Oruç 'ölüme' dönüşüyor
Cezaevlerindeki ölüm orucu 47. gününe girdi. Devlet, eylemdeki tutuklu ve hükümlü sayısını 173 olarak açıklarken İnsan Hakları Derneği'ne göre sayı 210 kişiyi buldu.
Tutuklu yakınları ise açlık grevi ve protestolarla kamuoyunun ilgisini çekmeye çalışıyor
Ölüm oruçlarında kritik günler yaşanırken, eyleme katılanların sayısı her geçen gün artıyor. Cezaevlerindeki ölüm orucu ve açlık grevi eylemine katılan tutuklu ve hükümlülerin sayısı konusunda çelişkili bilgiler veriliyor. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun'un SABAH'a verdiği bilgiye göre 20 cezaevinde 167 tutuklu ve hükümlü ölüm orucu, 173 tutuklu ve hükümlü de açlık grevini sürdürüyor. Ölüm orucu ilk olarak 47 gün önce 99 tutuklu ve hükümlü tarafından başlatıldı. İzleyen günlerde eyleme 68 kişinin daha katılmasıyla ölüm orucuna girenlerin sayısı 167'ye ulaştı. Ölüm orucu tutanlara destek için açlık grevi yapanların sayısı ise 173'ü buldu. TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Akgül ise, ölüm orucundakilerin sayısının 137 olduğunu belirtti. Akgül'ün verdiği sayıya göre 137 kişilik ölüm orucu eylemi yapan tutuklu ve hükümlülerin cezaevlerine dağılımı şöyle:
Ümraniye 44, Çankırı 12, Bursa 16, Aydın 6, Çanakkale 11, Malatya 6, Bartın 8, Gebze 6, Uşak 4, Buca 4, Ulucanlar 2, Bayrampaşa 12, Ceyhan 6
İnsan Hakları Derneği yetkilileri ise düne kadar 137 olan ölüm orucundakilerin sayısının dün akşam saatlerinde yeni katılımlarla 210'a yükseldiğini belirttiler. Yeni katılımların Bayrampaşa Cezaevi'nde olduğunu ifade ettiler.
Aydın E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 10 gündür ölümüne açlık grevinde olan DHKP-C örgütü mensubu 6 tutuklunun sağlık durumu kötüye gitmeye başladı. Ölüm orucundakiler avukatları aracılığıyla yaptıkları açıklamada direnişin taleplerin kabul edilmesine kadar süreceği bildirildi.
DOKTORLARA GÖZALTI
Ümraniye Cezaevi'nde 44 siyasi tutuklu ve hükümlünün 45. gününü dolduran açlık grevi dolayısıyla cezaevine giden İstanbul Tabip Odası Açlık Grevlerini İzleme Komitesi'ne bağlı 3 doktora eylemci mahkumlar tarafından muayene izni verilmedi. Cezaevinde yaklaşık 5.5 saat kalan 3 nöroloji uzmanı doktor gazetecilere açıklama yapmalarından bir süre sonra Ümraniye Terörle Mücadele ekipleri tarafından gözaltına alındılar.
Bir grup sanatçı ölüm orucunun sona erdirilmesi için Adalet Bakanlığı'na gitti. Suavi, Edip Akbayram, Mümtaz Sevinç, Hadi Çaman, Şükrü Erbaş, Derya Alabora ve Bilgesu Erenus'un da aralarında bulunduğu bir grup Bakan Türk ile görüştü. Bir açıklama yapan Suavi "Ölüm oruçlarına yönelik bir umudu gökyüzüne uçuramıyoruz" dedi.
Doktorlar: Durum kritik
TUTUKLU ve hükümlülerin başlattığı ölüm orucu 47. gününü geride bırakırken doktorlar mahkumların yavaş yavaş ölüme yaklaştığını belirtiyor. İstanbul Tabip Odası'nın yaptığı açıklamaya göre kişi, ölüm orucunda 40. günden sonra hasta kabul ediliyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) de, açlık grevleri sırasında hekimlerin nasıl davranacaklarını belirledi. Hekimlere dağıtılan kitapçıkta şu öğütlerde bulunuldu:
* Grevci zihinsel olarak ehliyetli, açlık grevine kendi iradesiyle karar vermiş, bu nedenle belli bir zaman için yiyecek veya sıvı almayı reddeden kişidir. Bir intihar biçimi değildir, protesto biçimidir. Grev ölümle sonuçlanabilir, ama temel amaç ölüm değildir.
* Hekimin bir kimseye yaşamını sona erdirmekte bilerek ve kararlı olarak yardım etmesi etik değildir. Ancak, hastanın tedaviyi reddetmesi temel bir haktır ve hekimin hastanın arzusuna hürmet etmesi ölümüne neden olsa bile etik olmayan bir davranış sayılmaz.
* Beslenmeyi reddetmenin olası sağlık sonuçları ayrıntılı olarak anlatılır.
* Hekim ya da diğer sağlık personeli açlık grevinin sonlandırılması için herhangi bir baskı yapamaz. Tedavi ya da bakım bu amaçla kullanılamaz.
* Hekim açlık grevindeki kişiyi hergün kontrol eder. Takip formunu doldurur. Bu formda tıbbi bilgiler açısından hastanın kendi yazısıyla greve devam edip etmeme isteği, bilinç kaybı durumunda tedaviyi kabul edip etmeme isteği mutlaka yeralmalıdır. Gizliliğinden hekim sorumludur.
* Grevci baskı altında tutulabileceği ortamlardan korunmalıdır.
* Hastanın ailesini bilgilendirmek hekimin sorumluluğundadır. Ailenin bilgilendirilmemesi ancak grevcinin talebiyle olur.
* Açlık grevcisinin bilinci bozulur, komaya girerse hekim açlık grevcisinin tutumuna saygı gösteren tutum alacaktır. Zorla besleme etik açısından doğru değildir. Bunun aksi bir tutum hasta haklarını aykırıdır.
Meclis devreye giriyor
ANKARA- Af yasasının çıkmaması ve F tipi cezaevlerini protesto etmek için cezaevlerinde süresiz olarak devam eden açlık grevlerini sona erdirmek için Meclis devreye giriyor. TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu Başkanı MHP'li Hüseyin Akgül, 5 kişilik grevlerin durdurulması için komisyonun arabuluculuk yapacağını söyledi. Akgül, arabuluculuk için her partiden bir temsilcinin katılacağı bir alt komisyon oluşturulacağını bildirdi.
Hüseyin Akgül, komisyonu bugün toplantıya çağıracağını belirterek, cezaevlerindeki açlık grevleri için devreye gireceklerini açıkladı. Akgül, "Ölüm oruçlarını sona erdirmek için 5 kişilik alt komisyon oluşturacağız, komisyonda her partiden bir temsilci görev yapacak. İnsanların en kutsal hakkı yaşama hakkıdır. Bu amaçla komisyonumuz devreye girecek. Temel amacımız cezaevlerinde inceleme yapmak değil, oruca son vermektir" dedi.
Nevin BİLGİN
|