Haftanın ilk günü beklendiği gibi piyasaların tansiyonu düşmedi. Günlük faizler yine yüzde 1000'lere kadar fırladı, borsa tabana yakın düştü ve yılın en düküş düzeyine geriledi. Dolar üzerinden 1.08 cent'e gerileyen endeks 17 Ocak'taki 3.78 değerine göre yüzde 71.4 geriledi. Fiyat değişimi TL bazında izlendiğinde, yine aynı tarihte borsa 20.677'den 7.329'a inerek yüzde 64.5 düşüş kaydetti.
Faize yatırımın cazibesi ortada. Herkes parasını vadesinden önce bozdurmanın ve yükselen oranlardan yeniden bağlamanın peşinde. Kişisel yatırımcılardan dövizini bozdurana da rastlanıyor.
Borsaya da haksızlık etmeyelim, düşerken işlem hacminin daralmaması aslında hatırı sayılır alıcıların varlığını gösteriyor. Ama ortada kararlı satıcıların hakim olduğu bir gerçek. Oluşan fiyatlar bunu gösteriyor.
Bir grup çok net bir şekilde satıcıyken diğer grup neden alsın?
Yabancılar değişik nedenlerle satıcıydılar. Bankalar ve krediyle alım satım yapanlar da astronomik olarak yükselen faizlerden dolayı sıkıştı. Çok net olarak satıcılar. Bu yönüyle bakılınca satıcı grup kurumsal yatırımcılar. Likiditeye sakıştıklarından dolayı satıyorlar.
Alanlar da daha çok kişisel yatırımcılar. Fiyatlar ucuzladığından dolayı alıyorlar.
* Geçmişin söylediği - İstanbul Borsası'nın geçmiş eğilimlerinin tekrarlanacağı varsayılırsa ki, ülke batmazsa tekrarı büyük olasılık, üç yıl içinde dolar bazında ortalama 4-5 kat kazanç elde etmek mümkün. 15 yıllık tarihinde 5 büyük yükseliş ve buna bağlı olarak beş büyük düşüş yaşayan İMKB, şimdiye kadar yatırımcısına sayısız kazanç fırsatları vermiş.
İşte pazar günkü yazımızda da, şu anda mali piyasalarda kriz yaşanmasına karşılık "önce faizde sonra borsada yatırım dönemi" dedik. Yatırım döneminin faiz için olduğu kesin de, borsa için kuşkuları olduğunu belirtenler var. Astronomik faizler devam edeceğine göre borsa nasıl başını kaldıracak ve toparlanacak? Kuşkuyu taşıyanlar bu soruya yanıt arıyor.
* Verdiği fırsatlar - Bu sorunun yanıtını zaman verecek. Yine belli şartlar oluştuğunda borsa yönünü yukarı çiverecek. Zaten gelişmekte olan bir piyasa olması ve kişisel yatırımcısının ağırlığı nedeniyle İMKB dünyanın en oynak borsalarından birisi. Keskin düşüşleri yine keskin yükselişler izleyebiliyor. Ya da çok büyük yükselişlerinden ardından düşüşler geliyor.
İMKB, düşüş yılı 2000'de bile, yatırımcısına satıp çıkma imkanı verdi. 17 Ocak'ta seans içinde 3.78 cent'e çıkan endeks 30 Mart'ta 2.67'ye geriledikten sonra 2 Mayıs'ta 3.17'ye yükseldi. 19 Eylül'de 1.55'e gerileyen endeks 3 Kasım'da 2.18'e yükseldi. Bir yılda en az üç kez satış, en az üç kez de alış olanağı var.
İşte bu dalgalanmadan dolayı bugün gerileyen fiyatların bir süre sonra yeniden toparlanacağını düşünüyoruz.
Burada denilebilir ki, borsa daha da düşecekse, "beklerim, önce faizde paramı değerlendirir, sonra borsaya girerim." Becerebilinirse mükemmel olur. Ancak fiyatların dip ve tavan seviyelerini yakalama şansı ancak yüzde 2. Borsanın önünün alınmaya başlandığı görülür görülmez tren kalkmış olabilir.
Sonuç Ğ "Yağmursuz ekin olmaz"
