  
Sağol reis
Geçen Pazar mesai arkadaşım İsmet Ararat'la birlikte Eminönü'nden Kadıköy'e geçmek üzere vapura bindik. Anadolu yakasına inmekte olan sisi de, henüz vapur kalkmadan farkettik. Fahri S. Korutürk adlı Şehir Hatları Vapuru 15.00'te hareket etti. Yolun yarısında öyle bir sis tabakasının içine girdik ki, görüş mesafesi sıfırın da altına indi. Vapur önce yol kesti. Yarım yol, çeyrek yol derken sandal hızına düştük. "Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete" hesabı, denizin ortasında kaldık. Vapurun içinde panik demesek bile, telaş başladı. Yolcular küpeştelere hücum etti. Kaptanımız bir gemi gelip bize çarpmasın diye kesintisiz düdük çalmaktan başka bir şey yapamıyordu. Denizde kaybolduk. Tam bu sırada sisin içerisinden, balıkçı teknesi olduğunu zar-zor seçebildiğimiz bir karaltı çıktı, bizim vapura yanaştı, gür bir ses haykırdı:
"Açılıyorsun Kaptan. Karşın Adalar. İskeleye dümen kır."
Bu uyarı sayesindedir ki, serseri mayın gibi bir bilinmeze doğru gitmekten kurtulduk. Vapurumuz ağır ağır sola çark etti. Santim santim ilerleyerek sonunda mendireğe girdik, Kadıköy İskelesi'ne ulaşabildik. Bizden sonra tüm vapur seferleri iptal edildi, saatlerce yapılmadı.
Kaptanımıza sancağını-iskelesini bir an şaşırmasına rağmen bizi sağ-salim karaya ulaştırdığı için yine de teşekkür ederiz. Ama asıl şükranı, bizi uyarıp meçhule sürüklenmekten kurtaran balıkçı teknesi reisine borçluyuz. Ona buradan tüm yolcular adına sesleniyorum: Sağol reis; bahrın bereketin açık ola!
|