıyor mu?" diye. Öyleymiş. Malatya içindeki hiçbir lokantada içki yokmuş. İçki içmek isteyenler ancak şehir dışındaki bazı benzin istasyonlarındaki restoranlarda içki bulabiliyormuş.

Tabii şehirde içki içirmeyip benzinliklerde içki satmanın mantığını da anlamadım. En azından benzinliklerde yapılan içki servisinden araç kullananlar da yararlanabilir. Ayrıca Malatya'da oturup içkili yer için şehir dışına çıkanlar da şehirlerarası yollarda içkili araç kullanmış oluyor.

Neden hiç içki olmadığını sordum. Daha önceki Belediye Başkanı Ahmet Mümin Erkal Refahlıymış. Şimdiki Belediye Başkanı Mehmet Yaşar Çerçi de MHP'li. Daha önce konan yasak aynen devam ediyormuş.

Bu arada Malatya'nın çevresindeki bazı mesire yerlerinde de bugüne kadar hiç görmediğim uyarı levhalarıyla karşılaştım. Bu mesire yerlerinin her tarafında "İçki içmek yasaktır" yazıyor.

Her yerde olduğu gibi Malatya'da da içki içmek zengin işi. Çünkü zenginlerin Kernek mesire bölgesinde arazileri var. Bunların içine küçük bağ evleri yapılmış. Zenginler yazın bu evlerde diledikleri gibi hem piknik yapıyor hem de içki içebiliyormuş.

Anadolu'da gazete, radyo ve televizyon var
Biraz geç oldu gerçi yazılar için, ama son iki hafta biliyorsunuz çok yoğun geçti. Ben de açıkçası fırsat bulamadım, yoksa gerçekten tembellik değil, Malatya izlenimlerimi bir türlü sizinle paylaşamadım.

Radyo Malatya'nın davetlisi olarak önceki hafta sonu Malatya'ya gitmiştim. "Yerel radyo ve televizyonların ulusallardan farklı etkileri" konulu panele katıldım.

Panele RTÜK adına Yayın Araştırma Dairesi Başkanı Cengiz Özdiker katıldı. Tiyotro sanatçısı ve Kim 500 Milyar İster yarışma programının çok sevilen sunucusu Kenan Işık, Yerel Medya Reklam Pazarlama Genel Müdürü, SABAH'tan eski arkadaşımız Miyase Bülbül Malatya dışından panele gelen konuklardı.

Malatya'dan ise Radyo Malatya'nın sahibi Orhan Çekin, TV Malatya'nın sahibi Murat Koçyiğit veç Malatyalı işadamı Başer Holdingin yöneticisi Mevlut Aslanoğlu katıldı.

Ben bizlerin söylediklerini bir kenara bırakıp asıl yerel medya sahiplerinin söylediklerini size aktarmak istiyorum.

RTÜK uygulamalarından çok şikayetçiler bir kere. Murat Koçyiğit televizyonlarının hiç kapatılmadığını ancak Anadolu'da pekçok televizyonun kapatmadan etkilendiğini söyleyerek yerel televizyonlara daha hoşgörüyle bakılmasını istedi. Koçyiğit Malatya'nın çok önemli bir yeri olduğunu, bu öneminin artması için de medyaya ve özellikle yerel medyaya önemli görevler düştüğünü hatırlattı.

Radyo Malatya'nın sahibi Orhan Çekin ise sert ifadelerle dolu ama çok renkli bir konuşma yaptı. Politikaya rahatylıkla atılabilir.

Çekin RTÜK'ün "Demokles'in Kılıcı" gibi tepelerinde sallandığını söyleyerek ulusal kanallar karşısında çok zayıf düşürüldüklerini ileri sürdü ve "RTÜK elini cebimize sokmuş. Büyük kanallardan ne alıyorsa bizden de onu alıyor. Bizim buna gücümüz nasıl yetecek?" dedi.

Çekin 9 yıl önce tek başına Malatya'da radyoculuğa başladığını hatırlatarak "Şimdi frekans tayinleri yapılacak. Peki bunun kıstası yok mu, bir puanlama yapılmayacak mı, parayı bastıran mafya da olsa, çete de olsa bizim önümüze mi geçecek, bu adalet değil ki" diye konuştu.

RTÜK'ün alacağı kararlarda yerel medyaya hiç danışmamasını da eleştiren Orhan Çekin "RTÜK gereği bazı programları yayınlamak zorundayız, ama bunları yapmak bir maliyet. RTÜK Türkiye'nin en zengin kurumu, bu programları hazırlayıp bize gönderse, biz de yayınlasak fena mı olur?" diye sordu.

Çok renkli ve güzel bir gündü.

"Ahmet Özal'dan cevap var mı?" diye soruyorlar
Malatya'dan döndükten sonra "Malatya Ahmet Özal'ı bekliyor" diye yazmıştım. Çünkü Malatyalılar Ahmet Özal'a biraz kırgındılar. Özal, kendisini adeta bir mucize gerçekleştirerek bağımsız aday olarak milletvekili seçen Malatya'ya seçimden sonra pek uğramamıştı. Malatya'dan telefonla arayanlar "Sizin yazınızdan sonra Ahmet Bey hiç aradı mı, neden gelmediğini bari size söyledi mi? diye soruyorlar.

Cevap veriyorum: Hayır Ahmet Özal o yazıdan sonra aramadı. Demek Malatya'ya da gitmemiş.

Fenerbahçe için büyük haksızlık yapıldı
Futbol Federasyonu taraf tutuyor, önyargılı davranıyor. Bunu böyle yazınca çok kızıyorlar, ama bu böyle. Fenerbahçe'ye verilen son ceza Futbol Federasyonu üzerindeki kuşku bulutlarını daha da koyulaştırdı. Fenerbahçe seyircisi Ali Sami Yen'deki maçta elbette hatalı davranışlar gösterdi. Ancak bunun cezası Fenerbahçe Stadı'na kesilmemeli. Ayrıca o seyircinin nasıl tahrik edildiğini de gözardı etmiş olmak ayrı bir artniyet olarak geliyor bana. Federasyon bu kararıyla Fenerbahçe'ye her fırsatta düşmanlık yapabileceğini göstermiştir. Bu arada Fenerbahçe'ye seyircisiz maç cezasına Galatasaray'ın da tepki göstermesi gerek. "Rakibim ceza gördü iyi oldu" mantığı bir gün döner Galatasaray'ın da başında patlayabilir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır