kapat

Melodi
07.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Aysel hanım ve kerimeleri
Aysel Gürel, bildiğini okuyan, giydiğini yakıştıran, yaptığı her şeyi konuşulan, sansasyonların kadını. Kızları Müjde ve Mehtap Ar da kendi meslek yaşamlarında parmakla gösterilen insanlar. Vizyon dergisi bu üç ismi yanyana getirmiş

Aysel Hanım ve kerimeleri ile röportaj yapana, herkes "Üç buçuk hafta kendine gelemezsin" diyor. Aysel Gürel evinde, "O ve Kızları" ile geçirilen üç buçuk saatin ardından, röportajı yapan Perihan Mağden'e üç tahta kedi hediye etmiş. Ödül olarak! Evinde en uzun süre kalmaya muvaffak olan insan olduğu için...

Aysel Gürel'in kocaman, deli dolu (ama kelimenin tam karşılığıyla, işlemeyen içinde oydu buydu pişirilmeyen) bir mutfağı var. Mutfağın ortasında büyük ve yerden bitme bir masa duruyor.

GELEN ÇOK OTURMASIN
Masanın etrafına Yedi Cüceler'in dahi rahatlıkla oturmasının imkânı olmayan minyatür tabureler dizmiş. Şarkı sözü istemeye gelenler amcası, teyzesi, kuzeni ve terzileriyle filan cümbür cemaat geldikleri için ve Türkler'de manâsız bir "uzun oturma" hastalığı olduğu için ve yayılmasınlar diye herkesi bu tabure bozuntularına oturtuyormuş. Tabii anca ilişebildiğiniz bu tahtacıklar üzerinde ne kadar dayanabilirseniz... Bir nevi Mc Donald's taktiği. Arzu ettikleri kadar oturamıyorlar yani.

Ana ve kızlar yani Aysel Gürel, Müjde Ar ve Mehtap Ar çok eğlenceliler. Acayip samimi, zehir gibi zekiler.

SESİM ÇİRKİNDİ AMA
Mehtap Ar'a ne yaptığı soruluyor, lafa şöyle giriyor: "20 yıl şarkıcılık yaptım ben. Sesim çok da çirkindir. Ama işte sahne elektiriğim iyi. Ben bu ailenin arabesk unusuruyum zaten. Alemcisiyim." Siz hiç "sesim çok çirkin" diyen bir şarkı söyleyen duydunuz mu?

İşte bu ailenin farkı bu! Bu aile farkında. Neyseler acayip farkındalar! Aysel Gürel, kronik çapkın kocasının yalan dolanlarına daha fazla katlanamayıp, iki küçücük kızıyla bir başına kalınca, hayatta kalabilmek için, çareyi gazı köklemekte bulmuş. Düşünün; her gece tiyatroya çalışmaya giden bir kadın. Her gece eteklerine yapışıp "Anneeee! Gitmee!" diye bağırıp avaz avaz ağlayan iki güzelim kız çocuğu. Kızlar da başıboş iki matrak yaratık olarak üstlerinde annelerinin geceliği, paltosu gece onbir-onbirbuçuklara kadar sokakta oynarlarmış gönüllerince.

İYİ YEMEK YAPARMIŞ
Sabah uyanır uyanmaz annelerinin üstünde tepinmeye başlarlarmış. Anneleri de onları bir temiz dövermiş. "Anne! Karnımız aç", dediklerinde "Hadi gidin, aşevi mi burası?" dermiş kızlarına.

Mehtap Ar, "Bir keresinde patates kızartması, köfte yapmıştın, hiç unutmuyorum," diyor.

Aysel Gürel daha sık yaparmış gibi hatırlıyor, ama üstelemiyor.

"Bebek şeklinde kurabiyeler yapardım. Pastacılık okuluna gittim ben," diyor. Kızlar kabul ediyorlar. Evet, bazen kurabiye yaptığı olurmuş. Ama peynir, ekmek, muz, incir, helva ve yoğurtla büyümüşler.

Anneleri onlar uyurken dönünce, yastıklarına fıstık ve gofret bırakırmış. Onlarda "Annemiz döndü," huzuruna da sarınıp bir güzel uykularında gofret ve fıstık yiyerek...

Bakın ne güzel büyümüşler. İki güzel, cazibeli, şahsiyetli, akıllı kadın.

Aysel Gürel çok küçük yaşında özgün, başına buyruk bir birey olarak hayatı kendi gördüğü gibi yaşamaya başlamış. Rousseau'nun Emile'ini sekiz yaşında okumuş. Çocukluğunda klasikleri hatmedmiş mesela.

Gürel, "Hayatta bir şey aramıyorum; günü yaşıyorum," diyor.

HERKES ONA AŞIK
Türkiye'nin yarısının kendisine aşık olduğunu söylüyor Aysel Gürel.

Bunun nedenini de "pür bir insanım, embriyoyum ben" diyerek açıklıyor.

Sonra konu cinselliğine gelince kendini "otoseksüel bir kadın" olarak tanımlıyor.

Bu ailede herkes birbirini OLDUĞU GİBİ kabul ediyor. Ve olduğu gibi olmanın sınırları da öyle elli santime altmış santimlik bir kutuya göre belirlenmiyor.

GELELİM MÜJDE AR'A
Üç yaşından itibaren annelerinin "orospu olmayın, hırsız olmayın" çığlıklarıyla büyütülmüş iki kardeş. Müjde Ar, bu şekilde büyüdükten sonra "kadınlık" oyununu oynayan beyaz perdenin bütün hakiki en seksi kadınları gibi... Aynı Marilyn Monroe gibi...

Canları istediğinde oynadıkları bir rol bu en seksi kadın rolü.

Onun dışında zehir gibi zekaları, okyanus gibi derin bir ruhları var. Onlar hakiki! Ve bu nedenle de en seksi taklidini yaptıklarında, bütün o limited tasarım eseri öz imitasyonlardan çok daha gerçekler. Yakında iki filmi aynı anda oynamaya başlıyor. TÜRSAK için misyonerce, delice çalışıyor Müjde Ar. TRT1'de Erdal Özyağcılar'la oynadığı dizisi var. Söz'ün annesi ve teyzesi.... Adam gibi, ona huzur veren, onu unufak etmeyen, aksine kaya gibi duran, çok mutlu eden bir beraberliği var.

Müjde Ar, hayatta hep ışıyacak o çalışkan, o sorumlu, o disiplinli, o vicdanlı insanlardan biri...

MEHTAP AR İSE
Mehtap Ar, gece hayatını şarkıcılığı bırakıp, bir yıl ağır bir annelik yapmış. Bu devrede ise çok sıkılmış. "Hep çalıştım ben" diyor bu sıkıntının sebebi olarak.

Zaten hepsi habire çalışıyorlar.

Üçü de çok çalışkan.

Sonra okullara, çocuklara oyun yapmaya başlamış. "Benim Arkadaşım Yok" diye doğru dürüst bir çocuk oyunu yapmış.

Sonra da "Kardeşim Geliyor" diye bir oyun. Beşbuçuk yıldır birine aşıkmış ve habire de aşkı artıyormuş.

Sözün kısası üçü de çok harbi ve çok tatlılar.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır