Mahkeme kararları Cumhuriyetçiler'in lehine çıkınca Bush rahat bir nefes aldı. Teksas'taki çiftliğinde olan Bush "Artık kendimi Başkan seçilmiş sayıyorum" dedi . İnatla sürdürdüğü hukuk mücadelesinde iki yenilgi alan Demokrat Al Gore ise mücadeleye devam ediyor. Halkın genel kanısı Gore'un treni kaçırdığı yönünde

GORE ZAPPİNG YAPTI
Artık sürekli yeniden sayım isteyen Gore'un bu işi Yüksek Seçiciler Kurulu üyelerinin belirleneceği 12 Aralık'a kadar bitiremeyeceği düşünülüyor. Demokrat çevrelerde bile bu işin bittiği ve Gore'un yenildiği fikri ağırlık kazandı.

Gore'un avukatları Florida mahkeme kararından tam 5 dakika sonra temyiz için başvurarak hukuk mücadelesini sürdürmeye kararlı olduklarını gösterdiler.

Al Gore, mahkemenin kararları açıklanırken hiçbir şey olmamış gibi gününü evinde televizyon seyrederek geçirdi. Mahkemeninin kararının açıklandığı saatlerde kanallar arasında gezinen Gore, adeta sonucun aleyhinde çıkacağından haberdar gibiydi. Sonuca hazırlıklı görünen Gore, daha sonra ise yardımcısı Lieberman'la görüşerek, partililerden destek istedi. Partililerden bağış isteyen Gore'un bu davranışı, hukuk savaşını sonuna kadar sürdürmeye kararlı olduğunun işaretini verdi.

BUSH: KENDİSİ BİLİR
Mahkeme kararlarıyla iyice rahatlayan Cumhuriyetçi George W. Bush ise, Teksas'taki çiftliğinden yaptığı açıklamada, "Artık kendimi seçilmiş farz ediyorum" dedi. Gore'un yarıştan çekilmesi konusunda ise Bush, "Çok yakın bir seçim oldu. Başkan yardımcısı zor bir seçim dönemi geçirdi. Çekilip çekilmemeye kendisi karar verecektir" ifadesini kullandı.

Bush'un yardımcısı Dick Cheney de kararı, "Artık başkan yardımcısıyım" sözleriyle yorumladı. Bu arada Cheney, 4'üncü kez kalp krizi geçirdi.

Beyaz Saray'da büyük telaş var
Başkanlık kavgası tüm hızıyla devam ederken Beyaz Saray'da ayrı bir heyecan yaşanıyor. 20 Ocak 2001 günü Clinton, Beyaz Saray'ı terk edecek ve akşamında da yeni başkan yerleşecek. Ancak, başkan henüz belli olmadığı için, hazırlıklar yapılamıyor. Taşınma işlerini koordine eden çalışanlar, ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar.

Tek bildikleri şey, Clinton'ın Beyaz Saray'daki son gününü koliler arasında değil, rahat bir ev ortamında huzur içerisinde geçirmesi. Ve tabii ki yeni seçilen başkanın akşam Beyaz Saray'a geldiğinde dayalı döşeli ve temiz bir ev bulması. Bunun için ise sadece birkaç saat vakitleri olacak. İşlerini yeni başkanın yemin töreninden sonra Beyaz Saray'a gelene kadar geçecek kısa zaman içerisinde bitirmeleri gerekiyor.

Hayırsız delege avı başlatıldı
Al Gore son çare olarak gözünü, 18 Aralık'ta verecekleri oylarıyla yeni başkanı belirleyecek olan Yüksek Seçiciler Kurulu delegelerine dikti. Amerikan sistemine göre 538 üyeli Kurul'da 270 delegenin oyunu alan aday başkan seçilecek. 267 delege kazanan Gore, Cumhuriyetçilerden 3 oy kaparak başkanlığı Kurul oylamasında almaya çalışıyor.

POLİS KORUMASI
Delegeler Seçiciler Kurulu toplantısında bağlı bulundukları partiye oylarını veriyor. Bağlayıcı bir yasa bulunmadığı halde oyunu değiştiren delege pek olmaz. Hayırsız delege denilen bu kişilere Amerikan tarihinde 3 kez rastlandı.

Demokratlar'ın Cumhuriyetçi üyelerin oylarını almak için rüşvet teklifinden tehditlere kadar her türlü yöntemi kullandığı öne sürüldü.

TEHDİT MESAJLARI
Marsha Nippert ve Carole Jean Jordan gibi birçok Cumhuriyetçi kurul üyesi tehdit unsurları da içeren mesajları polise ileterek koruma talep etmeye başladı bile. Gelen mesajlarda "Oylarını ülke genelinde daha çok oy kazanan Gore'a vermenin ülke çıkarına olacağı" öne sürülüyor. Gore'a oy vermeyenlerin sonunun "pek hayırlı olmayacağı" da ilave ediliyor.