3 SAAT SÜRDÜ
Avrupa'nın dört bir tarafından gelen gazeteciler çeşitli kulis çalışmalarına başladı. Fransız gazeteciler, Fransa Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine'in "Orta formül bulundu" dediğini öne sürüyor, bazı gazeteciler de KOB'un İsveç'in Dönem Başkanlığı'na bırakılacağı üzerinde spekülasyonlar yapmaya başlamıştı. Sabah saatlerinde Nice Zirvesi'nin hazırlıklarını bitiren Vedrine, saat 12:00 ile 13:00 arasını telefon diplomasisine ayırdı. Ankara'yla temasa geçildi. Saat 13:00'de öğle yemeği başladı. Yemeğin 15:00'de sona ereceği söyleniyordu. 15:30'da basın merkezine Vedrine'in Dışişleri Bakanı İsmail Cem'i arayarak KOB'un son halini anlattığı haberi geldi.

CEM'E TEŞEKKÜR EDERİM
Saatler 16:00'yı gösterdiğinde merakla beklenen basın toplantısının yapılacağı söylendi. Basın toplantısı 17:00'de başladı. Açılış konuşmasını Dönem Başkanı Vedrine yaptı. AB'nin kurumsal yapılarında yapılacak değişiklikler hakkında bilgi verdi. 10 dakikaya yakın aralıksız konuşan Vedrine, son cümlesinde Türkiye krizini şöyle anlattı: Aday ülkelerle ilgili yapılan çalışmalarda Günter Verheugen, Yorgo Papandreu ve İsmail Cem'e yoğun çalışmalarından dolayı teşekkür ederim...

HATADAN DÖNDÜK
KOB'un Türkiye'nin istediği gibi değiştirildiğinin ilk sinyali bu oldu. Ardından Verheugen söz aldı: Göreve başladığımdan bu yana en iyi dönemimi yaşıyorum. Herkese teşekkür ederim. Üyelerin hepsinden cesaret verici sinyaller aldık. Çok zorlu bir projeyi tamamladık. Fransa'ya bravo. Türkiye de KOB'un yeni halini kabul edebilir buldu... Saat 18:00... Verheugen bu kez de "8 Kasım'da yapılan yanlışımızı gördük. Bu hayatımın en mutlu günü" dedi. Ardından KOB'daki yeni formül açıklandı.

NASIL FORMÜLE EDİLDİ?
Kıbrıs sorunu, daha önce Kısa Vadeli Siyasi Kriter başlığı altında yer alıyordu. Dünkü değişiklikle Kıbrıs'ın, "Kısa Vadeli Siyasi Diyalog ve Siyasi Kriter" başlığının altında yer almasına karar verildi. AB, Kıbrıs'ı Kısa Vadeli Siyasi Diyalog ve Siyasi Kriter başlığına alarak hem Ankara'yı hem de Atina'yı tatmin etti. Türkiye, bu başlıkla Kıbrıs'ı "siyasi diyalog" Yunanistan da "siyasi kriter" olarak görebilecekti. Son haliyle bu kriter, Türkiye'nin AB üyeliği için müzakerelere başlamasında sorun çıkartmayacak. Eskisi gibi yalnızca "siyasi kriter" olarak kalsaydı, Türkiye Kıbrıs sorununu kısa vadede, 1 yıl içinde çözmeden müzakere masasına oturamayacaktı. Şimdi ise AB, Türkiye'yle müzakere masasına oturacak. Ancak AB tam üyeliği için tarih verilmese de Kıbrıs sorununun çözümü şart. Ege konusunda da aynı yöntem izlendi. Orta Vadeli Hedefler'in yeni halinde Ege telaffuz edilmeden, "sınır ihtilafı" denildi. Ve "siyasi diyalog ve siyasi kriter" başlığı altına alındı. Ancak Helsinki'ye atıfta bulunularak Ege konusunun da Türkiye'nin istediği gibi sonuçlanması sağlandı.

"YEMEKTE HİNDİ VAR"
Brüksel'deki gazeteciler arasında en çok sorulan soru, Türkiye konusunun neden yemek sırasında konuşulduğu oldu. Türkiye konusunun yemekte tartışılması doğal. Çünkü AB, aday olan ülkelerle ilgili toplantıları, öncelikli konuları ele aldıktan sonra, öğle yemeklerinde tartışırlar. Ancak Türkiye konusunun ikinci kez yemekte tartışılması, Belçikalı gazeteciler arasında espri konusu oldu. Belçikalılar, "Turkey On The Meal" (Yemekte Hindi Var) diye Türk gazetecileri kızdırdılar.

FİKRET AYDEMİR