kapat

25.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
MURAT BİRSEL(mbirsel@sabah.com.tr )


İnternette Ferrari sürati!

İnternet toplantılarına gidin, hep sıkıntı dinlersiniz...

Altyapı yok!

Türk Telekom özelleşmedikçe bu iş olmayacak!

Tam bu sırada birisi atılır:

- Özelleşmese de liberalleşse, bari rakibi olsun!

Bu düşüncelere katılmamak mümkün değil. Ne kadar fazla seçim şansımız olursa, o kadar iyi hizmet alacağımıza şüphe yok. Ancak bütün bunlar arasında. Hızlı internet bağlantısı isteyenler için bir çare var!

Bu yazı...

Mikrodalganın başında "Daha hızlı pişmiyor mu" diye bekleyenler...

İnternetin başında "Daha hızlı yükle" diyenler. İnternet üzerinden "Video seyredemiyorum" diye hayatı kararanlar için yazılmıştır! Hızlı internet bağlantısı isteyenlerin kendisine soracağı basit bir soru var.

"Bizim evde kablolu televizyon var mı" sorusu.

Veya biraz daha uzun iş ama...

"Bizim mahallede kablolu TV altyapısı var mı" diye soracaklar.

Sonrası basit!

Evde kablolu televizyon varsa, internete de kablo üzerinden bağlanabiliyorsunuz.

Ve açıkçası...

Sürat açısından uçuyorsunuz!

Uçmak deyince akla, uçmanın bedeli olarak cepten de paraların uçacağı gelebilir.

İşin gerçeği, "Günde bir paket sigara fiyatına 24 saat internete bağlı olmak beni sarsmaz" diyorsanız, uçuşa hazırsınız demektir.

Kablo üzerinden internet bağlantısı olan arkadaşlarınız var mı diye araştırın, bir konuşun, olmadı deneyin, bir fikriniz olsun.

İlk aşamada kabLo TV bağlantınızı yapan şirkete bu hizmeti sorun veya www.telekom.gov.tr ve www.kablonet.com adreslerine gidip bu kendinize en uygun hizmeti nerelerde alabileceğinize bir bakın.

Bu hizmeti bölgesine göre veren şirketler var. Hangisi sizin konumunuza uyuyorsa onunla temasa geçin.

Tam "Kablolu TV cazibesini kaybediyor, yaşasın dijital TV"derken, kablo internetle yeniden doğuyor.

Sırada dijital uydu yayını üzerinden internet var! Kısmetse o zaman da "Ferrari'den füzeye" diye bir yazı yazarız!

Kablonet hakkında bilgi için telefon: (0212) 217 27 27

Amerika'dan bakınca Fransa!

Avrupa Topluluğu'na girmemiz şart değil anlaşılan, Amerikalılar'ın Fransızlar'la dalga geçtiği bir dökümanı ĞCumartesi neşesi- olarak veriyorum...

Fransa'ya yolculuk yapacak Amerikan Turistler için uyarı!

Dikkat! Bu bilgiler ABD Dışişleri Bakanlığı, CIA, Ticaret Odaları, Bulaşıcı Hastalıklar Kontrol Merkezi ve Fransızlar'ın varlığından bile bihaber olduğu casus uydularımız aracılığıyla derlenmiştir.

Fransa, Avrupa kıtasında orta büyüklükte bir ülkedir. Dünya devletler topluluğunun önemli bir üyesi olmakla birlikte, asla Fransızlar'ın zannettikleri kadar önemli değildir. Fransa'nın kültürel etkinlikleri vardır, örneğin Louvre ve Eurodisney buradadır. Medeniyete katkıları arasında şampanya, kamamber peyniri ve giyotin bulunur. Kendilerini ne kadar modern zannetseler de Fransızlar klima kullanmazlar ve burada doğru dürüst bir Meksika lokantası dahi bulunmaz. Fransızlar sadece Fransızca konuşur ama onlara çok bağırırsanız İngilizce cevap verebilirler.

Fransa'nın nüfusu 54 milyon kadardır, çoğu deli gibi sigara içer, berbat araba kullanır, seks düşkünüdür ve sırada beklemeyi bilmez.

Fransızlar'ın bir kısmı komünisttir, bir kısmı da üstsüz güneşlenir.

Fransa genelde güvenli bir ülkedir. Sadece zaman zaman Almanlar Fransa'yı işgal eder. Genelde Fransızlar hemen teslim olur. Gene de viskinin pahalı olması dışında pek bir sorun yoktur.

Fransız kamu yönetimi bölgeler, şehirler, ilçeler, mahalleler ve kahvehaneler olarak ele alınabilir.

Parlamento gene de Güney Pasifikte atom bombası denemesi yaptıktan sonra havaya bakıp ıslık çalmasıyla tanınır.

CIA'dan gelen bilgilere göre, şu anda Jacques adında biri tarafından yönetilmektedir.

Fransızlar kültürleriyle övünürler ancak bunun neden böyle olduğunu anlamak mümkün değildir. Fransız şarkılarının hepsi birbirine benzer ve filmlerinde çıplak sahneler dışında seyredilecek pek bir şey yoktur.

Fransız mutfağı sümüklü böceğin bile sarımsaklanarak yenilebilir hale getirilebileceği varsayımına dayanır.

Fransız ekonomisi Almanya'dan sonraki ikinci büyük ekonomidir. Fransızlar eğer dört saatlik öğlen yemeği arası vermeseler ve haftalarca grev yapma alışkanlıklarından vazgeçselerdi bu sıralama değişebilirdi.

Fransız ihracatının başlıca kalemleri, nükleer silah, parfüm, güdümlü mermi, şampanya, tank ve çeşitli peynir olarak sayılabilir.

Neticede Fransa aslında Fransızlar oturmasaydı çok hoş bir ülke olabilirdi.

Fransa için söylenebilecek en iyi şey, buranın Almanya olmayışıdır.

Yine de siz Amerikalı turistleri Fransa'ya gitmek yerine Miami Plajı'na davet etmek, Amerikan hükümetinin vatandaşlarına bir hizmetidir.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır