MİT müsteşarı Şenkal Atasagun'un, gündemin ortasına düşen açıklamaları, üzerinde, çok yoğun tartışma yapılacak değerde açık ve akılcı görüşler...
Nitekim, Başbakan Ecevit'in konuyla ilgili dünkü değerlendirmeleri de aynı serinkanlılığı ve rasyonalizmi taşımaya özen göstermekteydi...
Şenkal Atasagun'un, yani MİT'in değerlendirmeleri, söylenen sözlerin ve tespitlerin yüksek "doğruluk" payının ötesinde, Türkiye'yi "akla" davet etmesi bakımından ayrıca "tarihi değer" taşımaktadır.
MİT müsteşarı Atasagun, özellikle üç önemli konuda son derece berrak tespitler yapmaktadır:
1- Apo'yu herkes kullandı, biz de kullanabiliriz!
Gerçekten 15 yıldır Apo'yu ve PKK'yı kullanmayan bir dış güç neredeyse kalmamış gibidir. Başta Şam olmak üzere, Rusya'dan, Almanya'dan tutun, İran'a kadar, Türkiye'de destabilizasyon ortamı arayan bütün güçler bu odağı kullanmış ve desteklemişlerdir.
Da'lema'nın, HADEP kongresine gönderdiği son tebrik telgrafı bunun son örneklerinden biridir...
2- Kürtçe TV serbest bırakılmalıdır.
Bu konu da, Türkiye'nin şimdiye kadar titizlendiği ölçüde, "başedilmez bir mesele" değildir. Daha 10 gün önce bu sütunda Kürtçe TV yayınlarının serbest bırakılmasının sağlayacağı sosyolojik yararları, dilimizin döndüğünce sizlere aktarmıştık.
"Bizim" insanlarımız, farklı dilde yayınlar dinlemekten hoşnut olacaklarsa, bu mesele "bizim" meselemizdir! "Onlar"ın meselesi değildir.
3-Türkiye'deki şeriatçıların oranı yüzde 5'leri geçmez.
Evet, camiye giden bütün insanları, mütedeyyin vatandaşlarımızı "şeriatçı" zannetmenin, akılla ve sağduyu ile ilgisi olamaz.
Bana göre, MİT müsteşarı Şenkal Atasagun'un bu görüşleri bütün netliği ile ortaya koyması, toplumumuzun bulunduğu kritik dönemeçte, büyük yararlar sağlayacaktır.
Bu açıklamalara, "aklın ve serinkanlılığın" başladığı sürecin kilometre taşı gözüyle bakmak gerekir.
Nitekim, Babıali'nin "akılcı" yazarları meseleye böyle bakmışlardır.
Fakat bazı gürültücüler, "MİT siyasi bir parti mi?" diyerek bu açıklamaların gereksiz olduğunu söylemeye kalkışmaktadır.
Tam tersi MİT, bir "siyasi parti olmadığı için" bu gerçekleri cesaretle ve açıklıkla söyleyebilmektedir.
Siyasi partiler, birçok sebeple bu konulara kolay kolay giremezler.
Belki de o yüzden megafon, MİT müsteşarı Şenkal Atasagun'un elinde bulunmaktadır.
Herhalde bu, bilinçli ve planlı bir davettir!
Bunun bir "boşboğazlık" olduğunu düşünmek çocukluktur!
Çek suçluları