kapat

24.11.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
Sabah Künye
Ata Yatirim
Sofra
Cumartesi Eki
Pazar Eki
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

YeniBinyil
Turkport
1 N U M A R A
Sabah Kitap
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Telsim
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )


Haçlı oyunu

Ermenilerin Türkiye'ye karşı yürüttükleri kuşatma hareketi İngiliz hükümetinden beklemediği bir darbe yedi.

Ermeni ve Yunan lobileri, İngiltere'de ilk kez 27 Ocak tarihinde yapılması planlanan "Soykırım Kurbanlarını Anma Günü"nde Ermenilerin de anılması amacıyla bir süredir giderek yoğunlaşan baskılar sürdürüyordu.

Londra nihayet kararını verdi.

İngiliz hükümetinin bu konudaki isteği reddettiğine ilişkin cevabı, İçişleri Bakanlığı Irkların Eşitliği Dairesi yetkililerinden Neil Frater imzalı bir mektupla açıklandı:

"Ermeni soykırımı, iddialardan ibarettir; dolayısiyle bunu kınayamayız!"

İngiliz The Independent gazetesi dün haberi hırçın ve kararı kınayan bir tutumla verdi.

Gazetenin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, 1,5 milyon Ermeni'yi katleden Osmanlı Türklerinin yüzyılın ilk soykırımını gerçekleştirdiğini iddia etti.

Bu iddia ilhamını Vatikan'dan alıyor.

O kadar basit değil..
Katolik dünyasının ruhani lideri Papa 2. Jean Paul ile Ermenistan katoliklerinin lideri Karekin 10 Kasım'da ortak bir açıklama yaparak, 1915 olaylarının "20. Yüzyılda yaşanan sayısız kötülüklerin başlangıcı" olduğunu ileri sürmüşlerdi.

Bu iddiada, Hitler'i bile kollayan bir ima vardır. "Türklerin örneği olmasaydı Yahudi katliamı Hitler'in aklına gelmezdi" demek istiyorlar..

Milliyet bu haberi "Papa bunadı" manşeti ile verdi. Evet, gerçeğe bu derece ihanet, ancak bir bunağın işi olabilir. Ama mesele bu kadar basit değil.

Çünkü Katolik dünyasında 130 yıllık bir dogma, papaların dini görevleri sırasında yanılmaz olduğunu kabul eder. Yani bizim, papanın akıl sağlığı ile ilgili hükümlerimizin değeri yoktur.

Bizim şu anda, Türkiye'ye yönelik Ermeni kuşatmasında Vatikan'ın üstlendiği aktif rolü görmemiz ve ona göre tedbirler üretmemiz gerekiyor.

Avrupa Parlamentosu ile Fransız ve İtalyan parlamentolarında alınan haksız kararların güdümlendiği merkezi ve onun ard niyetini teşhir etmemiz gerekiyor.

Vatikan'ın asıl derdi..
Vatikan bu meseleye niçin balıklama atladı?

Çünkü Türkiye Avrupa Birliği'ne girme yolunda en kritik eşiğe gelmiştir. Bu süreç, Müslüman bir ülkenin katılması ile kültür çeşitliliği olan bir Avrupa yaratacaktır.

Oysa Vatikan, Avrupa haritasında bir tek haç olsun istiyor, hilâl girsin istemiyor.

Bu tehlikeyi önlemek için de Ermeni iddialarını sahiplenerek ve parlamentoları etkileyerek Türkiye'ye tuzak hazırlıyor.

Onuruna düşkünlüğünü bildiği Türk halkının "Alın AB'nizi başınıza çalın" diye ayağa kalkacağı şartları oluşturmaya uğraşıyor.

Son Ermeni kararları da, katılım belgesine dahil edilen Ege ve Kıbrıs şartları da, AB yolundaki ilerleyişimize zarar vermemeli.

Papaza kızıp oruç bozmak, Türk zekâsını ve ideallere bağlılık direncini hafife alan Avrupalı züppelerle hıristiyan dinciler için çok kolay bir zafer olur.

Çocuklarımızın talep ettiği yarınlara yürürken tepki kararlarına yer yok!

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır