Tahteravalli çaaattt...!
İtiş kakış, yaygara...Bir acayip manzara... Para piyasasında bin bir türlü numara... Bankalar arasında curcuna! Tahteravalli çaaattt....!
Tam orta yerinden...
Adını açıkça koyalım:
Bal gibi finans krizi!
Hiç çocuk olmadınız mı?
Hiç tahteravalli oynamadınız mı?
Ortasından bir noktaya dayanan, iki ucuna karşılıklı birer kişi oturan ve bir tarafı aşağı bir tarafı yukarı haraket verilerek eğenilen kalas...
Hooop aşağı....
Hooop yukarı....
Oturanlar ağır geldi...
Tahteravelli çaaattt....!
Paranın bunalımı!
Şaşırması! Hoppalaşması! Fahişeleşmesi!
Bunun ekonomide bilimsel adına "credit crunch" diyorlar, likidite bunalımı, para akışkanlığının donuklaşması... Tahteravalli'nin bir ucundaki para ağır geldiğinde....
Hoooppp bir uç yukarı!
Hoooppp diğer uç aşağı!
Keyifli, eğlenceli, şen şakrak oyununun sürmesi ve kalasın iki ucunda oturanın da zevk alabilmesi için yukarı çıkanın yekinmesi, aşağıda dibe vuranın ise yerden ayaklarıyla kuvvet alarak kendini yukarı itmesi gerekiyor.
***
Fakat Tahteravalli Çaaattt!
Kırıldı tam orta yerinden...
Faizler dün de yüzde 1400'ü gördü, dövize talep eğilimi yine yüksekti ve borsa da gitti iyice taban yaptı..Tahteravallinin bir ucunda kasalarında nakit parası olan bankalar, diğer ucunda kasalarında para yerine aşırı kamu kağıdı koymuş bankalar, güven bunalımı çıkmazdan önce, keyifli keyifli oynuyorlardı.
Güven gitti...Denge bitti...
Piyasalarda credit crunch...
Elinde bol nakit parası olan bankalar, kasasında para kalmamış bankalara; "ya batarsa...." diye para vermeyi kestiler. Faizler çıktı yüzde 1700'e ve dün ancak inebildi 1400'e....Yerli para ya da yabancı para farketmez. Para paradır. Para dediğin yapısı itibariyle hoppadır, oynaktır, esnektir, epeyce fahişedir. Yüksek kazancı ve yüksek güveni nerede bulursa oraya gider.
Nitekim gitti...
Tahteravalli çaaattt diye kırılınca, 10 gün gibi çok kısa bir zaman içinde, 6 milyar dolar dışarı akıp gitti...
Canhıraş bir kaçış oldu...
Yayın kopması gibi...
Trenin raydan çıkması gibi...
Son 20 yılda bu kadar kısa bir zaman içinde bu kadar yüksek bir dışa kaçış yaşanmadı.
***
Şimdi yine aynı hikaye!
Aynı kokmuş köfte!
IMF abimiz gelecek...
Bize 5 milyar dolar verecek...
Tahteravalli dengeye gelecek...
Bana göre, "nah..." nakit verecek...
Hiç şüpheniz olmasın...
Yine öğüt verecek...
"Dayanın arkanızdayım!" diyecek...
Sen kendi donunu kendin bağlama, sıkışıp kaçırdıkça "Yetiş IMF bez getir..." diye ağla! Böyle kapitalizim, liberalizim, serbest piyasa mı var?
Nerde var?
***
Sen; 20 milyar değerindeki Telekom'u zamanında satma, parti militanları ile doldur, dünya telekom şirketlerinin büyük kriz içine düştüğü, ATT ve Worldcom hisselerinin son 12 ayda yüzde 60 değer yitirdiği, telekom araç-gereci üreten şirketlerin mali kriz içine düştüğü güne kadar otur bekle...Senin 20 milyar değerindeki şirketin güneş görmüş dondurma gibi erisin değeri 10 milyar dolara düşsün...
Sen donunu bağlama...
Halkın kemerini sık....
Devletin harcamasını kısma...
Ankara'nın harcama huyunu değiştirme....
3 milyon dolara maledeceğin bir sismik gemiyi 28 milyon dolar ver yenisini al, Meclis Hastanesi'nin doktor kadrolarını milletvekili ve bakan eşleri, çocukları, gelinleri, baldızlarıyla doldur. Onlar Meclis'ten maaş alsınlar, milletvekilleri hastalanınca yine pahalı özel hastaneye koşsunlar...
Sonra tahteravalli çaaattt...
Sıkışıp kaçırdıkça..
"Yetiş IMF" diye bağır...
Ülkeyi IMF kurtaramaz.
Kendi donumuzu kendimiz bağlayalım.