|
Perşembe geceleri doluyuz
İkinci Bahar adlı dizinin oynadığı gün ve saatte sokaklar sessiz. Bir yıldır devam eden diziyi köşe yazarlarından, gençlere kadar çok büyük bir kesim takip halinde. Bir bölümü seyretmeyince kendini büyüklerinin ziyaretine gitmemiş gibi hissedenler bile var
Artık perşembe günleri saat 20.15'den sonrası illa ki evde geçiriliyor, hiç kimselere randevu verilmiyor... 'İkinci Bahar' dediğiniz anda HERKES dizinin ne kadar güzel olduğundan, nasıl ağlaya zırlaya seyrettiğinden bahsediyor. Dahası bazı köşe yazarları diziden konu çıkartıp bunun üzerine yorumlarda bulunuyor. Radikal yazarı Hakkı Devrim, 8 Ekim tarihli yazısında şöyle diyordu örneğin: "Perşembe akşamı Gülseren Hanım'la (Hakkı Devrim'in eşi) oturup İkinci Bahar'ı seyrettik... Son bölümde Ali Haydar (Şener Şen) ile Hanım (Türkân Şoray) gizlice evlendiler. Nikâh töreninde evlendirme memuru ile iki şahitten gayri kimse yoktu. Bu bölüm için olsun 'mutlu son' denebilirdi. Birbirinden pek hoşlandığı başından beri belli olan çiftin, nikâh masasına oturuncaya kadar başına gelmeyen kalmamıştı." Bu yazıdan Devrim'in diziyi takip ettiğini pekala anlıyorduk. Üç gün sonra Perihan Mağden'in köşe yazısı sayesinde anladık ki o da sıkı takipçilerden. Mağden şöyle diyordu:
"...Söz Hakkı Bey'den açılmışken geçenlerde İkinci Bahar'la ilgili yazısına katılmadığımı söylemeden edemeyeceğim... Bir kere Hanım, Ali Haydar'a onunla asla evlenmeyeceğini, para için başkasıyla evlenmeye kalkmasını affedemediğini söyleyip üstüne bağırıp çağırdı da. Ali Haydar da: 'El mi yaman bey mi' diye bir emrivaki yaptı. Çok güç koşullarda akıntıya kürek çekmek pahasına oluşturulmuş bir nikahtı. Hanım orada kabul etti..." Konuyu araştırınca bir baktık ki özellikle orta yaşta ve üzerindeki çiftler diziyi, sözün gerçek anlamıyla 'el ele, diz dize' seyrediyor. İnsanlar unutmak üzere oldukları aşklarını hatırlıyor. Gençler bile evlerde bir araya gelip İkinci Bahar'ı seyrediyor. Hâl böyle olunca bize de bu tutkunun nedenini sormak düştü...
Halktan bir aile gibi
Turhan Ğ Sibel Örs (53 yaşındalar)
"Biz diziye tamamen kendimizi kaptırıyoruz. Olayları yaşıyormuşuz gibi oluyor. Birçok yerde gözyaşlarımızı tutamıyoruz. Bundan birkaç ay önce evimizi taşıyorduk. Eve önce televizyonu kurduk ki o gün diziyi kaçırmayalım. İkinci Bahar'ı birlikteyken seyretmek daha çok hoşumuza gidiyor. Diziyi seyrederken arada eşimle birbirimizin elini tutup sarıldığımız oluyor. İnsan yoğun duygular yaşadığı için öyle bir elektriklenme olabiliyor. Hüznü, sevinci paylaşıyorsunuz. Arada yorumlarımızı da yapıyoruz tabii. Ne olacağını o kadar merak ediyoruz ki! Hiçbir dizi bizi böyle sarmadı. Oyuncular çok iyi ve hayatın hakikaten olabilecek hadiselerini yansıtıyorlar. Halk içinden bir aile gibi."
Onların aşkı bize yansıyor
Cafer Ğ Aysun Karakaş (Cafer Bey 69, Aysun Hanım 61 yaşında)
"İkinci Bahar bizim en sevdiğimiz dizi. O oldu mu akan sular duruyor, misafirliğe falan gitmiyoruz. Herkes kendinden bir şeyler buluyor. Kendimizi onun içinde yaşıyormuş gibi hissediyoruz. O hadiseleri yaşıyoruz. Biz 44 yıllık evliyiz ve zaten 44 yıldır da birbirimize aşığız ama İkinci Bahar da birbirimize olan sevgimizi hatırlatıyor. El ele oturduğumuz da oluyor. Ali Haydar (Şener Şen) ile Hanım'ın (Türkan Şoray) yaşadığı aşk bize de yansıyor. Aslında dizi bizi de yansıtıyor. Biz de ikinci baharı geçtik ne de olsa. Çocukların durumu falan insanı etkiliyor. Özellikle son zamanlarda Hanım'ın evden gitmesine çok üzüldük. Derken Ali Haydar vuruldu. Şimdi merakla ona ne olacağını bekliyoruz. Acaba biz aynı durumda ne yaparız diye düşünüyoruz. Etkisini üzerimizden atamıyoruz. Ama ne yapalım hayattır, devam eder."
Cumaları eleştiri için toplanıyoruz
Şule Tekel (45)
"Geçen haftaki olaylarda Ali Haydar ile Vakkas içki içtiler kavga ettiler. Ben öyle bir dalmışım ki, tabii evin içinde yaşanıyor gibi olaylar, eşim seslendiğinde hiç duymamışım. Cuma günleri seyreden arkadaşlarla hep kritiğini yapıyoruz. Seyredemeyen olursa ona anlatıyoruz. Dizi ilk başladığında Şener Şen, Türkan Şoray var diye seyrediyorduk. Fakat sonradan diğerlerinin de çok başarılı olduğunu gördük. Özkan Uğur'un (dizide Şecaattin rolünde) o konuşmaları, tavrı o kadar oturdu ki...Vakkas bambaşka. Geçenlerde arkadaşlarla konuştuk, oradaki esnaf olayı var ya... Bizim büyüdüğümüz yerlerde de ahşap evler, mahalle arası esnaf vardı. Ayakkabı tamircisi, bakkal, kasap vardı. Onlar sizi çok iyi tanırdı, siz onları tanırdınız. Belki bu dizi sayesinde çocukluğumuza, o çok sevdiğimiz günlere dönüyoruz. Ayrıca olayların hepsi Türkiye şartlarında, abartı yok. Ben öyle çok fazla dizi seyreden bir insan değilim. Ama İkinci Bahar'ı hiç kaçırmıyorum. 'Aman bugün İkinci Bahar var' diyoruz. Yazanın da eline sağlık, oynayanların da..."
Kaçırınca kendimi suçlu hissediyorum
Ceyda Kara (27)
"Dizide herkes o kadar sıcak ki, kendimi anneannemin yanında hissediyorum. Kaçırınca kendimi yakınlarımın ziyaretine gitmemişim gibi hissediyorum. Hayatım boyunca seyrettiğim tek Türk dizisi bu. Evli bir arkadaşım, dizi sırasında kayınvalidesi de arasa konuşmuyor. Arayana da sinir oluyor. Biz perşembe günleri arkadaşlarla bir araya geliyoruz diziyi seyretmek için. Hep beraber ağlaya zırlaya seyrediyoruz. Perşembe günleri bütün planlarımı iptal ediyorum. Daha doğrusu o güne hiçbir şey koymuyorum."
Başka dizi seyretmem
Gülen Altınay (30)
Altınay'ın iki aylık bir bebeği var ve günün büyük bir bölümünde onunla ilgilenmek zorunda. Ancak İkinci Bahar başladığı zaman ne olursa olsun, televizyonun karşısına kuruluyor. Kucağında bebeği diziyi seyretmeye başlıyor: "Ben hiç dizi seyretmem. Ama bunda tiplemeler gerçekçi. Abartı yok. Duygusal ve ahlaki yönü de ağır. Dizinin kurgusu da çok güzel, bu yüzden de bir sonraki haftayı beklemek durumunda kalıyorsun. Özellikle 45-50 yaş üstündeki insanların unuttukları sevgilerini hatırlamasını sağlıyor."
|
Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır
|