kapat

29.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Melodi
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )


Ne zaman adam oluruz (2)

Bugün sizlerden gelen çok sayıda e mail nedeniyle, nasıl adam olacağımızı yeni parametrelerle dikkatinize getirmeye çalışacağız.. İlginize ve duyarlılığınıza çok teşekkür ederiz... Başlayalım:

Yazılı ve görsel spor basını, Galatasaray'ı eleştirmekle Galatasaray düşmanlığı yapmanın aynı şey olmadığını, anladığı ve Galatasaraylılar da, bu tür yayın yapanları boykot etmeye başladığı zaman...

Türbanı siyasi simge haline getirerek genç kızları kullanıp, sonra da dini siyasete alet etmiyorlarmış, ortada böyle bir şey yokmuş gibi davranmanın, bırakın dinle ilişkisini, insanla ilişkisinin bile sınırlı olduğunu anladığımız zaman...

Başkaları yanlışlarımızı söylediği zaman, onu hemen hainlikle suçlamayıp, söylediklerini dikkatli biçimde akıl süzgeçinden geçirdiğimiz zaman...

Herhangi bir siyasi parti liderinin, partisinin paralarının üzerine yatmasına, bizzat o partinin kendisi izin vermediği ve hesap sorduğu zaman..

Kürtçe TV ve eğitimin, Türkiye'nin bölünmesini değil, tam tersi, Güneydoğu'daki insanın olup biten herşeyi anlamasına yardımcı olacağına inanıp, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'a kulak verdiğimiz zaman...

Benim teröristim kötü, senin teröristin iyi şeklindeki sersem mantığı bırakıp, terörün savunulacak bir tarafı olmadığını görebildiğimiz zaman...

Ülkemizdeki ırkçı yaklaşım ve yayınları sona erdirmek için, ceza yasasına, bunu yapanların cezalandırılmasını öngören bir maddeyi koyabildiğimiz zaman...

Benim memurum işini bilir zihniyetini bütünü ile terkedip, gitmesi gereken yere, yani tarihin çöplüğüne attığımız zaman...

Anayasa'yı yeni baştan, içindeki bütün lüzumsuz maddeleri atarak, olması gereken şekilde hazırlayıp, kamuoyunun onayı ile yürürlüğe koyduğumuz zaman...

Dünyanın merkezinin kendimiz olmadığını bütün çıplaklığı ile görüp, bunu içimize sindirmeyi başarabildiğimiz zaman...

Siyasetçilerimiz halka yalan söylemeyi bütünü ile bırakıp, doğruları, sadece doğruları konuşmaya başladıkları zaman...

Sabah uyanınca evimizdekilere, işimize gittiğimiz zaman da işyerimizdeki çalışanlara, günaydın demeyi, toplumca öğrendiğimiz zaman...

Polisin maçların, gerek öncesi, gerek oyun ve gerekse sonrasında olay çıkartan serserileri yakalayıp, bir daha maça gitmemelerini ciddi biçimde denetlemeye başladığı zaman...

TV'lerde sersem programlar yerine, özellikle gençlerimizi düşünmeye ve duyduklarından sentezler yapmaya itecek, ciddi programlar yayınlanmaya başlandığı zaman...

Dünyanın nereye gittiğini görebilecek çapta siyasetçiler yetiştirmeyi ve onları iktidara taşımaya başladığımız zaman...

Türkiye'nin önde gelen sivil toplum örgütlerinin, her konuya Ankara'nın bakış açısı ile yaklaşmaları ve Ankara'ya yağ yapmalarının, özellikle batıda itibarlarını zedelediğini, kendileri görebildiği zaman...

Medya, Türk vatandaşlarını dinlerine göre değil, taşıdıkları nüfus kağıdına göre, yani hangi ülkenin vatandaşı ise, o ülkenin adı ile tanımlamaya başladığı zaman..

Olimpiyatlarda sadece Halter ve Güreş'te değil, ama atletizm ve yüzmede de şampiyonlar çıkarmayı becerebildiğimiz zaman...

Mutluluğu yakaladıktan sonra, onu kaybetmenin yapılabilecek en önemli sersemliklerden biri olduğunu ve insanın yaşamında mutluluğun önüne çok az, hatta belki tek bir kere çıktığını unutmadığımız zaman...

Sizler bu satırları okurken, biz 10 bin 300 metre yükseklikte, Okyanus'u geçerek Washington'a uçuyor olacağız.. ABD başkentinde konuşmalarımız olacak.. Pek çok ve de önemli randevularımız var.. Bu önemli başkentin nabzını tutup, sizlere iletmeye çalışacağız.. Bir sürü yeni şey öğreneceğiz ve sizlerle bu öğrendiklerimizi paylaşacağız...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır