kapat

07.12.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Ramazan Özel
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Dumankaya
Kaderi iki haftada değişti
Demirbank, 1994 krizi ile başlayan "dövizi sat bonoya yat" oyununun ilk kurbanı oldu. Reel faizlerin yüzde 50'leri aştığı, şirketlerin yatırım yerine faiz kazancına yöneldiği dönemlerde, bankaların aktifleri de Hazine bonosu ile doldu.

Demirbank da bu "bono bankacılığının" en büyük aktörlerindendi. Bazı ihaleleri "kapattığı" da belirtilen bankanın yaklaşık 6 milyar dolarlık Hazine bonosu portföyü taşıdığı tahmin ediliyor. 205 trilyonluk ödenmiş sermayesine göre aşırı risk altına giren bankanın, portföyünün yüzde 70'ini kısa vadeli repo veya bankalararası para piyasasından fonladığı söyleniyor.

1999 yılında faizin yüzde 100'lerden yüzde 30'lara gerilemesi sırasında olağanüstü bir kâr elde eden Demirbank, 2000 yılının ikinci yarısında yüklü portföyü nedeniyle sıkıntıya girmeye başladı. Ağustos sonundan itibaren faizler yavaş yavaş yükseldi. Yüzde 35'lerden alınan bonoların piyasa fiyatının yüzde 45'lerin üstüne çıkması zararın başlangıcını oluşturdu. Bunun üzerine gecelik fonlama faizinin yüzde 1000'leri aşması, banka sermayesinin iki haftada buharlaşmasına neden oldu. Taşınan portföyde yüzde 15'i aşan zarar, sermayeyi bitirdi.

Hazine'nin ihaleler yoluyla oluşturduğu iç borç stokunun yaklaşık 5'te birinin Demirbank'ta olduğu belirtiliyor. Demirbank, agresif bono alımları sırasında faizlerin beklenenden hızlı düşmesine yardım etmişti.

'Fahiş faizi kaldıramadık'
Demirbank'In Fon'a devredilmeden önceki Yönetim Kurulu Başkanı Halit Cıngıllıoğlu, Demirbank'ın bu duruma düşmesinin nedeninin istikrar programına destek vererek portföyüne aldığı Hazine bonolarının faizinin öngörülmeyen derecede yükselmesi olduğunu söyledi. Cıngıllıoğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

"Demirbank, geçen yıl yüzde 110'larda olan faizin yüzde 30'lara inmesine en büyük katkıyı sağlayan özel bankadır. Bu katkıyla Hazine, faiz giderlerinden 20 milyar dolar tasarruf etmiştir. Banka enflasyonun düşürülmesine de en önemli katkı sağlayan kuruluşların başında gelmiştir. "

Bankanın, 22 Kasım'da başlayan mali kriz öncesinde 75 trilyonluk dönem karı, tümü karda olan ve sektörün öncülerinden iştirakleri ile yurtiçi ve dışında faaliyet gösteren güçlü bir finans kuruluşu olduğunu dile getiren Halit Cıngıllıoğlu, şunları söyledi:

"Tam olarak anlaşılamayan bir şekilde faizlerin aşırı derecede yükselmesi ile baş gösteren kriz, bütün bankacılık sektörünü etkilemiştir. Ancak Demirbank'ın etkilenmesinin asıl sebebi, uygulanan ekonomik istikrar programına destek vererek, portföyüne aldığı Hazine bonolarıdır. Programa inanılarak ve destek verilerek, yüzde 35-40 faiz getirili portföye dahil edilen Hazine bonoları, mali kriz süresince zaman zaman bileşik faizle yüzde 1.600.000.000 seviyelerine kadar ulaşan aşırı yüksek faizlerle finanse edilmek zorunda kalınmıştır. Söz konusu faizler rasyonel sınırlardan çok uzaklaşmıştır."

Cıngıllıoğlu, faizlerin çıldırmasının programa destek verenleri yıprattığını kaydetti. Demirbank'ın da Hazine bonosu alırken faizlerin yükselebileceğini düşündüğünü ve hesapladığını dile getiren Cıngıllıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama burada dikkate alınabilecek yükseliş aklın ve mantığın kabul edebileceği seviyelerdir. Yani yüzde 30'lar seviyesinde olan faizin yüzde 40-50'lere, hatta 100'lere de çıkması öngörülebilir. Demirbank bunların hepsini öngörmüştür ve bunları rahatlıkla göğüsleyebilecek güçtedir. Ancak iktisat bilimine göre faizlerin yüzde 30'lardan yüzde 1000'lere, 10 binler, 100 binler seviyesine ulaşmasını hiçbir kuruluşun öngörmesi mümkün değildir."

HSBC ORTAKLIĞI
Cıngıllıoğlu, Demirbank'ın, dünyanın en büyük bankaları tarafından da beğeni kazandığını ve ortaklık teklifleri aldığını kaydederek, "Bunlardan HSBC ile ortaklık görüşmelerinin kriz öncesinde sonuçlanma aşamasına gelmiş olması da bunun göstergesidir. Bu fırsatın kaçırılmış olması ülke için büyük kayıptır" dedi.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır