Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürlüğü, Ukrayna'dan Çin'e satılan 307 metre uzunluğunda, 72 metre genişliğinde "Varyag" adlı uçak gemisinin Boğaz'dan geçmesine izin vermedi. Bölge Müdürü Ruhan Çakıroğlu, "Römorkörlerin çektiği bu platformun ne makinesi ne dümeni var. Bugüne kadar bu büyüklükte bir kütle Boğaz'dan geçmedi. Emrivakilere boyun eğmeyeceğiz; bunu da geçirmeyeceğiz" dedi.
ANCAK daha geçenlerde, "Varyag"dan aşağı kalmayan bir dev kütlenin Boğaz'dan geçtiğini hatırlıyoruz. Yanılmıyorsak bir petrol platformuydu. Tepesi köprüye vurmasın diye su kesimine tonlarca deniz suyu çekilmiş, batırılıp boyu kısaltılarak geçirilmişti. Ayrıca seyrüsefer ömrünü doldurmuş, makineleri paslanmış, her an arıza yapıp dümeni kilitlenebilecek irili ufaklı hurda yığınları "gemi" adı altında Boğaz'dan vızır vızır geçiyor. Her ay bunlardan yüzlercesi, serseri mayın gibi Boğaz'ı tehdit ediyor. Tehdit etmekle kalmıyor; sık sık, ucuz atlatıldığını söyleyebileceğimiz kazalar yapıyor. Gün gelir, böyle bir kaza ucuz atlatılamaz; İstanbul "Independenta faciası"nı bile solda sıfır bırakacak gibi bir çevre trajedisi yaşar.
BU köşede sık sık dile getirdik: Hurdalaşan sadece sözünü ettiğimiz gemiler değil, Boğaz'dan geçiş kurallarını düzenleyen Montrö Anlaşması'nın kendisi. Bu bakımdan, Ukrayna uçak gemisine uygulanan cesur "geçiş yasağı" kararının arkası gelmeli. Ancak böylelikle Montrö'nün günün koşullarına uygun hale getirilmesi, İstanbul'un güvenliğini tehlikeye atan bir "kapitülasyon metni" olmaktan çıkartılması sağlanabilir.