kapat

CUMARTESİ EKİ
25.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
banner
Balkanlar'daki randevu sıcak geçti
41. Selanik Film Festivali, sevimli ve sıcak bir şenlik gibiydi. Yunanlılar'ın bize benzer mutfakları, geceyarısına yakın bir saatte oturulan sofraları ve konukseverlikleriyle canlandı. Tabii aynı zamanda, pek çok filmi görme olanağı sağladı

12 gün süren, 100'ü aşkın filmi 30 binden çok seyirciye sunan bir sinema şenliği. Yunanlılar'ın Antalya gibi ulusal şenliği olarak başlayıp sonra biraz da İstanbul festivalinin kazandığı başarıyı kıskanmalarıyla uluslararasına dönüştürdükleri parlak bir sanat olayı Selanik.

Bu yıl 41. kez yapılan şenlikte yönetmenlerin ilk ve ikinci filmlerine ayrılmış bir yarışma bölümü vardı. Benim gözdelerim arasında İngiltere'ye gelip yeni bir yaşama başlamayı deneyen güzel bir Rus kadınının öyküsünü anlatan "The Last Resort- Son Sığınak" adlı İngiliz filmi, İran kadınının öyküsünü üç öyküyle veren ve bir kadının elinden çıkma "Kadın Olduğum Gün" adlı İran filmi, ABD'de yoksul ve zenci olmanın sorunları üzerine belgesel kıvamında "George Washington" adlı Amerikan filmi, garip bir mizahı olan mafya taşlaması, "La CapaGira" adlı İtalyan filmi vardı.

NİSAN'DA BİZE BEKLERİZ
Festivalin ikinci önemli bölümünü oluşturan 'New Horizons-Yeni Ufuklar'da da çok ilginç filmler vardı. İki genç çocuk arasındaki arkadaşlık ve cinsellik eğitimiyle örülü sempatik İspanyol filmi "Krampach", erotik, ama kanlı sahnelerle bezeli Kore filmi "Ada", erotik saplantılarla hayatını mahveden bir genç adamın öyküsünü anlatan Portekiz filmi "O Fantasma", biri evlenmeye kalkan yakın arkadaş iki güreşçinin öyküsünü anlatan Hint filmi "Uttara- Güreşçiler", en çok ilgimizi çeken filmler oldu. Bir de Almanyalı Türk yönetmeni Fatih Akın'ın ikinci filmi olan "Im Juli- Temmuzda"nın sinema duygusuna hayran oldum. En iyilerini umarım ki Nisan'da İstanbul'da görürüz.

İki filmiyle uluslararası yarışmada ve kendi aralarında yarışan Yunan filmleri zayıftı. Konulu filmlerin düşük düzeyine karşın, belgesel Yunan filmleri ilgi çekti. Ve ödülleri de onlar aldı.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır