kapat

25.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
ZÜLFÜ LİVANELİ(livaneli@sabah.com.tr )


F tipi ne demek?

Son günlerde Adalet Bakanlığı yeni yapılan F tipi cezaevlerini kamuoyuna sıcak göstermek için müthiş bir tanıtım kampanyası yürütüyor: Gazeteciler, televizyoncular F tipi cezaevlerine götürülüyor, tutukluların kalacağı odalar, sağlık ve hijyen koşulları göklere çıkarılıyor.

Öyle ki durumu bilmeyen birisi, yeni açılacak lüks bir otel tanıtımı yapıldığını bile sanabilir.

Buna karşılık tutuklu yakınları cop yeme ve gözaltına alınma pahasına bu cezaevlerine karşı seslerini yükseltiyor ve çocuklarının F tipi cezaevlerine nakledilmesine karşı çıkıyorlar.

Tutuklular da içerde bir açlık grevi başlattı. Ölüm orucuna dönüşmekte olan bu açlık grevlerinin önümüzdeki aylarda büyük bir kriz yaratması kaçınılmaz görünüyor.

***

İyi ama burada bir karışıklık yok mu?

Madem ki F tipi cezaevleri bu kadar güzel, temiz ve konforlu; tutuklu yakınları niye bunu protesto ediyorlar?

Hem de eziyet görme, yerlerde sürüklenme pahasına.

Yoksa çocuklarını sevmiyorlar mı?

Onların rahat etmesini istemiyorlar mı?

Bu soruyu Adalet Bakanlığı yetkilileri ilginç bir biçimde cevaplıyor.

Diyorlar ki:

"Şimdiki koğuş sisteminde ideolojik baskılar oluşuyor. Kolayca isyan çıkarılabiliyor. Tutuklular tek tek hücrelere kapatıldıklarında bu olanak ellerinden gidecek. Onun için istemiyorlar."

Bazı tutuklular böyle düşünse bile, aileler niçin çocuklarının baskı altında kalmasını istesin?

Bir ana evladının, her türlü ideolojik baskıdan arınmış biçimde, rahat odalarda kalmasını istemez mi?

***

Elbette ister ama korkuyor. F tipi cezaevlerinde oğlunun ya da kızının canından endişe ediyor.

Protestoların özü de bu.

Cezaevlerinin can güvenliği bakımından emin bir yer olmadığını bütün Türkiye, hatta bütün dünya biliyor.

Ulucanlar cezaevindeki tutuklu katliamını, Sema Pişkinsüt başkanlığındaki meclis komisyonu belgeleriyle saptadı.

Aynı şey Diyarbakır cezaevinde de yaşandı.

İşte bu yüzden tutuklu yakınları cezaevi yönetimlerine güvenmiyor ve çocuklarının bir geceyarısı tek başına kaldıkları hücrelerden alınarak işkence görmesinden, öldürülmesinden korkuyor.

Ne yazık ki bu konuda sabıkalı bir ülkeyiz!

***

F tipi cezaevlerini halkın vicdanına kabul ettirmek için bu binaların beyaza boyanmış hücrelerini göstermek yetmez.

Tutukluların can güvenliğinin nasıl sağlanacağını anlatmak, bu konuda yasal düzenlemeler, müeyyideler oluşturmak ve kamuoyunu bu yönde ikna etmek gerekir.

Yoksa F tipi konusu, büyük bir felakete dönüşmek üzere.

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır