Ama gelin biz Selanik gibi büyük, nerdeyse görkemli bir festivalde Selanik konsolosumuzun nerede olduğunu soralım. Çünkü, jürisinde bir Türk sanatçısının (Tuncel Kurtiz), davetliler arasında bir Türk yönetmeninin (Nuri Bilge Ceylan), konukları arasında en azından altı-yedi Türk gazeteci ve oyuncusunun bulunduğu, biri bir 'Alamancı' olmak üzere üç Türk filmi gösteren bu dev organizasyonda, Selanik konsolosu yoktu. Yani bizlere ilgi göstermedi, bir hatırımızı sormadı, gelip bir gösteriye katılmadı.
Oysa bir zamanlar Selanik'te bunları yapmak bir yana, konsoloslukta tüm önemli konuklara kokteyl veren konsoloslar vardı. Ama çok yerde yok. Örneğin önümüzdeki şubatta, Berlin şenliğinde de, belki yarışma dahil birçok yerde Türkler olacak, ama Berlin konsolosumuzun eminim ki kılı bile kıpırdamayacak.
İsmail Cem sinemacı bir aileden gelen, sanata ve sinemaya yakın bir Dışişleri bakanı. Ondan rica edelim de büyük şenliklerde Türk sanatçısının bu geleneksel öksüzlüğünü gidersin, ilgililerden pasaport işlerinin yanı sıra biraz da bu tür bir korumayı ve himayeyi talep etsin. Emin olun ki tüm dünya bunu yapıyor ve Avrupa kapılarını zorlayan bir Türkiye için bu çok önemli bir tanıtım atağı olabilir.