Faizi yüzde 210'du. Merkez Bankası, IMF ile yapılan anlaşmanın en önemli kuralını (izin alarak) deldi. Merkez Bankası'nın mali sistemle borç alacak verecek ilişkisini katı kurallarla sınırlayan net iç varlıklar hedefi aşıldı. Ayrıca yılbaşında gecelik repo piyasasından çekildiğini açıklayan Merkez Bankası, bu yıl ilk kez likidite vermek için gecelik repo ihalesi yaptı. Saat 17'den sonra Merkez Bankası'nın 1.3 katrilyon verdiği açıklandığında piyasadaki "eksik" para tutarını gören bankacıların dudakları uçukladı!

Ama dün sabah Merkez Bankası verileri açıklandığında şok eden bir rakam daha ortaya çıktı. Bankalar, gecelik faizlerin yüzde 250'yi vurduğu günde Merkez Bankası'ndaki hesaplarında tam 1.1 katrilyon bırakmışlardı. Yani Merkez Bankası'nın piyasaya "eksik" diye verdiği, hem de yüzde 210 faizle verdiği paranın 200 trilyon eksiği kadar Bankalar topladıkları mevduat karşılığında Merkez Bankası'ndaki hesaplarında disponibilite adı verilen bir tutar para tutmak zorundalar. Şimdilerde sistemin haftalık ihtiyacı 4.5 katrilyon civarında. Yani ortalama günde 650 trilyon kadar bir tutarın Merkez Bankası'da bulunması gerekiyor.
Hadi 1.1 katrilyonun 650 trilyonu (faiz yüzde 250 olsa bile) disponibilite olarak tutuldu diyelim. 50 trilyon 1.5, 2 trilyon lira faiz kazanmak yerine, neden sıfır faizle hesaplara saklandı?

Bankacılara göre buna neden olan "dedikodular". Dedikodulardan tedirginleştikleri için birbirlerine para vermek istememişler! Dedikodu üreterek krizi körükleyen, yabancıların milyonlarca doları alıp yurtdışına götürmesini sağlayan "bankacılar" piyasadaki faizi de suni olarak yükseltmişler. 2 trilyon kazanacakken, "hava" almışlar. Bu işten kimin zararlı çıktığı belli değil!

NADİN TAŞCIOĞLU