kapat

29.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


Acaba MİT de DGM'lik olacak mı?

Kürtçe televizyon yayını, anadili Kürtçe olanlara bu hakkı teslim etmek, inanmış insanların hedef alınmaması, PKK'nın susmuş olmasından yararlanarak Güneydoğu'da adımlar atmak, şeriat tehlikesini abartmamak, Avrupa Birliği hedefinden sapmamak, Batı'ya doğru yürüyüşe devam etmek...

Bu cümleleri Avrupa Birliği sarfetmiş olsa neredeyse savaş ilanı noktasına gelirdik.

Benzer görüşlerin hepsini ya da bir kısmını ifade eden kişiler yıllar boyunca "vatan haini" ilan edildi ve bir kısmı Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde yargılandı.

Bu fikirler yüzünden Yaşar Kemal gibi 5 yıl hüküm giyenler de oldu.

Sonra...

Birdenbire Milli İstihbarat Teşkilatı'nın en üst yöneticileri çıkıp bu fikirleri dillendirdiler.

Şimdi ne olacak?

DGM savcıları MİT yöneticilerinin de mi peşine düşecek?

***

Aslına bakarsanız bu iş sadece MİT yöneticileriyle de bitmiyor.

İktidar ortağı Mesut Yılmaz Kürtçe televizyona yeşil ışık yakanlardan.

Daha önce Dışişleri Bakanı İsmail Cem de aynı isteği belirtmişti.

Onlardan çok önce Cumhurbaşkanı Turgut Özal bu isteği şu sözlerle savunmuştu: "Yakında uydu yoluyla bir Kürtçe televizyon kurulur ve istediği fikirleri ifade eder Buna engel olamazsınız. Oysa Kürtçe televizyonu biz kurarsak kendi fikirlerimizi anlatabiliriz."

Özal bunları söylediğinde daha Med TV yoktu ortalıkta.

***

Daha dün TRT ekranında bir programcı "Kürtçe televizyon isteyen vatan hainleri" diyordu.

Bir ülkede Cumhurbaşkanları, koalisyon ortağı eski başbakanlar, Dışişleri Bakanları, MİT yöneticileri, yazarlar, düşünürler "vatan haini" olarak nitelenebilir mi?

Başbakan Ecevit bile "Mit'in gözlemlerinden yararlanmalı" dedi.

Şimdi biliyorum ki kıyamet kopacak.

Bu açıklamanın arkasında kimin olduğu, askerlerini bu işe nasıl baktığı, Amerika'nın etkisi araştırılacak.

MİT'in açıklama yapma yetkisi tartışılacak.

Görünen o ki Ankara'da siyasi bir bilek güreşi yaşanmakta.

***

MİT açıklamasındaki en önemli tesbitlerden birisi "Televole programlarının halkı komünist yapacağı" görüşü.

Bu köşede 1993 yılanda yayımladığım bir yazıda "Televizyonlardaki Dolçe Vita görüntülerinin Refah Partisi'ni iktidara getireceği" tezini savunuyordum.

Ve bu öngörü gerçekleşti.

Bugün de durumumuz ne yazık ki İslam Devrimi öncesindeki İran gibi.

Soyulan bir ülke, soygunculara arka çıkan bir siyaset, açlık çeken milyonlarca insan ve televizyonlarda sefahata batmış bir avuç haramzadenin görgüsüz ve düzeysiz eğlenceleri.

Bu insanların kendini ifade etmesi engelleniyor ve susadıkları "adalet duygusu" nu bir tek "din" sunabiliyorsa...

Gerisini yazmayayım: Hem yerim doldu hem de zaten ne demek istediğim anlaşıldı.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır