Medya hükmünü verdi
G.Saray-F.Bahçe maçı sonrası basın suçluları teşhis etti: Hakem Erol Ersoy ve polis. Maç iki defa havai fişeklerle 8 dakika durdu. 22 oyuncunun gözü kazanmaktan başka bir şey görmüyordu. Hiçbirinde iyi niyet yoktu. Olayların temelinde reytingci basın var. Böyle bir basınla ne bir hakem ne bir sporcu yetişir ne de olaylar biter. Olaylardan sonra çok eskiden beri tanıdığım İstanbul Emniyet Müdürü Kazım Abanoz ile konuştum. İşte sözleri:

Arama 15 saat sürer
"Cumartesi ekibimle tedbirleri konuştuk. F.Bahçeli taraftarları stadın Fulya tarafından aldık. Herkes tek tek arandı. Ama 2 bin 500 polisle 20 bin kişiyi layıkıyla arayamadık. Böyle yapsak 15 saat sürerdi. O zaman da insanlar strese girer, maç başlamadan hadiseler olurdu. Stadın çevresi inşaatlarla dolu ve taş yığınları var. Bu da olay yaratmak isteyenlerin işine geldi. Belediye ile konuşup bunu hallediyoruz."

Yöneticiler yardım ediyor
"G.Saray tribününe 500 kadar meşale nasıl girdi, çözemedik. Yöneticiler yardım etmezse bu meşaleler alınamaz, hatta stada sokulamaz. Seyirci kollarını havaya kaldırıp arandığı için bunlar kollara bandajla yapıştırılmış olabilir. Bunu inceliyoruz. Stadın etrafında çok sıkı tedbirler aldık. TV ekranlarında gözüken ev taşlama olayının stad çevresiyle hiçbir ilgisi yok. Münferit bir olay. Sanki stadın etrafında olmuş gibi yansıtıldı."

Futbolcular da aranacak
"Fiyatı 50 bin dolar olan "X-Ray" cihazının her statta olması için kulüplerle görüşeceğim. Kulüplerin amigoları bellidir. Bundan sonra her maçtan önce futbolcuların çantaları dahil her şey X-Ray cihazıyla aranacak. Bunlara yardım eden yöneticinin gözünün yaşına bakılmayacak. Tribünler bundan sonra zoomlanacak, olay çıkaran, maçla ilgilenmeyip sahaya arkasını dönen amigolar hakkında kanuni işlem yapılacak."

Meşaleyi atan polis değil
"Her birimimizi eğitiyoruz. İstanbul'da 26 bin 500 polis görevli. Kısa bir süre sonra statlarda en küçük olay olmayacak. Sahaya atılan meşaleyi tribüne fırlatanı önce ben de polis sandım. Futbolcu Okan adamı tartakladı. 'Derhal o polisin silahını ve kimliğini alın' emrini verdim. Ama tribüne meşaleyi atanın polis değil, bir sivil olduğunu tespit ettik. Derhal kanuni işlemi yaptık."

Vatandaş olsam gitmem
İstanbul Emniyet Müdürü, iyi bir sporsever. 'Bir vatandaş olarak maça gitmezdim' acı itirafını yapacak kadar da cesur. Ama aynı zamanda iddialı: "İstanbul'a yeni geldim. Kısa bir süre sonra insanlar aileleri ile birlikte tiyatroya gider gibi maçlara gidecek. Poliste kaliteyi İstanbul halkı kısa sürede görecek."