|
Büyük Patron 60 yaşında
Sinemanın kendi alanında rakipsiz kralı, Kung Fu'nun babası Bruce Lee, bugün yaşasaydı 60 yaşında olacaktı. Lee efsanesi hâlâ yaşıyor, Hong Kong'da anısına kutlamalar sürüyor. Dünyanın En Ünlü Hong Konglusu unvanından hareketle, bir Bruce Lee müzesi de kurulacaktı, ama Çin hükümeti izin vermedi
Memlekette en az Hülya Avşar kadar tanınan tek ecnebi yıldız, herhalde Bruce Lee'dir. Mahalle çocukları da 'Bruce Lee tekmelerinden' bahseder; eleştirmenler de onun filmlerini yad eder. Günümüz sinemasından, yıldızların dünyasından çok uzak bir karakter olsa da Bruce Lee, bir nevi mit olmuştur nedense; gerek filmleri, gerekse ölümü hakkında yazılan onlarca senaryoyla... Yaşasaydı 27 Kasım'da 60 yaşında olacaktı. Ne yazık ki 33 yaşında bu dünyadan ayrıldı ve pastadaki 60 mumu üflemek de karısına ve binlerce hayranına kaldı. Bruce Lee için şu an Hong Kong'da özel bir anma haftası yapılıyor. 17 Aralık'a kadar Bruce Lee'nin 27 filmi birden sinemalarda gösterilecek. Aynı zamanda son filmi "Ölüm Oyunu"ndan, şimdiye dek hiç görülmemiş, filme eklenmemiş 25 dakikalık bir çekim de hayranlarının emrine amade.
ÖLÜMÜ BAŞINA BELA OLDU
Bruce Lee'nin 60. yıl anma törenleri aslında çok daha görkemli geçecekti. Planlar, faaliyetler arasında 'dünyanın en ünlü Hong Konglusu' olarak Bruce Lee'nin heykelini dikmek bile vardı. Ancak defalarca başvurulduğu halde Çin hükümeti böyle bir şeye izin vermedi.
Bir diğer proje de; Bruce Lee müzesi kurmaktı. Projelerin tümü hazırken, devlet bunu da durdurdu. Gerekçe olarak da Bruce Lee'nin tuhaf ölümünü göstermişti devlet.
San Francisco'da Hong Kong'lu bir opera sanatçısının oğlu olarak doğan Bruce Lee daha üç aylıkken sahneye çıktı. Bir yaşındayken Hong Kong'a geri döndüler. Altı yaşında başladı filmlerde oynamaya. 20 çocuk filminden sonra, 13 yaşındayken 'ilk dayağını' yedi. Bunun üzerine Kung Fu öğrenmeyi kafasına koydu.
18 yaşında boksör olan ve sokak dövüşlerine katılmaya başlayan Lee, bu yüzden annesi ve babası tarafından ABD'ye yollandı. San Francisco'da garsonluk yapmaya başladı. 21 yaşındayken felsefe okumak için Washington Üniversitesi'ne yazıldı. Ama burada da öğrenci arkadaşlarına Kung Fu öğretiyordu!
Birkaç yıl sonra ABD'de bir Kung Fu okulu açmayı başaran Bruce Lee, okulu tutunca ardından şubelerini de açtı teker teker. Bu arada bir TV dizisinde rol kaptı. Ve 31 yaşında da, ilk büyük filmi "The Big Boss Ğ Büyük Patron"da oynadı. Aynı yıl, "Chinese Connection Ğ Çin İşi", ertesi yıl "The Way of Dragon Ğ Ejderin Yolu" ve akabinde de "Enter The Dragon" geldi.
Bruce Lee'nin ölümü etrafındaki esrar perdesi, işte o günlerde örülmeye başladı: Lee, hiç sebep yokken bir gün kızkardeşine fazla ömrü kalmadığını söyledi. "Enter The Dragon"un dublajı yapılırken fenalaştı, hastaneye kaldırıldı.
GARİPLİKLER SİLSİLESİ
Bundan sonrası ise tamamen bir tuhaflıklar zinciri... Bruce Lee iki ay sonra bir düşmanı tarafından, "Beni bıçakla tehdit ediyor" diye polise şikayet edilir. Çıktığı bir TV programında, marifetlerini gösterirken talk-show'cuyu yere vurur, "Bruce Lee, televizyoncuyu hastanelik etti" diye haber olur. Bu arada şiddetli başağrıları da başlamıştır. Bu olaydan iki gün sonra, başağrısı için ağrı kesici alıp uykuya dalar. Ancak bir daha uyanmaz. Doktorlar 'beyin şişmesi' teşhisi koyarlar. Daha sonra ise, 'nedeni bilinmiyor' diye rapor yazılır...
Bruce Lee bazılarına göre mafya tarafından son derece sofistike yöntemlerle öldürüldü. Bazılarına göreyse intihar etti...
Bazılarına göre bir lanet vardı üstünde: Nitekim oğlu Brandon Lee de, çok genç yaşta ve onun gibi garip bir şekilde öldü. (Brandon Lee, "The Crow Ğ Karga" filminin çekimleri esnasında, içinde kurusıkı olması gereken tabancadan çıkan gerçek bir kurşunla vurularak ölmüştü...)
Tüm bu tesadüfler Lee sülalesi etrafında hurafelerin, dedikoduların dolaşmasını körüklüyor. Neyse ki dünya, Bruce Lee'nin filmlerini ve sinemada kült haline getirdiği Kung Fu geleneğini anmaya devam ediyor.
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|